2007 yılında Millî Güvenlik Akademisi'nin bilgilendirme programında şöyle diyordu;

-Türkiye'nin, önümüzdeki 10 yıl içinde, Afrika ve Güney Amerika ile ilişkilerini geliştirmesinin, ekonomik ve diplomatik bağlarını güçlendirmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir..

İfade açık.. Ve bir devlet politikasının ön hazırlıkları.. Kaynakları, diplomatik ilişkilere artan etkileri ve fırsat dolu ekonomileri göz önüne alındığında, bu iki kıta, ayrıntılı çalışmalar sonucunda devlet aklının işaret ettiği stratejik alanlar olarak ifade ediliyordu..

***

Bunu neden hatırlattım.. Cumhurbaşkanı'nın son dönemde sık sık Afrika'ya gitmesinin sebeplerini, "Gidecek başka yer bırakmadı" diye açıklayanlara bilgi notu olsun diye.. Ankara, Güney Amerika ve Afrika ülkeleri ile ilişkilerini, gidecek başka yeri kalmadığı için değil, bir devlet politikası ışığında geliştirmeye çalışıyor..

***

Amaaa.. Üzgünüm, AKP iktidarının attığı adımların hep bir 'ama'sı var..

Millî Güvenlik Akademisi'nden başlayan akademik çalışmaların ardından, devletin ilgili birimleri ve süreçleri ile ortaya çıkan, 'Kısa-Orta ve Uzun Vadeli' stratejik planlar, artık tek kişinin ağzına bakılarak belirleniyor..

Ama elde hazır yapılmış olanları da 'Kendi icat ve tercihleriymiş' gibi sunuyor AKP iktidarı..

"Türkiye'nin yararınaysa ne fark eder, yapılsın da.." diyebilirsiniz.. Kısmen de haklısınız derim.. Ama bu süreçleri ince ince hesaplayan ve önümüzü görebilmemiz için projeksiyonlar hazırlayan, perspektifler sunan devlet mekanizmasını yerle bir ettiler..

10 yıl önce "Afrika-Güney Amerika" diyen bu yapı ne oldu biliyor musunuz?

Çalışmaları dosyalarla zulaya alındı ama kendileri kapatıldı..

Bugün artık bu çalışmalara kaynaklık eden Millî Güvenlik Akademisi yok.. Ama 10 yıl önce orada söylenenler, harfiyen uygulanıyor..

***

Hani şu 2023 hedefi var ya, finalde onunla ilgili bir notu da paylaşarak kapatayım bahsi.. Tayyip Erdoğan iktidarının 3. yılında Kızılcahamam'ı ziyaretinde, MHP'li Belediye Başkanı'na sorar;

-Hedefleriniz ne?

Başkan soruyu "2023'e kadar şu şu şu hedeflerimiz var" diye yanıtlar..

Bunun üzerine Başbakan Erdoğan meraklanır;

-Neden 2023?

-Cumhuriyetimizin 100. Yılı.. Hedeflerimiz için böylesine önemli bir tarih belirledik..

***

Cumhuriyete ve onun kurumlarına düşman bir siyasi çizginin, Cumhuriyetin yaşıyla ilgilenmemesi normal tabii..

Üstelik bu 2023 hedefleri sözü, ilk olarak 1997'de Devlet Bahçeli tarafından dillendirilmiştir.. 1999'daki hükümet ortaklığında da, bizzat Devlet Planlama Teşkilatı kayıtlarına girmiştir..

2005 yılında bunu ilk kez duyan Tayyip Erdoğan'ın 2023'ü nasıl sahiplendiğini bilmeyeniniz var mı?

Üstelik, AKP'nin 2007 ve 2011 seçimlerindeki beyannamesine bakın, Türkiye Cumhuriyeti'nin taa 2000 yılında belirlediği hedefler..

***

Demem o ki, zerre bir vizyon sahibi olmayan bu iktidar, sürekli kötülediği 'DEVLET' mekanizmasının ve kendinden önceki hükümetlerin yol haritasıyla yürüdü..

Hem o yol haritalarını aldı, hem yerden yere vurdu, hem de o mekanizmayı tarumar etti...

Afrika ve Güney Amerika gezilerine ve açılımlarına bir de bu cepheden bakın istedim..

Devletten alıp devleti kötülüyorlar, kurumlardan alıp o kurumları kapatıyorlar..

Ne diyeyim, Allah çarşınıza Pazar versin..

///////////////////////////////////////

Bilal Erdoğan hazretleri he mi?

+++

Sultan Abdülhamid'i anıyorlar koca bir salonda.. Ne güzel.. "Yeter söz Türk'ün" diyebilen bir Osmanlı padişahını anabiliyorlar.. Her ne kadar Türklükle sorunları olsa da..

Sahneye çıkıyor biri.. Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısıymış.. Söze şöyle başlıyor;

-Pek sayın Bilal Erdoğan beyefendi hazretleri..

***

Neymiş; "Bilal Erdoğan beyefendi hazretleri"

İlk anda bu belediyeci beyefendiye tepki gösteriyor herkes.. Haklılar tabii de, babası kendini padişah yerine koyarsa, bu belediyeci abinin de, onun oğluna 'Şehzade' muamelesi yapması gayet doğal..

Yine bir balık baştan kokar vakası..

Ama insan sormadan edemiyor, bu dönemin gözde cemaatinin mensupları, kanaat önderleri niye hiç tepki göstermez..

İhaleler baldan tatlıysa ve insanda tadından konuşacak derman bırakmıyorsa başka tabii..

Ayıptır ayıp.. Hazretleri ne yav?