Okullar kılık değiştirdi. Öğrenciler, okullardan daha çok kılık değiştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı kılık değiştirdi. Ve millisi düşünce, rüküş oldu.

Nasıl şeydir anlamadım. Bir taraftan radikallerle savaşıyorlar ya da savaşan dünyayı seyrediyorlar, bir taraftan kendileri radikalleşmeye bakıyorlar.
Kızların çocuk yaşta başlarını bağlamaları kadar yanlış bir eğitim projesi olamaz. Bu, onları küçük kadınlar yerine koymak demektir. Yahut da küçük veya büyük kadınlar olduklarını hatırlatmaktır. Bundan daha tehlikeli bir şey düşünemiyorum. Çocuk, kız veya erkek olsun kendi yaşının tecrübelerini yaşamalı. Zaten hormonlu gıdalar, kızların ve erkeklerin vücutlarında anormal gelişmeler yapıyor. Siz güya namus peşindesiniz ama hem duygusal olarak hem biyolojik olarak onlara cinselliği hatırlatırsanız bunu nasıl önleyeceksiniz. Unutmayın, burası Arabistan değil, dönem de Peygamber Efendimizin yaşadığı dönem değil. Akla, bilgiye, gerçeklere tamamen uygunsuz bir iş peşindesiniz. 

***

Bu nereden ve nasıl başladı? Ne yazık ki Türkiye’den ve Tayyip Bey’le başladı. Suriye’yi Amerika’nın aklına uyup karıştırdılar, ondan sonra karışıklık azgınlaşarak devam etti. Onu yenmek için sınırdan yığınla terörist soktular. Esad’a bir şey olmadı ama oradaki Türkmenlere, Kürtlere, Yezidilere çok zararı dokunan saldırılar oldu. Alınan bu neticeden AKP iktidarı memnun olmuş olabilir mi?
Aslında siyasi terminolojiye de uzaklar. Şablonlarla ve kulaktan dolma bilgilerle dış politika yapmaya çalışıyorlar. Hem de dünyanın siyasi kurtlarının karşısında.
Uçuşa kapalı bölge nedir, Güvenlik Konseyi’nden izin alınması gerekir mi gerekmez mi. Tampon bölge neye derler, Birleşmiş Milletler’den izin almak gerekir mi gerekmez mi? En başta bizim parlamentoya sormak gerekir mi gerekmez mi? “Bey, gelirken bir ekmek al”  demeye benzer mi bu. Tayyip Bey’e baktım Köşk’teki resepsiyona gelen yabancıların ellerini sıkıyor. Ama bir şey sordukları vakit kafasını yana eğip tebessüm ederek cevap veriyordu. İngilizceye bile yabancı olan bir diplomatik kadro ile kimle neyi görüşeceksiniz.

***

İmam hatip okullarından mezun olmanın bir marifet olduğunu nasıl düşünebiliyorsunuz? İmam hatipten mezun olan “kordiplomatik”i görüyoruz işte. Diğer yüksek bürokratları da görüyoruz. Ne dediklerini kimse anlamıyor. Bugün hayır dediklerine yarın evet diyorlar.
Libya’da NATO’nun ne işi var diyenler bugün, kara harekatına katılmayız dediklerini unutup, kara harekatı olmadan olmaz diyorlar. İmam hatiplerde böyle çapsız insanlar yetiştireceğinize, bilgili, birikimli, bilge dindarlar yetiştirin de Türkiye’nin yüzünü ağartın. 
Bir de kızlarla erkekleri ayırma projeniz vardı, onu da yaptınız. Hayatı ikiye bölebilir misiniz, sokağı ikiye bölebilir misiniz? Neyi, kimden kurtarmaya çalışıyorsunuz. Çocuklarınıza edep öğretirsiniz dergahların kapısında yazıldığı gibi. Edepli insana da güvenirsiniz, böyle acayiplikler yapmazsınız. 

***

Dinde zorlama yoktur.(Bakara, 2/256) Bunlar Bakara’ya makara dedikleri için Kur’an’dan da haberdar değiller.
Ayrıca Kâfîrun suresini hatırlatırım(Kâfîrun,109/6); Sizin dininiz size, benim dinim banadır.