"Her 100 çocuktan 1'i kalp hastası olarak doğuyor"

"Her 100 çocuktan 1'i kalp hastası olarak doğuyor"
Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güzeltaş, "Neredeyse her 100 çocuktan 1'i kalp hastalığıyla dünyaya gelmektedir." dedi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Alper Güzeltaş, "Neredeyse her 100 çocuktan 1'i kalp hastalığıyla dünyaya gelmektedir. Doğumsal kalp hastalığıyla doğan her 4 bebekten 1'ine, yaşama tutunabilmesi için mutlaka girişim gerekmektedir." dedi.

Prof. Dr. Güzeltaş, Dünya Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğumsal kalp hastalıklarının toplumda en çok korkulan hastalıkların başında geldiğini ifade etti.

Her yıl dünyada 1 milyon, Türkiye'de de 13-15 bin arasında bebeğin çeşitli kalp hastalıklarıyla doğduğunu dile getiren Güzeltaş, "Neredeyse her 100 çocuktan 1'i, kalp hastalığıyla dünyaya gelmektedir. Doğumsal kalp hastalığıyla doğan her 4 bebekten 1'ine yaşama tutunabilmesi için mutlaka girişim gerekmektedir." dedi.

Güzeltaş, içinde bulunulan haftanın kalp hastalıklarına dikkat çekilmesi nedeniyle önemli olduğunu dile getirerek, bu noktada öncelikle ailelerin bebekleri ile ilgili dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Doğumsal kalp hastalıklarının tanısının çoğu zaman fetal ekokardiyografi denilen anne karnında yapılan ultrasonografi görüntülemesiyle konulabileceğine işaret eden Güzeltaş, şunları kaydetti:

"Bu nedenle özellikle ailesinde doğumsal kalp hastalığı olan, daha önceki bebeklerinde kalp problemi olan gebeler, mutlaka fetal ekokardiyografi yaptırmalıdır. Anne karnında tanı almamış kalp hastası bebekler, doğumdan sonra bazı belirtilerle karşımıza çıkarlar. Morarma, emerken çabuk yorulma, beslenmede zorluk, kilo alamama, hızlı nefes alıp verme gibi belirtileri fark eden anne, bebeğini mutlaka bir çocuk uzmanına ya da çocuk kardiyoloji uzmanına götürmelidir.

Çocuk kalp doktorları olarak bizleri en çok üzen bazı hasta grupları vardır. Bazı kalp hastalıkları zamanında teşhis edilip tedavi edildiğinde normal bir yaşam kalitesiyle bir ömür geçirebilir. Ancak halkımız tarafından yanlış bilgilendirme sonucu bu hastalar, ihmal edilip ömür boyu bu hastalıkla yaşamak zorunda kalmakta ve operasyon şansını kaybetmektedir. Bu nedenle çocuk kalp doktorunun önerdiği tedavi mutlaka çocuğa uygulanmalıdır."

"KALP HASTASI BEBEKLERDE ENFEKSİYON HASTALIKLARINA EĞİLİM DAHA FAZLA"

Prof. Dr. Alper Güzeltaş, kalp hastası bir çocuğa sahip olan aileler için en önemli şeyin tedaviye gösterilecek uyum olduğuna dikkati çekerek, "Verilen ilaçları zamanında ve belirtildiği gibi kullanmak, kontrollere söylenildiği tarihlerde gelmek, doktorun önerdiği anjiyo ya da ameliyat tedavisini zamanında yaptırmak önemlidir." dedi.

Hastalar için bir diğer önemli konunun ise enfeksiyon hastalıkları olduğunu vurgulayan Güzeltaş, şu bilgileri verdi:

"Kalp hastası bebeklerde enfeksiyon hastalıklarına eğilim, normal bebeklere göre daha fazladır. Bu nedenle çocuğu doktorun da önerisiyle çok kalabalık ve enfeksiyon ortamlarından uzak tutmak gerekir. Normal bebeklere yapılan tüm koruyucu aşılar bebeğe yaptırılmalı, ayrıca kalp hastası bebekleri RSV enfeksiyonundan korumak için yapılan özel aşılar için de doktor ile temasta olunmalıdır. Ciddi kalp problemi olan bebekler beslenirken diğer bebeklere göre daha çabuk yorulurlar. Bu nedenle kalp hastası bebeğin beslenmesi sabır ister. Sık aralıklarla ancak miktar olarak daha az mama ya da anne sütünün verilmesi gerekir."

Güzeltaş, bir diğer dikkat çekilmesi gereken konunun da ritim bozuklukları olduğuna işaret ederek, özellikle ailede ritim bozukluğu tanısı almış bireylerin bulunması, 35 yaş altında ani, sebebi bilinmeyen ölüm vakalarının olması durumunda çocuğun uzman hekim tarafından değerlendirilmesinin önemine değindi.

Prof. Dr. Güzeltaş, şunları kaydetti:

"Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımız. Onları her türlü hastalıktan koruyup kollamak her anne-babanın en temel görevidir. Bizler hastanemizde çok güçlü ve büyük bir ekibe sahibiz. 2009'dan itibaren binlerce bebeğin her türlü kalp hastalığının teşhis ve tedavisinde ailelerin yanında olduk ve inşallah bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kendimize hedef olarak koyduğumuz, gelişmiş ülkelerde kalp hastalığıyla doğmuş bir bebeğe sağlanan tüm imkanların bizim hastalarımıza da sağlama ilkesini başarmış olmanın da hastanemiz ve ekibimiz olarak mutluluğunu yaşıyoruz."