Hâfızlık farz mı?

Hâfızlık farz mı?

Osmanlı zamanında Kur''ân ezberleyenler için nasıl bir tören düzenleniyorsa, zamanınızda devlet erkânı huzurunda aynısı yapılıyor. İtibar edilen bir hoca ezberci çocukların başlarına sarık sarıyor, yine bir muteber imam konuşma yapıyor.

"Konuşma yapıyor" deyince... Genç beyinleri ifsat ediyor!

Bu tür saldırılar, insanı nereye götürür? Dinî ulviyetten bahsedileceğine, genç dimağlara "kindarlık" ekiliyor.

İbn Haldun''un (1332-1406) ilminden şüpheniz var mı?

Mukaddime''sinin 6. bölümünde birinci alt başlıkta gayb, vahiy ve rüyayı; ikincisinde peygamberliğin mahiyetini, mucizeyi, kehaneti ele alır.

İkinci alt başlıktan "Kur''ân" ezberlemeye dair satırları okuyacağız. Vahye dair âyet-i kerîme veriyor ve sonra yorumluyor.

Hâfızlığı "farz" sayanlar şüphe etmesinler diye Arapçasıyla birlikte aktaracağım:

"Lâ tuharrik bihi lisâneke li-ta''cele bih. İnne aleynâ cem''ahu ve kur''âneh" ("Onu zihnine bir an önce kaydetmek için, okumada acele etme. Onu zihninde toplayıp okumanı sağlama işi bize aittir.") (Kıyamet, 75/16-17).

"Ve lâ ta''cel bi''l-kur''âni min kabli en yukzâ ileyke vahyuhu ve kul rabbi zidnî ''ilmâ" ("Sana vahyi tamamlanmadan Kur''ân''ı okumada aceleci davranma ve ''Rabbim! İlmimi arttır'' de.") (Tahâ, 20/114).

Ve İbn Haldun''un yorumu:

Bu âyetlerin iniş sebebi şu idi: Kur''ân-ı Kerîm''den bir âyet nâzil olur olmaz Hz. Peygamber derhal onu ezberlemeye teşebbüs ederdi. Çünkü unutmaktan korkuyordu ve inmiş vahyi ezberlemeye karşı kuvvetli bir arzu duyuyordu. Bundan dolayı Allahu Teâlâ, "Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı şüphesiz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz..." (Hicr, 15/9) âyetiyle Kur''ân''ı onun zihninde muhafaza edeceğine kefil oldu. Kur''ân''ın hususiyetini teşkil eden ezberlenmiş ve korunmuş olma keyfiyeti bundan ibarettir. (Mukaddime, C. 1 (Haz. Arslan Tekin), İlgi Kültür Sanat Yayınları)

Diyanet Vakfı''nın yayınladığı İslâm Ansiklopedisi''nin "Hâfız" maddesinden:

"''Sizin en hayırlınız Kur''an''ı öğrenen ve öğreteninizdir'' meâlindeki hadistir (Buhârî, ''Feżâ''ilü''l-Ḳur''ân'', 21; Ebû Dâvûd, ''Vitir'', 14,15,19; Tirmizî, ''S̱evâbü''l-Ḳur''ân'', 15). Kur''an öğrenimiyle ilgili teşviklerin çoğu onu sadece ezberlemeyi değil mânasını anlamayı, muhtevasına vâkıf olup gereğince amel etmeyi amaçlamaktadır. ''Artık Kur''an''dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah''ın lutfunu (rızık) aramak üzere yeryüzünde dolaşacak, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaktır. O halde Kur''an''dan kolayınıza gelenini okuyun'' (el-Müzzemmil 73/20) meâlindeki âyetten anlaşılacağı üzere Kur''an''ın tamamının ezberlenmesi farz kılınmamıştır." (Nebi Bozkurt, C. 15, 1997)

İbn Haldun adına üniversite kurdunuz. İlmini bari anlayın.

Her şeyden önce, Kur''ân''ın ilk elde neden yazıya geçirilmek istendiğini bir düşünsenize!

Kur''ân''ı öğrenmekteki maksat anlama ve anladığını öğretmedir.

Hz. Peygamber''in ezberlemeye dair de hadisleri verilmiştir. Unutulmaması için ilk elde ezberlenmesi gerekiyordu. Sonra yazıya geçirildi.

Dedemden biliyorum, ezber ömür boyu hâfızı meşgul edecektir. Unutmamak için sürekli tekrarlayacaktır.

İlim ezber değildir; ilim anlamaktır.     

Yazarın Diğer Yazıları