Gözümüz Ukrayna'da kulağımız Suriye'de

Gözümüz Ukrayna'da kulağımız Suriye'de

Ankara, Moskova''dan hiç hazzetmese de ilişkileri dengede tutmak mecburiyetinde. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski''yle içten samimiyet kurduğumuz açık. Putin''in Kırım''ı işgalini hiçbir surette kabullenmedik ve bunu çok açık söyledik.

2015''te sınırımızı aştığı ve angajman kurallarını ihlâl ettiği için Suriye''nin Türkmenlerin yaşadığı Bayırbucak bölgesinde hava saldırısı düzenleyen Rusya''nın SU-24 tipi bir bombardıman uçağını düşürdük. Rus uçağı olup olmadığını biliyor muyduk? Kuşkuluyum. (Uçağın düşürülmesinden sonra Ankara''nın ilk açıklaması "Düşürülen uçağın SU-24 tipi Rus uçağı olduğu" yönünde idi. Sonra hafif düzeltmeye gidildi, "Rus uçağı olduğu tahmin edildiği" söylendi.)

Putin''in pilotlarının bombaladığı bölge Türkmenlerin yaşadığı bölge. Biz de o zaman orada Türkler yaşıyor, diye karşı taarruza geçebilirdik. Uçağın düşürülmesinden sonra Putin öyle ağır sözler etti ki... Öfkemiz kabardı ama yutkunmak zorunda kaldık.

Sınırımızı ihlâl eden o, bizim uzantımız bölgeyi bombalayan o, uçağı "yanlışlıkla" düşürülünce, karşımıza dikilen o. Önce sorarlar: Suriye senin toprağın mı? Ne işin var?

Putin, Ruslara: "Türkiye''ye gitmeyin." dedi. Alışverişi kesmeye kadar götürdü. Allah var, Ankara ihtiyatlı davrandı.

Putin, bizi hiçbir surette affetmeyecektir. Kırım uzantımız. Kim ne derse desin bizim ülkemiz. Kırım''daki yerli Türk nüfustan çok daha fazla Kırımlı Türk, öz topraklarından göçtü, Anadolu''ya yerleşti. İç içeyiz. Putin Kırım''ı işgal ederek, Türklerin önünü kesti.

Ukrayna''da karşı karşıya gelen ABD, mesele Türkler olunca Suriye''de Ruslarla iş birliği içinde. İkisi de askerini yığmış, sahalarını ayırmış. Ve ikisinin de gözbebeği PKK. Putin, PKK''yı korumaktan vazgeçsin, bu örgütün tutunduğu bir kolu boşlukta kalır. ABD''ye iyice yamanır. ABD, kendi çıkarından önce İsrail''in çıkarı için Orta Doğu''da. İsrail''le gide gide arayı düzeltiyoruz. Düzeltirken, perde arkasında ABD''nin PKK''ya desteğini de masaya yatırmayacağımızı kimse söyleyemez. İsrail istesin yeter ki, ABD, silah taşıyan TIR''larını anında durdurur.

Şunu kesin bilin Suriye bitti. Böyle bir ülke yok. Rusya''nın ve hususiyetle İran''ın desteğiyle şimdilik, Beşşâr Esad uzanabildiği alanları koruyor. Moskova da, Tahran da Beşşâr''ı ilânihaye şemsiyeleri altında tutamaz. Ukrayna savaşını Putin kazansa bile artık belini doğrultması mümkün değil; Suriye''ye uzaktan bakacak. İran bir yere kadar var olabilir.

Türkiye''deki Suriyelilerin topraklarına dönebilmeleri Şam''la anlaşmayla değil; Şam yönetiminin çökmesiyle mümkündür. Bu da çok büyük iç karışıklığa yol açar, bu defa Nusayrîlerin göçleriyle karşı karşıya kalacağız.

Burada Suriye''de mezhep meselesini vurguluyorum. Metropoll Araştırma Şirketi yöneticisi Özer Sencar''ı, geçen gün ekranda dinlerken şaşırdım. Benim gibi Nusayrîliğe ve Sünnîliğe dikkat çekti. Yine Beşşâr''ın istihbarat servisi Muhaberat''ın neler yapabileceğini anlattı. "Suriye''den 10 milyon Sünnî ülkesini terk etmek zorunda kaldı… Şimdi yönetimde Nusayrîler var." dedi, derin mezhep ayrılığını hatırlattı.

Biz de bunları yazıyoruz. Prof. Dr. Hüseyin Türk''ün "Nusayrîlik" kitabı önümde... Üst başlığı "Anadolu''nun Gizli İnancı", alt başlığı "İnanç Sistemleri ve Kültürel Özellikleri" (Kaknüs Yayınları, 2. bs.). Konuyu inanç sisteminden de ele alacağım. Kısaca belirteyim: Herkesin inancı kendisine. Şu var ki, inançlar kişilerin zihninde birer silaha dönüşüveriyor. Suriye''den göçenler, göçürtülenler Sünnî maalesef.

Suriye dışına çıkmaya mecbur kalmış insanları şu şartlarda nasıl Suriye''ye gönderebileceksiniz? (Devam edeceğiz.)

Yazarın Diğer Yazıları