Gurbetçi'nin dertleri eksilmiyor / Mustafa Fındık

Gurbetçi'nin dertleri eksilmiyor / Mustafa Fındık

1978 Yılında, Türk İşgücü Göçü' nün yurt dışına gidişinden 17 yıl sonra (Yaklaşık 2 milyon Türk' ün) İşçi-İşçi Ailesi statüsünde Avrupa' da " Gurbetçi olarak" yaşadığı sırada yürürlüğe giren , "2147 sayılı kanun" dönemin hükümetleri tarafından "Gurbetçilerin Türkiye' ye kesin dönüş yaptıklarında " hem sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri hem de sosyal güvenceye kavuşturulmalarını sağlamak amacıyla yürürlüğe konulmuştur. 2147 sayılı kanunun yürürlüğe girmesini müteakip yıllarda F. Almanya da ; ülkede bulunan yabancıların "Ülkelerine geri dönmelerini teşvik eden bir yasa" çıkardı...

Bu yasa uyarınca ;"

31 Ekim 1983 ila 30 Haziran 1984 tarihleri arasında Ülkelerine dönen yabancılara belirli koşulları taşımaları halinde "10.500 DM + her çocuk için bin 500 DM "teşvik primi" ödeniyordu. Ayrıca bu kapsamda Türkiye' ye geri dönüş yapan Türk vatandaşları, Almanya' da çalıştıkları sırada ödemiş oldukları "Emeklilik kasası kesintilerini" 2 yıl bekleme süresine tabi olmadan geri alabiliyordu...

T.C.' NİN "YURT DIŞI BORÇLANMA" VE F.ALMANYA'NIN "GERİ DÖNÜŞ YASASI" ÖRTÜŞMESİ!

İlk Türk İşçi Kafilesinin F. Almanya' nın Köln şehrine gidişinden 22 yıl sonra, Almanya' nın çıkardığı yasa ile, önceleri literatürde "Misafir İşçi" olarak kabul edilen Türkler, artık "Yabancı" idi ve geri dönmeleri teşvik ediliyordu...

BURUK BİR AYRILIŞ...

Almanya ' nın " bir milyonuncu Türk İşçisi İsmail Bahadır'ı " Bando-mızıka ve çiçekler-hediyelerle karşıladıktan 13 yıl sonra Türkleri "Ülkelerine dönmeye teşvik etmesi" Asrımızın Dede Korkut' u olarak haklı bir şöhrete kavuşan ve 2019' da ahirete irtihal eden Ozan Arif Gurbetçinin hissiyatını SİTEM şiirinde şöyle dile getirdi:

Eee... artık eyvallah Alman arkadaş,

Düdüğün öttükçe beni hatırla!

Kesin dönüyorum ben yavaş yavaş,

İş gücün bittikçe beni hatırla!

 

Bu fabrika yapılırken kimdim ben?

Zor tanırdın, toz topraktım kumdum ben.

Temeline gençliğimi gömdüm ben,

Bacası tüttükçe beni hatırla!

 

Maden kovdun; gidiyorum bak; hadi,

Hesap et kim kimin hakkını yedi?

Bu rahatlık size gökten inmedi,

Yan gelip yattıkça beni hatırla!

Geri Dönüşü Teşvik Yasası yürürlükte olduğu süre zarfında 211 bin Türk Ülkemize geri dönmüş, bunlardan 14 bini Alman devletinden "teşvik" alabilmişti...

HİZMET BORÇLANMASI SURETİYLE EMEKLİLİK

Başlangıçta, Kadınlarda 20 yıl (7200 gün) erkeklerde ise, 25 yıl (9000 gün) üzerinden ve günlük prim tutarı 1 ABD dolar olarak belirlenmiş olan "günlük prim" aradan geçen yıllar boyunca müteaddit defalar yükseltilmiş, son olarak da Türkiye' deki vatandaşlarımızın da "hizmet borçlanması aşamasında ödemek zorunda oldukları miktar ile" eşitlenmişti. 31.07.2019 tarihine kadar yurt dışı borçlanması yapanlar "Türkiye' de yaşayan vatandaşlarımız gibi" asgari 3600 günden faydalanarak toplamda 98.245 ₺ (14.976 € ) ödeyerek emekli olabiliyordu.

PRİM VE GÜN SAYISI TEKRAR EŞİTLENMELİ...

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız "BORÇLAMA YOLUYLA EMEKLİ OLMADIKLARI SÜRECE" SGK' nın verdiği sağlık vs. Hizmetlerden yararlanma imkanına sahip değilken, Türkiye'de çalışan "İŞÇİLER" ise; ödedikleri SGK primleri karşılığında başta kendileri olmak üzere, eşi, çocukları, anne-babası da dahil olmak üzere anılan hizmetleri alabilmektedirler.

GÜNLÜK PRİM TUTARI "AVRUPA TÜRKLERİ İÇİN" DAHA DÜŞÜK OLMALI...

Geçen hafta yayınlanan yazımızda

" GURBETÇİLER" ve TÜRKİYE' deki vatandaşlarımız arasındaki gün ve prim miktarlarındaki eşitsizliğin giderilmesi gerektiği hususuna dikkat çekmiştik.

Gerek e-posta yoluyla, gerekse WhattsApp üzerinden ve gerekse de "okur görüşü" köşesine yazarak görüş bildiren okurlarımız, yükseltilen primlerin ödenmesi artık realize edilebilir olmaktan çıktığına dikkat çektikleri görülmüştür. Bu konulara vakıf olduğu belli olan okurlarımızdan mali müşavir Mehmet AL görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir.

Mehmet Al 29 Aralık 2019 14:44

Saptamaların tamamına katılıyorum. İlginizi başka bir noktaya çekmek istiyorum. Borçlananların bırakın asgari ücretlilerden fazla ödeyerek borçlanmayı aksine eksik ödeyerek borçlanmalı. Çünkü çalışanın ödediği primlerin bir kısmı çalışırken aldığı hizmetlerin karşılığıdır. Örneğin iş kazaları, analık , işsizlik sigortası gibi. Bu hizmetlerden yararlanamayan borçlanmayı yapan kişi primini de ödememeli.

Bir diğer okurumuz  Bahar Majid ise kısa ve öz olarak; "O fiyatla kimse artık borçlanmaz" ifadesini kullanmıştır.

SAYIN CUMHURBAŞKANI'NDAN RİCAMIZ:

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uygulamasında " mutlak söz sahibi olduğu bilinen " Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan' ın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ' ne (ve ilgili birimlere) gerekli talimatları vererek; yurt dışında yaşayan 5 milyondan fazla " TÜrk İşgücü Göçmenini" yakından ilgilendiren  "prim ve gün sayısındaki eşitsizliğin giderilmesi " konusunda gereken kanuni  düzenlemelerin yapılmasının sağlamasını rica ediyoruz. Keza Türkiye' den emekli olup da Yurt dışında hayatını sürdürmeğe devam etmek durumunda olan vatandaşlarımızın Yarı zamanlı çalışmak veya " mini job" olarak tabir edilen "kazanç vergisine tabi olmayan işlerde " çalışmak isteyenlerin " Türkiye' deki Emeklilik maaşlarını da aynen alabilmelerine  imkan tanınmalıdır. Hatırlanacağı üzre; Türkiye' de SGK emeklisi bir kişi istediği herhangi bir işte çalışabilmekte ve emekli Maaşını kesintisiz olarak alabilmektedir.