CHP''li Faik Öztrak bir televizyon yayınında ilginç bir cümle kullandı:

''Halının altında ne var bilmiyoruz!''

Evet! Seçime kısa bir süre kala Türkiye halının altını tartışmaya başlayacak.

Halının altı tartışmasının ilk konusu bankaların öyle ya da böyle almak zorunda kaldıkları deli saçması faizli tahviller. Banka yüzde 30 ile vatandaştan mevduat topluyor bu para ile devletten yüzde 8.5 ile 10 arası tahvil alıyor.

Bu tartışma aslında uzun süredir var ama çok gündeme gelmiyordu. ABD''de bazı bankalar zora girince hemen gözler Türkiye''ye çevrildi.

ABD bankaları neden zora girdi?

Çünkü onların elinde düşük faizli tahvil var. Tahvil faizi yükselince banka zarar ediyor.

ABD, faizleri enflasyon belasından kurtulmak için yaptı.

Ya Türkiye?

Tam tersini yaptı. Bir kişi nas var diye ortaya çıktı ve iktisat bilimi yerle bir edilerek faizler 8.5''e kadar düştü. Ondan sonra Türkiye''nin iki yakası bir araya gelmedi. Enflasyon patladı.

Zengin daha zengin fakir daha fakir oldu.

Orta sınıf kalmadı.

Bankalarda şu an için bir risk yok. Düzen devam ettikçe bankalar kâr elde etmeye devam edecek.

Ne zamana kadar?

Yeni bir iktidar "bu halka yazık" deyip enflasyonla mücadele edinceye kadar. Bu mücadele tabii ki dünyanın yaptığı gibi faiz artışı ile olacak.

Faizler enflasyona yakın bir seviyeye çekilecek.

Faizler yükselince ne olacak?

Tabii ki bankaların aldıkları tahvil nedeniyle kârı düşecek.

Faiz Öztrak burada Merkez Bankası ve Hazine''nin ne yaptığını bilmediklerini, ifade ediyor.

Çünkü rakamlar ne kadar doğru kimse bilmiyor.

Her şey halının altına bakınca olacak.

Halının altında neler var onu da bilmiyoruz.

Ölüm istatistiğinden tutun da enflasyon verisine kadar.

Dış politikadan Merkez Bankası''nın yaptığı Swaplara kadar.

Her şey halının altında.

Bunu görmenin tek yolu seçimle mevcut iktidarın gitmesi ve şeffaflık.

Hangi ittifak gelirse gelsin işi zor olacak. AKP kalsa bile halının altı o kadar dolu ki, belki de hareket bile edemeyecek ve krizin fitilini ateşleyecek.

Sonuç olarak halının altındakilerin temizlik faturasını yine biz ödeyeceğiz.

Futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutmak, aklını kiraya vermek ve en önemlisi siyasal okur yazarlığın olmaması bize daha çok fatura ödetecek!