Hakan Fidan dedi ki; Varsayımsal senaryo

Alman gazeteci sordu:

  • “PKK ile devam eden barış süreci ile ilgili bir sorum olacak. YPG veya Suriye’deki ortakları ile anlaşmazlık sonucu silah bırakmazlarsa PKK liderliği açısından ne anlama gelir?”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan soruya şöyle yanıt verdi:

  • “Örgütün malumunuz bir çok ülkeyle ilişkisi var.

Bir çok istihbarat servisi ile operasyonel ilişkisi var.

Bir çok ülkenin askeri yapısı ile ilişkileri var.

Bu kadar sızılmış, manipüle edilmiş bir örgütün kendi liderliğinden gelecek talimatla ilgili ne derece güçlü bir refleksi olabilir. Bu başka bir konu.

Biz bunu açıkçası geçmişte de tecrübe ettik.

Geçmişte de bu yönde örgüt liderliği talimat verdi, ‘silahları bırakın ve çıkın’ diye.

Bir çıkış başladı ama Suriye meselesini bahane ederek durdurdular.

Yaklaşık 11 yıl sonra yine aynı senaryo ile karşı karşıyayız.

Dinlerler mi? Dediğim gibi kendi tercihleri.”

Değerli okurlarım,

Dışişleri Bakanının çarpıcı açıklamalarını değerlendireyim:

  1. Hakan Fidan “PKK ile barış süreci” sorusuna verdiği yanıtta şunu söylemedi;

PKK ile barış sürecinde değiliz.

Bu çok çarpıcı oldu.

  1. Hakan Fidan’ın “Örgüt liderliği” diyerek Öcalan’ın adını vermeyip, “Dinlerler mi? Dediğim gibi kendi tercihleri” diye verdiği yanıt da çok önemli.

Fidan’ın bu sözlerinden anladık ki; MHP+AKP tarafından DEM ve Öcalan’a verdiği görevden Kandil’in haberi yok.

PKK/YPG’yi yöneten teröristlerin bu gelişmelere verecekleri tepki AKP iktidarı tarafından henüz bilinmiyor. Fidan sözleri ile bunu açıkça ortaya koydu.

  1. Hakan Fidan’ın, “11 yıl sonra yine aynı senaryo ile karşı karşıyayız” sözü de çok çarpıcı.

Fidan, MHP liderinin DEM ve Öcalan ile başlattığı “Umut Hakkı” görüşmelerini çok ilginç bir şekilde “Senaryo” olarak değerlendirdi.

Bununla da kalmadı Fidan ve şunları söyledi:

  1. “Ama bizim devlet olarak siyaset olarak hesabımız kitabımız bu türden varsayımsal konular üzerinden değil daha rasyonel gerçekçi saplamalar üzerinden olmak durumunda.

Onun için biz teknik analizleri profesyonel bir şekilde yapıyoruz.

Bu tehdit analizini yaptıktan sonra tehdidi ortadan kaldırmak için ne türden diplomatik araçlara ihtiyaç var ne türden askeri, istihbari araçlara ihtiyaç var bunları tespit edip yolumuza devam ediyoruz.

Amacımız bizim düşmanımız olan bir tehdidi ortadan kaldırmak.

Tehdit ya kendini bize düşman etmekten çıkartacak ve biz bunu doğrulayabileceğiz.

Ya da başka boyuta evrilecek. Ya da ortadan kaybolacak.”

Fidan’ın bu sözleri şu gerçeği apaçık ortaya koydu:

MHP’nin siyaseten başlattığı senaryoyu Fidan, “varsayımsal” olarak değerlendirdi.

İktidarın yürüttüğü senaryoyu ise, “teknik analizleri profesyonel” yaparak, “tehdidi ortadan kaldırmak” diye ortaya koydu.

  1. Amerika Başkanı Trump’ın Erdoğan’ı bir yandan överken, bir yandan da “Kürtlerle iyi geçin” sözüne Hakan Fidan bir Osmanlı Tokatı ile şöyle yanıt verdi:

“Nasıl ki DEAŞ dendiği zaman Arap denmiyor. DEAŞ’a karşı mücadeleyi Arap’la karşı mücadele olarak sınıflandırmıyorsa;

PKK’ya YPG’ye karşı mücadele ettiğimiz zaman, ‘Kürtlerle savaşıyor’ denmesi de doğru bir terminoloji değil yanlış ve maksatlı bir çarpıtma.

PKK, ‘terör örgütü’ olarak listelenmiş bir örgüt.

Amerika bu örgütün liderlerinin başına para koymuştur ama bu örgütün başka bir alt örgütünü yüz bin tane kelime oyunu ile bunun dışına gösterip başka bir şekilde hareket etmesi de bu Amerika’nın yaptığı ne ilk ne son tutarsızlıktır.”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Trump’a verdiği bu yanıt umarım yerine ulaşır.

Devlet Bahçeli, Dışişleri Bakanı ve Erdoğan’ın sırdaşı Fidan’ın varsayımsal senaryo başlıklı açıklamayı bakalım nasıl değerlendirecek?..

Yazarın Diğer Yazıları