Gündem: Paralı poşeti

Geldi, geliyor derken 2019'un bir haftası geçti bile…

Hayallere, umutlara, yeni başlangıçlara temiz sayfa olduğu düşünülen yeni yılın ilk günlerinde gündem;  işçi ve emekliye yapılan zamlar, bankaların  düşük faizle kredi dağıtımı, ekonomik  darlıkda paralı poşet uygulaması var.

Ne maaşlarına yapılan ne zam, ne de  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açıklanan naylon poşet yönetmeliğiyle poşetlerin ücrete tabi olması vatandaşı memnun etti...

Markette bir grup konuşuyor:

 -Bir paralı poşet tartışması kalmıştı. O da oldu. Hadi hayırlı olsun.

- Ücretli poşet haberleri sosyal medyada da polemik konusu. Yorumlar, videolar gırla gidiyor.

-Arkadaş, asgari ücret arttı ama insanlaran kirası zaten bin lirayı geçiyor. Hani bunun gideri, mutfak harçlığı. Kendi evi olsa kabul. Eh işte dersin o zaman. Kiracılara Allah kolaylık versin. 

-Emekliye de atmış lira zam yapılmış. Eskiye göre bolluk çok. Her şey var. Ancak pahalılık çok fazla.

-Geçim çok zorlaştı. Karı koca çalışmazsa yaşam eskiye kıyasla zorlaştı.

Yine bir grup sokakta gülerek anlatıyor.

-Abi  haberlerde izledim. Koptum ya.. Adam Samsun'da alışveriş yapmış. Fişte tutar kısmında yirmi beş kuruşu görünce şoklanmış.

Aldıklarını ödemiş poşet parası da dahil olmak üzere. Eve aldıklarını götürdükten sonra boş poşetlerle alışveriş yaptığı dükkana dönmüş.  Parasıyla verdiğiniz poşet kalitesiz. Beğenmedim. Tüketici hakkım. Paramı geri istiyorum talebinde bulunmuş. Market de parasını iade etmiş...

-Ben de izledim. Adana'da müşteri bakkala el arabasıyla gitmiş. Bir güzel alışveriş yapmış. Anlaşılan tepkisini göstermek için de basına haber vermiş. 

Haberlerde veriyorlardı. Adam gülüyor.

-Hele sosyal medyadaki  yorumları videoları görsen şaşırışın.  En çok da her markadan poşetlerin yıkanıp mandalla tellerde asılmasına çok güldüm.

-Arkadaş biz zaten çevre vergimizi ödüyoruz. Hele bir ödeme. Faiziyle kat kat alıyorlar.

-Her yer çevre planlamasından beton yığını oldu. Koca koca binalar üzerimize yıkılacak gibi duruyor.

-Doğru, doğa ölüyor. Yeşillik kalmadı.  Doğal afetler sıklaştı. Depreme yatırım var mı ?.. Hiç kimse konuşmuyor.

-Habire binalar yükseldikçe yükseliyor.  Gördükçe sinirim bozuluyor. Katlı mezar diyorum. Tövbe tövbe.. Korkuyoruz... Büyük depremleri kötü yaşadık. Ailede hasarlar var.

-Madem bu poşetler zararlıysa zamanında niye piyasaya çıkardınız.  Madem mikrop saçıyordu.. Bizlere yıllarca niye kullandırdınız.  

-Poşete ne para vereceğim.  Eski kullanmadığım fileler var.  Hanım kullanmadığım kıyafetlerimizden bile bez çanta yapar. Terziliği var. 

-Abi iyi güzel de, acil bir durum oldu. Bir şeyler alman gerekiyor. Bugün olmazsa yarın mutlaka  alacaksın bir şeyler.  Gıda tüketimi olmazsa olmaz.  Bizim de başımıza gelecek. İllaki vereceğiz poşet parası. Eşinin yaptığı çantayı mı cebinde taşıyacaksınız. Yapma gözünüz seveyim.. Elbet o poşetten sen de nasibini alacaksınız. Birken, beş  fazlasıyla alınan,  sonrasında çöp poşeti yerine kullanılan poşetlere say abi artık.

-Buraya kadarmış.

Kahkalar, Gülüşmeler.

-Artık reklam veren şirketler düşünsün. Metrelerce uzaklıkta para verseler yapmayacağımız iş. Ama poşetlerinde isimleri yazan markaları marketten eve götürene kadar bedava taşıyorduk. Reklamın  canlı yürüyen parçalarıydık. Şimdi mazide kaldı…

Yine Bir grup teyze ellerinde birkaç gıda poşetiyle, yüksek sesle sokakta söyleniyorlar. Konuşmalardan anlaşılan mutfak alışverişi yapmışlar. Market ve manava uğramışlar. Hallerinden belli ki fiyatları görünce sinirlenmiş. Bir de poşet fiyatlarıyla birleşince ver yansın kopuyor.

-Allah'tan korkun be.. Soğan, patates 5, 6 lira olur mu?  Nerede bunun domatesi, biberi, yağı tuzu, salçası, eti...  Kış  aylarında bu kadar pahalılık olur mu?..

Tezgah ve kasadakilere tepkilerini gösterdiklerini  anlatıyorlar. "Biz çalışanız diye cevap almışlar."

-Çalışanların günahı yok. Onlar da bizim çocuklar gibi çalışan sorumlular.

-Olsun. Öyle deme.

-Tepedekilerine iletirler. Bu işler öyle. Aldığı yeri değiştirsin. Bir şeyler yapsınlar. Yazık günah. Müşteri tutamaz. Gördün aldıklarımı. Ortada bir şey yok. Pahalılık almış başını gidiyor. Ay dediğin çabucak geliyor. Elde avuçta kalmıyor.

Konuşmaları uzayıp gidiyor…

Aslında bu yasa ülkemizde yeni yürülüğe girse de, dünyanın birçok ülkesinde plastik poşet kullanımı yasaklanmış durumda. Doğayı çevreyi, tüm canlıları tehlikeye atan, poşetlerin yerine vatandaş ücretsiz alternatif çözümler bekliyor.  Bekleyip göreceğiz.

Mutlu pazarlar.

Yazarın Diğer Yazıları