Herkesi kör âlemi sersem zannetmek!

Mansur Yavaş''ı daha seçimden önce durdurmak için atmadıkları iftira bırakmadılar… Bir çocuk pornocusundan bile medet umdular… O sapığı ''saygın iş adamı'' diye yutturmaya kalkıp kanal kanal gezdirdiler…

Sapık ve iftiraları ellerinde patladı, Mansur Yavaş seçimi kazandı… Yine durmadılar… Bu defa ''kayyum'' hayalini pazarladılar… Mahkemeler Yavaş''ı mahkûm edecek, sonra da ''kayyum'' atanacaktı ve böylece düzenleri bozulmayacaktı!.. Medyasıyla, sosyal medyasıyla, sözde sivil toplum kuruluşlarıyla tüm şebeke, böyle motive ediyordu belediyedeki tabanını…

Mahkemelerden Mansur Yavaş alnı ak çıkınca ümitler suya düştü… Sonra Togo Kuleleri o ümitleri yeniden canlandırdı… Kutlamalar yaptılar… Çünkü hedeflerindeki adam bu sefer kesin gidiyordu!.. Geçmişteki ''haram imparatorluğu''nun bu kibir kuleleri, ''eski düzen'' duasına çıkanların gözlerini parlattı… Şebekenin iftiralarına göre Mansur Yavaş, Sinan Aygün''den 25 milyon TL rüşvet istemişti!.. Bu suç ortaya çıkmış ve onun işi artık bitmişti!..

Fitneye kafası çok çalışanlar, Allah''ı unutmuşlardı!.. Tuzak ayaklarına dolandı… Rezil oldular, gerçeği kendi ağızlarıyla itiraf etmek zorunda kaldılar… Tıpkı kötü kalpleri gibi, mazlum ahı üzerine inşa edilmiş binaları da mühürlü kaldı!..

***

Zaman zaman strateji gereği sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi davranıyorlar, karşılarındakini ahmak yerine koyarak!.. Garip ilişkiler kurarak ''suret-i hak''tan görünmeye çalışıyorlar… Eski haram düzenini diriltebilmek ve mevzi koruyabilmek için akıllarınca oyunlar kuruyorlar…

Onun için de "Bu belediye Cumhur İttifakı''nın değil, Millet İttifakı''nın belediyesidir… Bedeni Millet İttifakı''nda aklı Cumhur İttifakı''nda olanlar kendilerini gözden geçirsin" mesajından çok alınıp, hem medya yoluyla açıktan, hem de merdiven altı zulalarda dedikodu yoluyla kampanyaya giriştiler, ''ittifak'' hâlinde!..

Argümanlara bakın: Ne demek ''Millet İttifakı''nın belediyesi? Hani ''herkesin belediyesi''ydi? ''Rozetsiz belediyecilik'' olmayacak mıydı?

Şimdi bunu en cahillerinin bile anlayabileceği tarzda anlatalım: Belediyeleri, seçimi kazananlar yönetir, herkes değil!.. Seçimi Millet İttifakı kazandıysa, belediyeyi o ittifaktan seçilenler yönetir… İlgi sahasına giren konularda Meclis karar alır veya reddeder, denetler, onaylar veya onaylamaz... İşler kötü giderse halka hesabı belediyeyi yönetenler verecektir… Sorumluluk onlardadır, halk sandıkta onların yakasına yapışacaktır… "Biz düzenimizi sürdürelim ama halka hesabı siz verin"… Yok öyle yağma, ama Allah var taktik güzel!..

Gelelim ''herkesin belediyesi''ne: Bu kavram, oy verene vermeyene bakmadan, o partili şu partili ayırmadan herkese eşit hizmet götürmeyi, belediyecilik anlamında adaletli davranmayı ifade eder…

''Herkesin belediyesi''nde kimse ayrımcılığa tabi tutulmaz… "Hangi köy ne kadar oy vermiş?" diye sinsice hesaba girişmeden, her köye ücretsiz internet götürendir ''herkesin belediyesi''… Asfalt sererken o mahalle veya ilçenin seçimlerde kullandığı oya bakmayandır… Halk sağlığını tehdit eden asbestli boruları söküp sağlıklı olanları takarken önceliği kendi seçmenine vermeyendir… İhalelerde yandaş kayırmayandır… İşe adam alırken, akrabasından, köylüsünden, partilisinden başlamayandır…

Ankara geçmişte ne rezilliklere şahit olmuştu değil mi? "En çok oy verenden başlayacağım, çok oy veren hizmeti önce kapar" sözü bu şehirde verilmişti… Oysa şimdi belediye hizmetlerini elbette eleştirenler de çıkabilir ama ''ayrımcılık'' yapıldığını, adaletsiz davranıldığını, siyaset yüzünden sosyal yardımının kesildiğini namuslu tek bir insan iddia edemez… Zaten iddia eden de yok…

''Herkesin belediyesi'' olmak ya da ''rozetsiz belediyecilik'' işte budur ve sadece Ankara''da değil, tüm Türkiye''de karşılık bulmuştur… Ülkenin neresine giderseniz gidin Ankara konusu açıldığında sizi mutlu eden şeyler duyuyorsanız, anketler bu gerçeği tescil ediyorsa, ortada büyük bir başarı hikâyesi var demektir ve bu da ''herkesin belediyesi''ndeki samimiyetin sonucudur…

***

Buralar akvaryum gibi… İçeriden bakan dışarıyı pek görmez ama dışarıdan bakan içerideki her şeyi görür!.. İdealler uğruna girişilen bu mukaddes yolda, eski düzene özlem duyan dar bir anlayışa prim vermek yerine, buradan idealler adına gelecek kuşaklara ufuk açmak en güzeliydi… İnşallah da öyle olacak…

"İftiralara göğüs gererek kazandık, ayak oyunlarına yenilmeyiz" sözü sadece bugünü ifade etmez, geleceğe dönük de kararlılık ifadesidir…

Yazarın Diğer Yazıları