Hep boş konulara değiniliyor

Hep boş konulara değiniliyor

Akıllı cep telefonlarının fiyatlarının Türk lirası olarak bu kadar yüksek seviyelere ulaşmasından sanki iktidar yönetimi sorumlu değilmişçesine, geçen yıl, "Bizi mahvettiniz, bizi öldürdünüz" diyen çiftçiyi "Cebindeki telefonu kaça aldın" diyerek azarlayan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, bu kez de kendisinin de AKP''li olduğunu belirttikten sonra "Esas meselemiz işsizlik, vallahi açım şu anda" diyen başka bir çiftçi için "Bu ses hakikatin ve milletin sesi değil" dedi.

Daha sonra Anadolu Ajansı''na konuşan çiftçinin şu sözleri, aslında iktidarın halihazırdaki yönetim anlayışına yapılan en güzel eleştiriydi: "Bizim toplantı vardı, ben de toplantıya gittim. Ben zannettim ki işsizlik, yoksulluk, pahalılıktan bahsedilecek. Orada devamlı bildiğimiz şeylerden bahsedildi. Boş konulara değinildi."

Gerçek dertler ve konuşulanlar

Vatandaşın derdi belli. Çiftçi Ali Avcı''nın özetlediği, konuşulmasını umduğu, yönetimde güç sahibi olanların çözmesini beklediği en temel meseleler: İşsizlik, yoksulluk, pahalılık.

Bu üç başlık da neyle ilgili? İktidarın -anayasada yazdığı gibi- "sosyal devlet" olmayı becerememesiyle… Bu ilkenin yüklediği sorumlulukları ve olumlu-olumsuz edimleri yerine getirememesiyle…

O halde, ilk gerçek mesele sosyal devlet olamamak.

En az bunun kadar önemli bir diğer gerçek mesele ise, aç olduğunu, işsiz olduğunu, geçim sıkıntısı yaşadığını dile getiren vatandaşın, iktidarın tepkisiyle karşılaşması ve hatta provokatörlükle suçlanması, kolluk şiddetiyle karşılaşabilmesi.

Bir başka gerçek mesele hukuksuzluk… Hukuk kurallarının kişilerin ve kurumların üzerinde olduğu bir yönetim yerine, kayırmacı, taraflı, eşitliksiz bir yönetimi benimseyerek; "hukuk devleti" ilkesini hayata geçirmemek.

Yine benzer şekilde, demokrasiyi yalnızca seçim olgusuna indirgeyip, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini, eşitliği ve çoğulculuk ilkesini göz ardı ederek, anti-demokratik bir yönetim sergilemek.

Bunlara eklenen laikliğe aykırı uygulamalarla birlikte, Anayasa''nın 2''nci maddesinde yer alan tüm ilkeleri uygulama dışı bırakmak.

Bu açıdan, Türkiye''nin gerçek dertlerini konuşacaksak eğer, açıp Anayasa''nın 2''nci maddesine bir bakmak gerek. Zira yeni anayasa, yeni seçim kanunu vs. hepsinden daha önemli bir şey varsa eğer, o da yürürlükte bulunan kanun ve anayasa her ne ise, onun doğru uygulanmasıdır.

***

Cep telefonu meselesi

İktidar cephesindeki boş konulardan biri de bu cep telefonu meselesi: Gençleri en çok çileden çıkaran, geçtiğimiz haftalarda sokak röportajında bir vatandaşın ağzına cep telefonu sokulmasına kadar varmış, bağlamından kopuk bir argüman olarak akıllı cep telefonu, ekonomide vaziyetin iyi olduğunu kanıtlamak için gösteriliyor. Gençler çok kızıyor, çünkü özellikle de 50 yaş üzerinin aksine, gençler için telefon yalnızca aramak ve mesaj atmak için kullanılan bir araç değil, eğlenceli uygulamaların yanı sıra derslerini bile takip etmelerini sağlayan hem bilgisayar hem televizyon görevi gören önemli ihtiyaçlarından biri.

Akıllı telefon kullanma yaşının 11''e düştüğü dünyada, bu cep telefonlarının bir lüks gibi lanse edilmesi haklı olarak gençleri kızdırıyor. Üstelik önceden vergiler yüzünden dünya fiyatlarının çok üzerinde olan bu telefonları yurt dışına giden ahbaplarından isteyenler, şimdilerde ''kur+cep telefonu işletme maliyetleri'' yüzünden bunu da yapamıyor ve ''sürekli gelen güncellemelerle yavaşlayan telefonları en uzun süre nasıl sağlam şekilde kullanırım'' derdine düşüyor.

Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinin hiçbirinde lüks olarak algılanmayan cep telefonunun Türkiye''de bu denli yüksek fiyatlarda satılıyor olması, iktidarın yönetimsel hatalarından biriyken, bu durumun hâlâ iktidar tarafından kullanılıyor olması da milletin aklıyla alay etmekten başka bir manaya gelmiyor.

Yazarın Diğer Yazıları