Her geceyi kadir bil...

Recep, şaban derken ramazanın da sonuna geldik. Bu gece leyle-i kadir... Kur'ân'ın ifadesiyle "Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır." Çünkü bu gecede Kur'ân-ı Kerîm levh-i mahfuzdan dünya semasına indirilmiştir.

Ara sıra işaret etmeye çalıştığımız üzere, zarfla mazrufu karıştırmamak lazım. Evet, ramazan 11 ayın sultanıdır, kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Lakin unutmayalım ki gerek ramazan ayı gerekse kadir gecesi birer zarftır, mazruf ise yüce kitabımız Kur'ân'dır. Diğer bir ifade ile ramazan ayı ve kadir gecesi bu kadri ve bu şerefi Kur'ân-ı Kerîm sayesinde kazanmıştır.

Bazı tefsirlerde "Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır" (Kadir Sûresi, Âyet: 2) âyetinin nüzûl sebebi olarak anlatılan aşağıdaki ifadeler kanaatimizce İsrâiliyyat (İsrâiliyyat: Benî İsrâil kitaplarında yer alan hikâye ve menkıbeler) kaynaklıdır:

Peygamberimiz buyurdu ki:"Benî İsrâil peygamberlerinden dördü seksener sene Allah'a ibadet ettiler, bir an âsî olmadılar. Bunlar Eyyûb, Zekeriyya, Hazkil ve Yûşa'dır." Ashâb-ı kiram bu hadis-i şerifi duyunca hayret ettiler. Bunun üzerine Cebrâil aleyhisselam gelip: "Yâ Muhammed, senin ümmetin bu peygamberlerin, bir an Allahü teâlâya âsî olmadan seksen senelik ibadetine şaşarlar. Muhakkak ki Allah sana ondan iyisini gönderdi" deyip "Kadir geceesi bin aydan hayırlıdır" âyet-i kerîmesini okudu.

***

İsrâil oğullarından bir adam gece sabaha kadar ibadet, gündüz de akşama kadar cihat ederdi. Bin ay devam etmiş olan bu duruma Peygamberimiz ve Müslümanlar hayret ederlerdi. Bunun üzerine "Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır" âyeti nâzil oldu. (Tefsîr-i Fahr-i Râzî, C. 8, s. 630)

Üzülerek belirtelim ki camilerimizde  İsrâiliyyattan olduğu açıkça belli olan bu tip rivayetler anlatılıyor, halkımız da bunlara inanıyor. Oysa yapılması gereken; dînî hayatı sadece ramazana hasretmek/hapsetmek yahut kadir gecesinde -bizim oranın tabiriyle- erte beklemek değil; Kur'ân'ı okuyup anlamak, İslâm dünyasının niçin geri kaldığını, bütün teknik icatları niye Batılıların yaptığını uzun uzadıya düşünmek ve bir an önce içine düştüğümüz bu cehalet ve tembellik belasından kurtulmaktır.

Maalesef Müslümanlar olarak piyangocu bir din anlayışına sahibiz. Kadir gecesi sabaha kadar uyumaz, ibadetle meşgûl olursak en az bin ay ibadet etmiş oluruz. 1000 ay takriben 83 yıl ettiğine göre bir defa erte bekledik mi bir ömür boyu yapacağımız ibadet kadar sevap kazanmış oluruz gibi bedavacı anlayışlardan kurtulmadıkça gerçek İslâm'la tanışamayız.

Şunu da hemen hatırlatalım ki kadir gecesinin bin aydan hayırlı olması ifadesi hakikî değil, mecazîdir. Yani Türkçe'de olduğu gibi (Bin defa: Çok fazla, defalarca//Bin derde deva: Çok şifalı//Bin dereden su getirmek: Türlü bahaneler uydurmak) söz konusu âyette geçen "bin" kelimesi de çokluktan kinâyedir. Yani kadir gecesinde yapılan ibadetler -Kur'ân'ın bu gece inzal edilmiş olmasına binaen- diğer zamanlarda yapılan ibadetlere göre daha çok sevaptır.

Diğer taraftan, kadir gecesinin belli bir ânında hâcet kapısının açılacağı ve bu anda yapılacak duaların kabul olacağı inancı da yine pragmatik bir yaklaşımdır.

 "Her geceyi kadir bil, her geleni Hızır bil" demişler. O hesap; ibadetleri, tâatleri, ikram ve ihsanları belli gün ve gecelere tahsis etmemek gerekir. Her ayı ramazan, her günü cuma ve her geceyi kadir bilmeliyiz ve gerek Allah'a karşı kulluk borcumuzu eda ederken gerekse topluma karşı görev ve sorumluluklarımızı yerine getirirken yıl on iki ay uyanık olmalıyız. Felan zaman bunu yaparsam şu kadar sevap kazanırım, filan vakit şu duayı okursam bu kadar günahım affolunur gibi ticaret mantığıyla hareket etmek gerçek Müslümanlığa uymaz.

Son söz:

Çalışmanın ibadet olduğunu ne zaman anlayacağız?//Yoksa kıyamete dek hep İsrâiliyyat mı dinleyeceğiz? (Li-müellifihi)

Kadir geceniz mübarek olsun...

Yazarın Diğer Yazıları