Türkiye, haberleşme konusunda bir kez daha sınıfta kaldı. İstanbul’da, şükür ki yıkıcı olmayan bir deprem yaşadık.
Tabii ki yine GSM hatları devre dışı kaldı.
Daha birkaç yıl öncesine kadar acil durumlarda drone ile hizmet vereceklerini ballandıra ballandıra anlatan GSM şirketleri resmen döküldü.
Sonra Ulaştırma Bakanı, GSM operatörleriyle toplantı yaptı. Bakan, toplantı sonrası az daha sınıfta kalan bu operatörleri tebrik ve takdir edecekti!
Bakana göre sadece yüzde 20 bağlantı kurulamamıştı.
Peki suçlu kim?
Tabii ki vatandaş!
Ne işin var depremden sonra anneni, babanı ve çocuklarını düşünüyorsun!
Zaten ölseler, AFAD gelip birkaç gün sonra enkazdan çıkaracak (!)
Maraş’ta, Hatay’da ve Adıyaman’da da öyle olmadı mı?
Telefonlar çalışmadığı için Adıyaman’da depremin yarattığı faciayı saatler sonra fark etmediler mi?
GSM operatörleri, Türkiye’nin güvenlik sorunudur.
Kimse ne Turkcell’i, ne Türk Telekom’u ne de Vodafone’u savunamaz.
Hele bunu bir bakan asla yapmamalı!
Gerekli yatırımı yapmadan, sadece millete dünyanın en düşük hız ve kalitesinde hizmetini vererek para toplayan GSM operatörlerini savunmak vicdansızlıktır.
Uydudan internet hizmeti veren ve bütün dünyada kullanılan Starlink’i Türkiye’de yasaklamak, siyasi korkudan başka bir şey değildir.
Küçücük bir anten ve cihazla her türlü felakette bile kesintisiz hizmet veren bu internet sistemi, acilen Türkiye’de devreye girmelidir.
Üç GSM operatörünün ikisi Varlık Fonu’nda.
Böyle olunca kimse dokunamıyor, kimse eleştiremiyor.
Bir de bakan çıkıp, “Çağrıların yüzde 75’i karşılandı,” diye reklam yapıyor.
