Hani “Kanmayalım, kandırılmayalım” diyorum

Sosyal medyada, aklımıza gelen gelmeyen her konuda görüş ortaya atılıyor.

Akla esen paylaşılıyor.

Bu sefer gözüme ‘Dindar ile dincinin arasındaki fark’ paylaşımı ilişti.

*

Sonuç?

Sonuç ne olacak ki!

Bilen susuyor, bilmeyen de ne bilsin ki ne söylesin?

*

Pekâlâ, biz bu paylaşımdan ne anlayalım?

Valla bir şey anlamasak da olur!

Niye olur?

Çünkü kimin dindar, kimin dinci olduğuna sanki biz karar verebilecekmişiz gibi…

İşte o paylaşım.

*

Dindar ile dinci arasındaki farkı ortaya koymuşlar.

Kaynak gösterilmiş mi?

Hayır!

Bir yerlerden alıntı var mı?

Alıntı belirtilmemiş, ama yazılmış.

Sanırım sadece gözlem sonucu karşılıklı zıtlıkları oluşturan dört madde.

*

Hani düşünüyorum da dindar ile dinci arasındaki fark sadece bu dört maddeden mi ibaret?

Bence değil. Daha da çoğaltılabilir.

*

Neymiş efendim, nasıl bir şeymiş bu karşılaştırma?

Şöyle:

“Dindar dürüsttür.”

Ya dinci?

“Dinci sahtekardır.” denilmiş

*

“Dindar dinin kurallarına uyar.”

Ya dinci?

“Dinci, dini kendi çıkarı için kullanır.” iddiası ileri sürülmüş.

*

“Dindar mütevazıdır, gösteriş yapmaz, ibadetini gizli yapar.”

Ya dinci?

“Kalabalık içinde göstermelik ibadet yapar.” demesin mi? Sanki herkesin içini biliyormuş gibi.

Hani dedim ya, bu tespit sadece gözleme dayalı olarak yapılmış gibi.

Veriye dayalı değil, çünkü kaynağı yok. Gözlemin de bazı bulguları vardır, ama sanırım onu da yazmaya gerek görmemişler.

*

“Dindar genelde fakirdir. Zaten ekmek parasını, alın teriyle kazandığı için zengin olma şansı da pek yoktur.”

Ya dinci?

“Dinci genelde zengindir. İnsanların yüzlerine ‘Din, iman’ der, arkadan parayı çuvalla götürür.” gibi oldukça iddialı bir laf edilmiş.

*

Anlamadım gitti.

Ben kendi etrafıma bakıyorum, benim etrafımda:

Dürüst olanı da sahtekâr olanı da var.

Dinin kurallarına uyan var, kendi çıkarı için dini kullanan da var, ama içeriğini nedenini bilemem ki!

Bazen görünen bir şey göründüğü gibi olmayabilir.

Mütevazı olan, gösteriş yapmayan, ibadetini gizli yapan da var, göstermelik olduğu zannedilen şekliyle yapan da olur elbet.

Bu bölümle ilgili bir tane somut örnek verebilirim.

Mesela “Affedersiniz!”

“Bakara-makara sallıyorum” diyen biri vardı hani.

Adam cuma günleri hep sallıyormuş.

Tövbe!.. Tövbe!..

*

Paylaştıklarından dindar intibaı veriyordu ya, öyle değilmiş meğer!

Kimdi o adam?

Olayı hatırlıyorum da kim olduğunu tam hatırlayamadım. Sanırım o adam bir yerlere büyükelçi atanmıştı hani.

Her neyse çok da önemli değil!

*

Biz insanlar, niye olduğumuz gibi görünmeyiz ya da göründüğümüz gibi olmayız da âleme akıl veririz, onu anlayamıyorum işte.

*

Bu çizelgenin bir bir iyi tarafı var.

Her iki özelliği de karşılaştırmış.

Hani diyorum ki biz de aklımızı kullanıp ona göre mi davransak?

Ne dersiniz?

*

Hani kanmayalım, kandırılmayalım diyorum canım!..