Gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar

Gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar

Gazetecilerin, yazarların fonlanması yeni değil. Türk düşmanlığı yaptığında sana kesenin ağzını açarlar. Yeter ki "etnikçi/bölücü" ol. Rusçusu, Amerikancısı fark etmez. İçten içe Türk düşmanlığını işleyeceksin. Değişmez şart bu.

Şaşıracaksınız... Geçmişte ben de fondan istifade etmek istemiştim. Ama nasıl? Anlatacağım. Önce meselenin özüne girelim. Barış Doster çok güzel özetlemiş:

"Fonlayan kuruluşlar, fonlanan gazeteciler dikkat çekici. İşin mesleki, ahlaki ve siyasi boyutu var. Çoğu, kimlik siyasetini öne çıkaran, etnikçi, mezhepçi, Batıcı, liberal medya organları çünkü. Ağızlarına emek, eşitlik, sömürü, sınıf, aydınlanma, bağımsızlık, halkçılık, kamuculuk, antiemperyalizm gibi kavramları almadan solda geçinen, soldan geçinen gazeteciler. İktidarın ilk yıllarında, iktidara verdikleri destekle de anılıyorlar. Aralarında siyasete girmiş, aday olmuş kişiler de var. Açılım sürecine, Annan Planı''na, Avrupa Birliği''nin taleplerine verdikleri desteği, "yetmez ama evet", "özür diliyoruz.com" kampanyalarındaki öncü konumlarını unutmuyoruz. (...) Liberal ve liberal sol (ne demekse) kesimler, FETÖ beslemeleri, kimi iyi niyetli fakat kafası karışık isimler, fonlamayı doğal, fonlananları masum buluyorlar." ("Gazetecilik, lobicilik, tetikçilik", Cumhuriyet, 24 Temmuz 2021)

Mesele budur. Şu satırları yine bu köşede yazdım:

"Aslında o 150 imzacının birçoğunu araştırsanız neler neler çıkar. / Nadire Mater meselesine kısaca gireceğim. Bu hanım PKK''ya karşı savaşan askerlerimizi ruhî bunalımda göstermek için elinden geleni yapmıştır. Soros''un mu, başka bir vakfın mı, tam aklımda değil, bir ABD vakfının desteğini almıştır. Ben de bu vakfa mail atmış, savaştan yeni çıkmış bir ülkede ''insanlık'' adına araştırma yapacağımı ama maddî desteğe ihtiyacım olduğunu belirtmiştim. Hiçbir surette cevap vermediler. Gerçi denemek için mail atmıştım ama çalışma yapacağım da doğru. Hatta bu yazıyı yazarken, uzun aradan sonra bir telefon gelmiş ve bir yerli vakıf yetkilisi, istersem bu çalışma için destek vereceğini belirtmiştir. Ama vaktim yok; şartlarım değişti. Bu çalışmayı ileri tarihe erteledim. / Demek istediğim Türk düşmanı değilsen yabancı vakıflardan kolay kolay destek alamazsın." ("Başbakanla görüşen entel takılanlar neyi halledecekler?", Yeniçağ, 11 Ağustos 2005)

Sol entel dantel takımı PKK lehine 150 imzalı bildiri yayınlamıştı. Bu 150 imzacıyı temsilen Nuray Mert, Osman Kavala, Tayfun Mater, Hakan Tahmaz ve sonradan eklenen Ahmet Hakan, Ali Bayramoğlu, Adalet Ağaoğlu, Yılmaz Ensaroğlu, Oral Çalışlar, Yücel Sayman ve Mustafa Karaalioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''la görüştüler, sözüm ona "Kürt meselesi"ni masaya yatırdılar. Sonra köprünün altında çok sular geçti, entel dantel sol takımı ve bunlara yamanan İslâmcı kesim neticeye ulaşamadı.

İdeolojik ırkçı yıkıcı/bölücü takımının gücünü görüyor musunuz! Konumuz başka. Geçiyorum.

R.T. Erdoğan''la görüşenlerden Tayfun Mater, eski Dev Yol liderlerinden. Nadire Mater''in eşi. Yazıda adı geçince Nadire Mater meselesine girmiştim.

Şu haberi internette okuyabilirsiniz: "Mehmedin Kitabı''na CIA gölgesi / Yazdığı kitap için CIA bağlantılı bir vakıftan 59 bin dolar aldığı bildirilen Nadire Mater, ''Vakfın katkısı olmasaydı kitabı zamanında bitiremezdim.'' dedi."

Sol entel dantel takımının ülkemizde cirminden fazla yer tutmasının asıl sebebi dış bağlantıdır.

Gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar.

Yazarın Diğer Yazıları