Hayvanları Koruma Endeksi

Hayvanlara yapılan eziyetler, artık Türkiye'nin acil çözüm bekleyen sorunlarından biri. Şiddet, tecavüz, yaşam alanlarına yapılan müdahaleler ve çoğu zaman ölümle sonuçlanan ihmali davranışlarla aç ve susuz kalmaları gibi pek çok eziyetle karşı karşıya kalıyorlar. Ya da daha doğru bir ifadeyle; "pek çok eziyetle karşı karşıya bırakıyoruz onları".

Geçtiğimiz günlerde, bir yarışma programı ile ünlenen, akli dengesinde sıkıntı olduğu belli bir şahsın, boğazını sıkarak ve ayağını kırarak ölümüne sebep olduğu hayvana zulmettiği anları sosyal medya hesabından paylaşması, toplumsal infiale yol açtı ve hayvan hakları hususu tekrardan gündeme geldi.

Türkiye'de bu hususta mevcut kanun, 2004'ten beri yürürlükte olan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu. Kanunun ilk maddesine göre amacı, hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak.

Ancak kanun, bu amacı gerçekleştirmeye oldukça uzak hükümler içeriyor!

Hayvanları Koruma Endeksi

Dünya Hayvanları Koruma Topluluğu(WSPA), hayvan haklarını korumak için 30 yıldır mücadele eden bir sivil toplum kuruluşu. Bu kuruluşun, 50 ülkeyi, hayvanları koruma kanunları ve uygulamaları üzerinden puanlandırdığı, "Hayvanları Koruma Endeksi" olarak adlandırılan, sonuncusu 2014 yılında yapılan bir çalışması mevcut.

Bu çalışmada, özetle, ülkeler performanslarına göre A ile G harfi arasında şu 5 kritere göre puanlandırılıyor: Yasal düzenlemeler, yönetim araçları, evrensel standartlara uyum, eğitim programları ve farkındalık.

Endekse göre, Avrupa ülkelerinin geneli hayvan hakları konusunda "B" veya "C" skorunu alıyor; ABD, "D" skorunda.

Bu noktada, endekste en yüksek skoru (A) alan ülkelerdeki düzenlemelere değinmekte fayda var:

Ortalama skoru "A" olan ülkelerden ilki Avusturya. Hayvanlar, "insanların bakma sorumluluğunda olduğu insana eş varlıklar" olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla her türlü acıyı hissettirmek yasak! Bu hususta oldukça ayrıntılı düzenlemeleri var. Yasakların ihlali halinde, ihlalin büyüklüğüne göre para cezası veya 1 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor. Ayrıca her eyaletin, Hayvan Koruma Ombudsmanı ve hükümet temsilcileri, üniversite temsilcileri ve Merkezi Hayvan Koruma Derneği temsilcisinden oluşan "Hayvan Koruma Konseyi" bulunuyor.

Skoru "A" olan diğer bir ülke İsviçre. Göze çarpan ilk düzenleme, hayvanların mal değil, "hissedebilen varlıklar" olarak kabul edilmesi. Hayvanlara kötü davrananlara ve çok çalıştıran ya da ihmal eden sahiplerine para cezası veya 3 yıla kadar hapis cezası uygulanıyor. Pek çok hayvana ilişkin özel düzenleme var. Örneğin, daha önce bir köpek sahiplenmemişseniz, sahiplenebilmeniz için bunu becerebileceğinizi gösteren sertifika almanız gerekiyor! Doğası gereği sosyal olan canlılar (balık gibi) ise, tek başına beslenemiyor.

İngiltere de, skoru "A" olan ülkelerden. İngiltere'nin hayvan hakları konusunda detaylı hükümler içeren 14'ü aşkın yasal düzenlemesi bulunuyor. Burada da hayvanlar "hissedebilen varlıklar" olarak tanımlanıyor. Hissedebilen bu varlıklara eziyet, işkence, hayvan dövüşüne sokmak gibi durumlar 20.000 pounda kadar para cezası ve 6 ay hapis ile cezalandırılıyor. Hayvan satışı yapacak kimseler, lisans almak zorunda olup, ufacık bir şikâyette dahi lisanslarını kaybedebilme ihtimalleri bulunduğundan, sattıkları hayvanlara iyi bakmaya da mecburlar.

Endekste, hayvan hakları konusunda ortalama skoru "E" olan ülkeler ise Çin, Tayland, Ukrayna, Nijerya, Venezuela ve Türkiye!

Sonuç bu iken, uzun süredir değiştirilmesi beklenen yasa neden değişmiyor?

Mevcut yasal düzenlemelere göre, Türkiye'de hayvana eziyete ilişkin Ceza Kanunu'nda herhangi bir düzenleme yok. Yalnızca "sahipli hayvanın" tecavüze uğraması, öldürülmesi halinde "mala zarar verme" suçundan dava açılarak 3 yıla kadar hapis cezası uygulanabiliyor. "Hayvan sahipsiz ise", tek yaptırımı 625 TL'lik idari para cezası. Dolayısıyla bu yaptırım sicile dahi işlenmiyor. Çünkü ülkemiz mevzuatında hayvana eziyet, tecavüz suç değil; yalnızca kabahat.

Hayvanları koruma notumuzu E'den A'ya çıkarmak için; esaslı bir yasal düzenleme, davranışın oranına göre ertelenemez veya paraya çevrilemez hapis cezası da içeren cezai hükümler, ilkokul çağındaki çocuktan kolluk kuvveti mensuplarına kadar farkındalık oluşturacak iyi bir eğitim ve tüm düzenlemeleri layıkıyla uygulayacak bir yargıya acilen ihtiyaç var.

Tüm bunlar için ise devlet, konunun uzmanları ve sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek çalışmalar yapmalı; yalnızca bürokratlarla değil!

Günün Sözü:

"Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir." Mahatma Gandhi

 

 

Yazarın Diğer Yazıları