AKP’yi koruma altına alan bir Anayasaya, Türk Milliyetçileri olarak bizler,  “evet” demeyeceğiz. Büyük Orta Doğu Projesi (BOP)’nin önündeki tek engel olan, Anyasa’nın değişikliğine müsaade etmeyeceğiz. Kamu çalışanlarına yönelik düzenlemeler yeterli olmadığından, Anayasa’ya hayır diyeceğiz.
Ülke bütünlüğünün tehlikede olduğu gerçeğinin gündemden düşmesi için,
yapay gündemler yaratmanıza “hayır”
diyoruz.
Toplumumuzun yaşam giderleri yerine getirilmemişken Anayasa ile uğraşmaya ne gerek var? Yabancı kuralları Türk Milletine dayatmalarına, derslerini vermek için “hayır” diyeceğiz.
AKP’nin yapacağı Anayasa değişikliğinin, halkımızın çıkarlarına olması mümkün olmadığından, “hayır” oyu kullanacağız.
12 Eylül’de, “AKP’yi yanlışlıktan döndürmeliyiz” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İstiklal yolu ile kurtarılmış Anadolu’yu bu def’a “hayır” oyuyla AKP den kurtaracağız” dedi.
Anayasa paketine “hayır” diyenler, giderek çoğalıyor. “12 Eylül’ün ve onun ürünlerinden birisi olan AKP’nin Anayasası ile hesaplaşmak için referandumda, iki hayır birden diyeceğiz. 12 EYLÜL ANAYASASI DA, AKP ANAYASASINA DA HAYIR. Demokratik eşitlikçi ve özgürlükçü bir Anayasaya ihtiyacımız” diyenler var.
Anayasa değişikliğinin sendikal örgütlenmeyi bitireceğini savunanlar, düzenlerinin art niyetli olduğunu ve işçi örgütlerinin bu tuzağa düşmeyeceğini bildiriyorlar.
Önümüzdeki günlerde, referandumdan kurtulmanın formülleri bulunursa, kimse şaşırmasın diyorum. Ülke iç savaşın eşiğine gelmiş, birileri hâlâ açılımlardan bahsediyor.
Referandumdan “hayır” çıkması için, hepimiz topyekun mücadele etmeliyiz. Hukuksuzluğa karşı olanlar mutlaka “hayır” oyu kullanmalıdır.
Bir tek çaremiz var, o da Anayasa Değişiklik Paketi’nin referandumda, halk tarafından reddedilmesi.
Türk Milleti “evet” oyu vererek engelleyemeceği bu süreci, “Hayır” oyları ile engellemek ve durdurmak zorundadır. Bu halk oylaması değil, Türkiye’mizin var olma savaşıdır.
AKP’lilere dinci dikta yolunu açarsanız, yargı güvencesi ortadan kalkar. Bunların Anayasa değişiklikleri, Türkiye Cumhuriyeti’mizi yok eder. Onun için ben, “HAYIR” da hayrımız vardır diyeceğim.
Neticede, işsizliğe, yolsuzluğa, yoksulluğa ve hukuksuzluğa karşı olan herkesin “Hayır” oyu kullanması gerekir.
12 Eylül, Türk Milliyetçiliği için büyük bir sınavdır. Bu sınavdan yüz akı ile çıkabilmek için, hepimizin güç birliği içinde çalışması gerekir.
Avrupa Birliği’nin, Türk halkını “evet” oyuna davet etmesi “hayır” oyunun artmasını sağlayacaktır. Çünkü Türk Milleti, Hristiyan Birliğinin değil, Türk Birliğinin yolundadır.
Tanrı Türk’ü Korusun.