Rusya-Ukrayna savaşında hem Rusya''nın, hem de Ukrayna''nın kayıplara uğradığı, ancak Ukrayna''nın kayıplarının daha büyük olduğu ve ülkenin çok fazla tahribata uğradığı görülmüştür.

Politik hedefler

Rusya''nın politik hedefi, Ukrayna''yı tarafsız bir ülke konumuna getirip, ülkesine yakın bölgelerde ABD ve Batı sistemlerinin konuşlanmasına ve NATO''nun daha fazla genişleyip Rusya''ya daha fazla yaklaşmasına imkân vermeyerek tehdidi mümkün olduğu kadar uzak tutmaktır.

Ukrayna''nın politik hedefi ise, öncelikle ülkesini savunmak ve NATO''nun savaşa iştirakini sağlayarak, gecikmeye uğrayan NATO üyeliğinin gerçekleşmesine ortam yaratmaktır.

Ancak savaş, Rusya-Ukrayna arasında görünse de, aslında ABD/NATO/Batı-Rusya arasında cereyan etmektedir. Burada Ukrayna, Batı için vekâleten bir savaş içindedir.

Stratejik hedefler

NATO''nun da stratejisi haline gelen ABD''nin stratejisi, tehdit olarak nitelendirdiği Rusya''yı çevreleyerek sıkıştırmak ve bölgesinde etkisizleştirerek Asya-Pasifik bölgesinde stratejik rakip olarak gördüğü Çin''le mücadelede baş başa kalmaktır. Bu kapsamda doğrudan savaşa girmeyip, Ukrayna''yı olabildiğince malzeme ve sistemlerle destekleyerek Rusya''nın yorulmasını, yıpranmasını, ambargo ve yaptırımlarla da zora girerek pes etmesini sağlayarak hedefine ulaşmaktır.

Rusya''nın stratejik hedefi ise, politik hedefine ulaşmak için Kiev yönetiminin görevden uzaklaştırılarak kendine müzahir bir yönetimle Ukrayna''yı kontrol etmek, Donbas ve Odesa bölgelerini işgal etmek, Kırım''la birleştirilerek bölünmüş ve zayıf bir Ukrayna oluşturmak iken, askerî alanda yapılan stratejik hatalar Rusya''nın bu hedefe ulaşmasına imkân vermemiştir. Bu nedenle stratejik hedefini küçülterek, Donbas bölgesinde tam kontrol, Kırım''la bağlantı, Harkov''dan Odesa''ya uzanan işgal şeklinde yeni bir hedef belirlemiştir. Bu kapsamda yeni bir planlama içindedir.

Savaş yeniden hız kazanabilir

Savaş devam etmektedir. Ancak bazı bölgelerde stabil bir hâl almıştır. Rusya''nın bugüne kadar yaptığı hatalardan ders alarak, stratejisini yenilemesinin yanında, savaş taktik ve tekniklerindeki ve birlik kombinasyonlarındaki eksiklikleri gidermeyi kapsayan eğitimler ve düzenlemeler yaptığı anlaşılmaktadır. Birliklerini yeniden tertipleyerek yeni bir taarruza hazırlandığı ve bu taarruzu da hava ve zemin şartlarının elverişli olduğu zamanda gerçekleştireceği kıymetlendirilmektedir.

Rusya''nın, bundan sonraki muharebelerle, yeniden şekillendirdiği stratejik hedefine, dolayısıyla politik hedefine ulaşmayı planladığı ve baskıyı Ukrayna''yı pes ettirene kadar devam ettireceği düşünülmektedir.

ABD/Batı ise, Rusya''nın bu hazırlıkları karşısında Ukrayna''nın gücünü arttırmak için modern taklarla takviye etmeye karar vermiştir. Özellikle bugüne kadar Ukrayna''ya önemli bir malzeme katkısında bulunmayan Almanya''nın Leopard tankları göndereceğini açıklaması önemlidir. Almanya bu önemli politika değişikliğini, savaşın Rusya-NATO savaşına dönüşmemesi için yaptığını ifade etmiştir.

Almanya''dan başka ABD, İngiltere, Fransa, Polonya, Norveç ve Finlandiya da modern tank katkısında bulunacaklarını açıklamışlardır. Ancak bunların toplam sayısı 150''yi geçmemektedir. Bu kadar tankın muharebelerin gidişatına fazla etki etmeyeceği, ancak yine de güce katkı yapacağı, Ukrayna askerinin eğitiminin ve bunlara intibakının da zaman alacağı değerlendirilmektedir.

Batı, özelde ABD''nin de, Ukrayna''ya olan malzeme, eğitim, sistem desteğini çoğaltarak, ambargo ve yaptırımların eksiksiz uygulanması yönünde baskıları arttırarak, Rusya''yı bezdirmeye ve pes ettirmeye zorlayacağı düşünülmektedir. Bu çerçevede ABD''nin Türkiye''ye yaptırım baskısını arttırdığı söylenmektedir.

***

Sonuçta Rusya''nın pes etmeyeceği, Avrupa ülkelerinden bir kısmının da savaşın uzamasını istemediğinden Ukrayna''ya desteği kesme niyetinde olduğu görülmektedir. Savaşın bahar sonlarına doğru yeniden hız kazanacağı beklenebilir.

Ukrayna''nın kullanımına verilecek Leopard tankları uranyum mühimmatına da sahip olup, bunların kullanılması halinde Rusya''nın taktik nükleer silahlara başvurma tehlikesi ve bunun sonucunda da yeni bir dünya savaşının eşiğine gelme ihtimali bulunmaktadır. Bu nedenle tarafların gerekli hassasiyeti, özeni ve sağduyuyu göstermesi önem arz etmektedir.