NATO'nun artık bir "hayali örgüt" olduğunu yazmıştım.
Özetle, bugün var olma nedeni (Varşova Paktı) ortadan kalkmasına karşın, ABD'nin "uluslararası bir denetim mekanizması olarak" "var" lığını sürdürdüğünü söylemiştim.
*
Yaklaşık 2 hafta sonra Fransa Cumhurbaşkanı Macron aynı durumu, farklı cümleyle açıkladı:
"NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir!"
*
Bizim Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, "Ey Macron, asıl senin beyin ölümün gerçekleşmiştir" diyerek nedense, kendisinin de çok eleştirdiği NATO'ya sahip çıkıverdi!
*
NATO'yu bu kadar savunmak, ille de "Biz varız ve buradayız" demek neyin "zorlaması" sonucudur?
Kim bize dayatmada bulunuyor?
Ve, neyin karşılığında?
*
Bu NATO değil miydi (ve değil mi), Türkiye'nin aleyhindeki teröristleri destekleyen, para ve silah veren?
Bu NATO değil mi, Türkiye sıkıştığı zaman, 5. Maddesini bile unutup bize destek vermeyen?
(5. Maddenin anlamı şu: "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!")
*
Oysa, hepsi bir olup Türkiye'nin aleyhine davranmıyor mu?
*
Türkiye değil miydi, çeşitli sıkıntılar çıktığında NATO üyeleri olan Hollanda'yı, Almanya'yı, Danimarka'yı ve Fransa'yı suçlayan?
*
NATO değil miydi, müttefiki Türkiye'ye savunma füzesi vermeyen?
Ve bu yüzden bizi Rusya'nın S-400'lerinin peşinde koşmak zorunda bırakan?
*
Aslında, Fransa'nın (Macron'un) söylediğini bizim söylememiz gerekmez mi?
Gerekmez miydi?
*
NATO bizim sorunlarımıza "Fransız kalırken", biz niçin Fransa'ya -NATO'yu eleştirdi diye- çatıyoruz?
"Hayal" ölmüştür ve zaten bizim için yoktu!
Ben hayali örgüt kavramını şöyle açıklamıştım:
Hayali örgüt/yapı;hiç olmayan, namevcut bir yapının mevcutmuş gibi algılandığı, "olmayan bir yer", "olmayan bir gerçeklik" vezihinlerdeki "fenomenolojik bir hayalettir."
"Yokluğun gerçekliğidir."
Bu tür yapılar, yok olduğu halde var etkisi yaparlar.
Bu bir anlamda "yokluk etkisi"dir.
*
NATO bizim için, tıpkı AB gibi bir hayaldi(r) ve o hayal de ölmüştür.
Attila İlhan'ın "Ne kadınlar sevdim, zaten yoktular" dediği gibi, NATO da bizim için "zaten yoktu."
