Gladio'nun sır perdesi ve Akdeniz Üniversitesi

Akdeniz Üniversitesi’nde, gazeteciler, televizyon kameramanları mevzilerini almışlar, çekim yapmak için bekliyor! Çünkü bir hafta önce yaşanmış önemli bir kavga var ortada.
Bölücü gruptan bir kişi, kız yurduna girdi, iki genç kızı taciz etti!
Bu anda devletin hukuk sistemi, polisiyle, yargısı ile devreye girmedi. Kız yurdunu basan kişiye kimse hesap sormadı.
Hukuk işlemeyince, ülkücüler de kendi meselelerini kendileri çözmeye kalkıştı.
Sonunda yüz-yüzelli kişilik gruplar halinde karşı karşıya geldiler.
Aralarına, alnına Zülfikar dövmesi yaptıran garip bir kişi de karıştı, kameraların çekim yaptığını göre göre tabancasının şarjörüne mermi yerleştirdi ve filmlerdeki gibi pozlar takınarak ateş etti. 

* * *

Çok kimse olay anındaki çekimler üzerinde duruyor, kendilerine gösterilen bir görüntüyü dillerine dolayarak, ahkâm kesiyor. Arka planda neler olup bittiğini merak bile etmiyor. Televizyondan olayı seyredince, meseleyi anlamış gibi çalakalem yazıyor!
Üniversitelerde bölücü grupların terör estirmesi, hatta bir kız yurduna girerek, öğrencileri taciz etmesi sıradan bir olay mıdır?
Sadece Akdeniz Üniversitesi’nde değil, bütün üniversitelerde bölücü gruplar var artık. Faaliyetlerine de göz yumuluyor.
Türkiye’de bugüne kadar nice olaylar oldu ama erkek öğrencilerin kız yurduna girmesine ilk defa rastlanıyor!
Yurda giren öğrenci, arkasındaki gruba güvenerek terör estiriyor. Ondan sonra akıl bir kenara bırakılıyor! Ve olay, bir anda namus meselesi oluyor.
Olay patlar patlamaz, aileleri çocuklarını okuldan uzaklaştırdı. Çünkü o öğrencilerin anne babalarının çoğu, 12 Eylül öncesini, genç olarak yaşamış insanlardır.

* * *


Bugün tarihi bir dönüm noktasında olan Türkiye’de, milli birlik havası oluşturmak, herkesten önce Türk aydınlarının görevidir. Türk halkının, bilhassa yakın geçmişte olup bitenleri öğrenmeye hakkı vardır. Gerçeklerin ortaya çıkması, yapıcı bir değişiklik yolunda, önyargıların ortadan kaldırılmasında, uzlaşma sağlanmasında önemli bir adımdır. Tabii, bu değişiklikler, bazılarının kurulu düzenlerini tehdit edebilir. Kitleleri, sonuna kadar aldatmak üzerine kurulmuş çeşitli çıkar yapılanmaları içinde bulunanlar, gerçeklerden korkarlar.

* * *


Meseleyi hala sağcı-solcu bağlamında görmek aptallıktır. Olaylara karışmamaya özen gösteren ülkücüleri, namus meselesi yaratarak, aralarına görevli yerleştirerek kışkırtmaya çalışıyorlar.
Türk Milleti, emperyalist ülkelerin çıkarları veya onlarla kendi hırslarını, iktidar heveslerini birleştirenler uğrunda, artık tek bir evladını bile harcayamaz, harcamamalıdır!

* * *

Sovyet tehdidi ile, daha doğrusu komünizm idelojisi ile mücadele amacıyla ABD tarafından kurulan Gladio, bilhassa Fransa ve Türkiye’yi istikrarsızlaştırmanın aracı haline getirildi.
Fransa’da 1968 olaylarını yönlendiren gençlik liderlerinin, Gladio’nun adamları olduğu anlaşıldı. Fransa önlem aldı ve olayları sona erdirdi. Türkiye’de ise sır perdesi ortadan kalkmadığı için olaylar bugün de sürüp gidiyor. Bugün, üniversitelerde gençleri birbirine düşürmeye çalışan kışkırtıcıların varlığından anlıyoruz ki, aynı senaryo yine sahnededir.
Türkiye’nin, artık darbeler, muhtıralar ülkesi olmaktan çıkarılması gerekir. Türkiye’nin artık, kendi evlatlarını birbirine kırdıran bir ülke olmaktan kurtulması gerekir.
Bunun için de gerçeklerin bütün açıklığı ile ortaya çıkması gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları