Gül'e tebrikler; Dolar'ın yerine Ruble ve TL, dünyayı sarsar!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Rusya gezisi, sadece iki ülkeyi değil bütün dünyayı etkileyebilecek kararlarla son buldu. Denilebilir ki “Bütün dünyayı etkileyebilecek karar nedir?”
İki ülkenin milli paraları, yani Türk Lirası ve Ruble ile ticaret yapma kararı, Dolar’ın bu coğrafyadaki egemenliğine son verecek önemli bir adımdır. 
ABD, bu tür operasyonlardan çok korkuyor. Saddam, petrolü Dolar ile değil Mark-Euro ile satmaya karar verdiğinde Amerikan ekonomisi sarsılmaya başlamıştı. Zaten ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin asıl sebebi olarak bu olay gösteriliyor.
Tabii Türkiye Irak değildir ve böyle bir tehdit ABD’nin sonu olur ama dünya piyasasında dolar dolaşım oranının düşmesi, yaralanan bir insanın kan kaybetmesi gibidir. Kan kaybına vücudun tahammülü yoktur. Kan kaybı durdurulmazsa ölüm kesindir.

* * *

Biz, 11 Aralık 2000 tarihli Kurultay’da ilan etmiştik ki; “Birkaç güçlü ülke bir araya gelse ve karşılıkları bulunmadığı için SDR ve Amerikan Doları’nı tanımadığını açıklasa, Amerika ve Avrupa ekonomileri bir dakika içinde çöker. Kâğıt üzerinde kurdukları dünya imparatorluğunun gücü, bir üflemeyle yıkılacak kadar zayıftır.
ABD, bugün saldırgan bir politika sürdürüyorsa, ideolojik sebeplerin ötesinde, ekonomik durgunluğa düştüğü içindir. Fakat bu savaşlar da ABD’yi kurtaramayacaktır. Çünkü dolardan kaçış, ABD’yi çökertecektir!”

* * *

Şimdi şaşırtıcı olan, parti programını bile CFR adlı kuruluşun gönderdiği AKP içinden seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın Türkiye adına Rusya ile ticarette Doları aradan çıkaran bir karara katılmasıdır. Tabii konuyu takip edeceğiz. Çünkü Türkiye’de sürdürülen ekonomi, Amerikan ekonomisine bağlıdır ve devamlı sıcak paraya ihtiyaç duymaktadır. Bu sebeple diyaliz makinesine bağlanır gibi IMF ve Dünya Bankası’na bağlanmıştır. Fakat bu bağlanma, Türkiye’nin bankacılık ve borsa gibi diğer organlarını kaybetmesine yol açmıştır. 
Dolayısıyla küresel sistemin çökmesi, Türkiye için organlarını yeniden üretmesini sağlayacak bir çıkış yoludur.

* * *


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Rusya’ya yaptığı ziyareti iki taraf da “Devlet ziyareti” olarak açıkladı. Demek ki Türkiye  açısından da bu ziyaret bir “Devlet kararı” ile gerçekleşti.
Yalnız bazı okurlarımız bununla birlikte Abdullah Gül’ün 16 Haziran 2008 tarihli, “ABD gücünü artık paylaşmalı” sözünü de hatırlatıyor ve “Abdullah Gül’ün Rusya ile geliştirdiği yeni ortaklık, ABD ile ilişkilerimizin izin verdiği ölçüde bir Avrasyacılıktır” görüşünün doğru olmadığını belirtiyor.
“Devlet politikasına uygun bir dış gezi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi dönemine denk gelmiştir, mesele bundan ibarettir”  diyorlar.

* * *


Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ise kriz ortamında ihracatın sürdürülmesi için kapalı ekonomiler ile komşu ve çevre ülkelerin hedef seçildiğini söyledi ve özellikle önemi tam anlaşılamamış olan “yerli para ile ticaret”e yöneleceklerini vurguladı.
Tüzmen, “Bu ortamda ilk sırayı, yerli para birimleri üzerinden ticaret oluşturuyor. İran ile bu sorun aşıldı, sırada Rusya var” dedi. Demek ki ABD bu sebeple İran’a karşı yelkenleri suya indirdi!
Bu adımları biz sonuna kadar destekleriz. Yalnız, bu fikirleri savunanlar şu anda Silivri’de yatıyor veya soruşturma altında bulunuyor! Bu çelişkili durumu nasıl izah edecekler?

* * *


Dolaşım sistemiyle, sindirim sistemiyle, sinir sistemiyle, iskeletiyle koca bir ülkenin haraç-mezat yabancı sermayeye teslim edilmesinden, Büyük Ortadoğu projesi eş başkanlığından, Türk kimliğinin yıpratılmasından vaz mı geçtiler? Madem böyle bir yola girdiler, yeniden millileştirme operasyonunu da başlatsınlar!

Yazarın Diğer Yazıları