Hıdırellez

Hıdırellez

Hıdırellez, doğa ve suyun kutsanıp bolluk ve bereket beklentisiyle oluşmuş bir ritüeldir. Hıristiyanlarda Paskalya bayramı, İranlılarda Mihrican, Türklerde de Hıdrellez adları ile çeşitli pratikler içinde biçimlenmiş, bayram kimliğine bürünmüş önemli günlerden biridir. 

                Hıdrellez için Anadolu''nun çeşitli yerlerinde Yeşil Gün, Dobruca''da yerleşmiş Kırım Türkleri Tepreş, Makedonya Türkleri Ederles ve Hıdırles ifadelerini de kullanmaktadırlar. Hıdrellez sözcüğü Hızır ile İlyas peygamberlerin adlarının birleşmesinden oluşmuştur.  Halk arasında 6 Mayıs bu adla anılır ve kutlanır.

                Hızır, bütün ümit ve olanakların tükendiği, çarelerin sona erdiği durumlarda yardıma çağrılan ve çağırıldığında da mutlaka geleceğine inanılan, sonsuz güce sahip bir kurtarıcıdır. Halkın, "Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez." sözü buradan kaynaklanır. Bu nedenle Hızır, Hz. Muhammet ve Hz. Ali''den sonra en çok bilinen ve en çok yardım dilenen uludur.

                Hıdrellez, Anadolu ve Balkan Türkleri arasında daha yaygındır. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür.  Hızır inancının yaygın olduğu ülkemizde Hızır''ın özellikleri şu şekilde belirlenebilir:

*Hızır, zor durumdakilerin yardımına koşarak insanların dileklerini yerine getirir.

*Kalbi temiz, iyiliksever insanlara daima yardım eder.

*Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.

*Dertlilere derman, hastalara şifa verir.

*Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.

*İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.

*Uğur ve kısmet sembolüdür.

*Mucize ve keramet sahibidir.

                Doğanın canlanması ve tekrar yaşamaya başlaması demek olan bahar ya da yaz mevsiminin gelişi dünyanın neresinde olursa olsun insan yaşamında önemli bir olaydır.

                Hıdrellez geleneği ile ilgili olarak yaygın olan inanç, Hızır ile İlyas''ın bir araya geldiği günün anısına tören yapılmasıdır.

                Halk 5 Mayıs''ı 6 Mayıs''a bağlayan gece Hızır''la İlyas''ın senede bir gün bir araya gelip hasret giderdiklerine ve özellikle bir pınar başında buluştuklarına inandığından  kimi yörelerde 5 Mayıs bayram günü, 6 Mayıs da Hıdrellez günü olarak kabul edilir. Yaygın olarak Hıdrellez 6 Mayıs günü kutlanır.

                Türkler arasında halk takvimine göre bir yıl iki ana bölüme ayrılmaktadır.  Hıdrellez gününden  yani 6 Mayıs''tan 8 Kasım''a kadar süren devre 186 gün olup Hızır günleri adıyla anılmaktadır. Bu dönem yaz mevsimi olarak adlandırılır.

8 Kasım''dan 6 Mayıs''a kadar süren ikinci devre kış devresi olup Kasım günleri olarak adlandırılmakta ve 179 gün sürmektedir.

İşte Hıdrellez gerçekte, Hızır ve İlyas''ın bir araya geldiği gün olduğu inancıyla, kışın sona erip yaz mevsiminin başlamasının günü olarak kutlanmaktadır.

Hızır inancı Türkler''de doğrudan doğruya baharın gelmesi merasimi ile ilgili bir inançtır. Bu nedenle hıdrellez toprak ve su kültüdür.

 Hindistan''da Ganj nehrinde insanların mayıs ayının ilk haftasında suya girerek arındırıldıklarına inanması, Trakya''da Hıdrellez günü Tunca nehrine girilerek arınıldığına inanılması, Hızır''ın ölümsüzlük suyunu içtiğine inanılması su kültünden kaynaklanmaktadır.

Hıdrellezde niyet açısından gülün önemi, çayır çimen yerlere gidilip piknik yapılması, çimenlere uzanılması, dilek ağacı ritüeli, bu günün doğanın yeniden uyanış günü kabul edilmesi de toprak kültünden kaynaklanmaktadır.

Yazın gelmesi, ister konar-göçer olsun, ister çiftçilikle uğraşan olsun bütün Türk toplulukları için bir hayat sorunudur.

O yılın bereketli olabilmesi için hava ve suyun efsunlanması gereğine inanıldığından yazı önceden karşılamak için çeşitli törenler yapılır.  Böylece ağaçların, bitkilerin, çiçeklerin yeşermesi, hayvanların kuzulaması, doğanın canlanması, yeni bir yaşamın başlamasıyla mümkün  olacaktır.  Bütün bunlara can verecek olansa sıcaklıktır.

Hıdrellez için Azerbaycan''da "zat-ı mutlak" ya da "Ali Haydar İyd''i" denir. Tebriz bölgelerindeki Türklerse Hıdrellez''i "Nebi Bayramı" olarak adlandırmaktadırlar.

Hıdrellez inancı Türklerde bahar bayramı geleneği ile doğrudan ilgilidir. Türk destan, efsane ve halk hikâyelerinde gördüğümüz "Boz atlı Hızır" inancı eski Türk inançlarından "Boz atlı yol Tengrisi" yani "yol iyesi" ile açıklanabilmektedir.

 

Hıdrellezle İlgili İnanç ve Uygulamalar

A.           Sağlıkla İlgili Hıdrellez İnanç ve Uygulamaları

                1. Hıdrellez günü kırlardan çiçek ya da ot toplayıp  kaynatarak suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine inanılır.

                2.Vücutlarının sağlıklı, sıhhatli ve dinç olmasını isteyenler 5 Mayıs gecesi gül ağacına eğer kendi eşyalarından birini bağlarsa  sıhhatli olacaklarına inanılır.

                3. Hıdrellez sabahı hasta olanlar kaynak suyu içerlerse şifa bulacaklarına inanılır.

                4. Hasta olanlar Hıdrellez sabahı çimenlerin üzerinde yuvarlanırlarsa hastalıkları çayırların alacağına inanılır.

                5. Hıdrellez günü salıncakta sallanılırsa hastalık ve günahlardan arınılacağına inanılır.

      6. Hıdrellez sabahı ağaçların üzerindeki çiğ taneleri ile yüz yıkanırsa şifa bulunacağına inanılır.

B. Kısmet, Şansla İlgili  İnanç ve Uygulamaları

                 1. Evlenmek isteyen kız  5 Mayıs günü çok tuzlu yemek yapıp hiç su içmeden yatarsa, gece rüyasında gördüğü ve hatta kendisine su verdiğini gördüğü delikanlının kısmeti olacağına inanılır.

                2. Evlenmek isteyen kız, hıdrellez günü köprüden geçerek suya dokuz tane taş atar ve dilek dilerse bahtının açılacağına inanılır.

                3. Hıdrellez günü bir bakraç suya dileği olanlar boncuk, düğme, çatal iğne, madeni para, filkete, toka vb. atar, kısmet diyerek su avuçlanırsa elde kimin eşyası kalmışsa onların dileklerinin yerine geleceğine inanılır.

                4. Genç kızlar Hıdrellez gecesi bir araya gelip her biri dilek dileyerek yüzük, küpe, toka gibi bir eşyasını domurcuk çiçeğe bağlar, çiçekler su dolu bir kaba konur, ağzı kapatılarak Hıdrellez günü açılır. Mâniler söyleyerek bir bir çekilir. Kimin çiçeği açmışsa onun dileğinin yerine geleceğine inanılır. Bunun bir benzeri de Mantuvar adı ile Tokat, Turhal, Zile ve yöresinde yapılmaktadır.

                6 Mayıs günü çömleğe özel eşyalarını atanlar çömleğin bulunduğu ya da çömleğin gömülü olduğu gülün etrafına toplanırlar. Bir genç kız çömleğin önüne diz kılıp oturur. Diğerleri de etrafına halka olurlar. 

                Mantuvarı düzenleyene şükranlarını belirtmek amacı ile kadınlardan biri

                Mantuvarın bol olsun

                İçi dolu gül olsun

                Mantuvarı kuranın

                Âkibeti hayrolsun

der. Mantuvarı düzenleyen kadın da, katılanlara:

                Hey mantuvar  mantuvar            Martıfalın mar ola       

                Mantuvarın vakti var                    Koynu dolu yar ola        

                Mantuvara gelenin                               Kimin evvel çıkarsa                 

                Cennette beş tahtı var                  Devlet ona yar ola         

biçiminde mâniler söyler. Törene bir hanımın, çömleği başına kadar kaldırıp kilidi açması ile başlanır. 

Önce çömleğin üzerine bağlanan beyaz örtü çömleğin önünde  diz üstü oturan on-on iki yaşlarındaki  kız çocuğunun başına örtülür, kırmızı kurdale ile de bağlanır. 

                Bu işlerde genellikle iki kişi görevlendirilir. Biri çömlekten iyice karıştırarak aldığı eşyayı oradakilere gösterir, diğeri de öbür çömlekten önce aynaya bakıp sonra mâni çekerek okur.

                Ayna attım çayıra                           Yüzük yüzük yüz olsun                 

                Şavkı vurdu bayıra                         Yüzük atan kız olsun                  

                Bu niyet kime çıksa         Yüzük atan kızların                        

                İşi döner hayıra                                Hacetleri tez olsun                      

biçimindeki çömlekten çıkan niyet mânileri okununca mâninin gerçekleşmesi için dualar okunup, adaklar bile adanır.

C.Bolluk ve Bereketle İlgili İnanç ve Uygulamalar

     1. 5 Mayıs''ı  6 Mayıs''a bağlayan gece Hızır uğrar da bereket artar inancıyla yağ kaplarının kapağı, ekmek sepetlerinin üzeri, buğday, nişasta, mercimek, mısır vb. tahılların üzeri açık bırakılır. Kilitli yerler açık tutulur.

                2. Yedi adet arpa tanesine üç İhlâs, bir Fatiha suresi okunarak bir bez parçasına bağlanır. Kuşburnu ağacının dibine gömülür. Arpa yeşerirse o yıl bolluk ve bereket olacağına inanılır.

                3. 5 Mayıs gecesi bir parça toprak pencere önüne bırakılır, 6 Mayıs sabahı pencere önünden alınarak daha değiştirilmemek üzere evin bir başka yerine bırakılırsa o evde bolluk ve bereketin hiç eksilmeyeceğine inanılır.

                4. Karınca yuvasından 5 Mayıs günü alınan toprak o gece dışarıda bırakılıp 6 Mayıs günü evin içinde bir yere konup bir yıl saklanırsa o evde bolluk ve bereketin olacağına inanılır.

     5. Hıdrellez sabahı yayık yayılırsa o yıl süt ve yoğurdun bol olacağına inanılır.

D. Çeşitli Dilek ve İsteklerle İlgili İnanç ve Uygulamalar

                1. 5 Mayıs''ı 6 Mayıs''a bağlayan gece ev, araba vb. şeyler isteyen kişiler sahip olmak istediği eşyanın resmini bir gül fidanının dibine çizerler.

                2. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar aynı gece gül fidanının dibine beşik resmi yaparlar.

                3. Akarsuya dilekler bir kâğıda yazılarak bırakılırsa bu dileklerin yerine geleceğine inanılır.

                4. Hıdrellez günü evler kapıya doğru değil de kapıdan içeri doğru süpürülürse bolluk ve bereketin eve dolacağına inanılır.  Bereketin gideceği düşüncesiyle dışarı doğru süpürge yapılmaz. 

*

Bu ay Ürün Yayınları arasında çıkacak olan Gönül Hattı adlı kitabımda yer alan Hıdırellez şiirimi paylaşıyorum.

 

HIDIRELLEZ

 

Kelebek Kanatlarına takılıp

Hızır gelir

Beş Mayıs''ta her yıl

Yel  gibi uğrayıp inanç ocaklarına

Dileyene nasip ulaştırır

Yerine getirir isteklerini

 

Kırılgan gönülleri kazanıp

Bahar türkülerindeki

Uyanışa gebe

Toprağın sesiyle yönlendirir  

Çocukların gülüşlerini

 

Bolluk

Bereket taşır

Dal uçlarına yığmak için meyveleri

Her  gönül sabırla bekler

Yüreğinden geçeni

 

Umutlanır 

Dilek tutar

Mantuvar manilerinde

Pınar başlarında kızlar

Dilek iplerinde arar geleceğini

 

Kış gider karı ile

Kaba yele sarılıp

Alıp yüreklerden  ayaz kesiğini

 

Cefa yükünün  hüznüyle

Yüzlere düşen keder

Saçlara  düşen ak olmaktan vaz geçer

Çile aylarının ardından

Hızır  nefesiyle

Cemrelerin önü sıra

Kaçar gibi

Kaybolur

Dağ yamaçlarından

Toplayıp beyaz eteklerini

 

İlyas denizden gelir

Berekiyle balıkların

Bir sır gibi yüreklerde gizlenir gizemi

 

Bereket taşar sulardan

Umutsuz telaşı biter balıkçıların

Türküler yayılır teknelerden

Irmaklar döker kederlerini

Gönlü bol sular sergiler

Denizin bereketini

 

Kavuşur Hızır''la İlyas

Bir su başında

Yılda bir

Çayır çimen üstünde oturup 

Hasret giderirken iki kardeş

Bakarsınız

Gül ağacı olur bezerim bahçeleri 

 

Hıdırellez sevinciyle

Dallarıma

Niyet ipleri bağlansın

Ev resimleri çizilsin dibime diye

Sergilemek için

Yağmur sonrası

Su kültünün

Evrensel güzelliğini

 

Dileğimi koynuma alıp

Yüreklerde yaşarım dört mevsimi

 

Bulutları aralarım gök mavisinde

Ebem kuşağı gibi

Mutluluk ararım

İnsanlar için

Göğün beline takıp bahar ipini

 

                               Mehmet YARDIMCI

Yazarın Diğer Yazıları