Hiper enflasyon riski arttı

Hiper enflasyon riski arttı

AKP, 2002 Kasım ayında iktidar oldu. Aralık 2002''de aylık TÜFE yüzde 1.60 idi. Şimdi 2021 Aralık ayında yüzde 13,58 oldu. Yıllık TÜFE de yüzde 29,70 iken şimdi yüzde 36,08 oldu.

AKP suçladığı koalisyon hükümetlerini egale etti.

1- 2021 on iki aylık ortalama TÜFE oranı 19,08 oldu. Ocak ayı kira artışları bu orana göre yapılacak. 12 aylık ortalama TÜFE oranı, yıllık TÜFE''nin çok altında kaldı. Kiracılar sevinecek ve fakat gayrimenkul sahipleri kaybedecek. Aynı farktan dolayı da kiralarda anlaşmazlık artacaktır.

2- Türk Lirasına olan güven daha da azaldı. Çünkü MB gösterge faizi yüzde 14, enflasyon yüzde 36,08 olunca arada 22,1 yüzdelik puan farkı oluyor. MB, gösterge reel faizi de eksi yüzde 16,22 oluyor.

Dahası MB gösterge faizini düşürmek için hülle yaptı. Ekim ayında faizde o zaman faizin altında kalan çekirdek enflasyonun kriter olarak alınacağını açıkladı. Sonradan çekirdek enflasyon da gösterge faizinin üstüne çıktı. Şimdi çekirdek enflasyon da gösterge faizinin 17,88 puan daha üstündedir.

Bu durumda kimse TL taşımaz, kur korumalı TL mevduatı çalışmaz. TL''den kaçış da, TL enflasyonunu artırır.

3- Üretime girdi olan, petrol ve doğal gazda yıllık artış yüzde 138,51 oldu. Enerji fiyatları yüzde yıllık 122,76 oranında arttı. Elektrik ve doğal gaza da yüksek zamlar geldi Bunlar üretimde ve hizmetler sektöründe girdi oluyor. Maliyetleri artırıyor. Maliyet artışları TÜFE''ye yansıyacak ve TÜFE artmaya devam edecektir.

4- Yİ-ÜFE de maliyet artışını gösteriyor. 2021''de Yİ-ÜFE yüzde 79,89 ile TÜFE yüzde 36,08''in çok üstünde oldu. Bu maliyet artışını firmalar perakendeye yansıtmak zorundadır. Yansıtamayanlar da iflas ederler.

5- Birçok üründe arz kısıtlaması var. Kur belirsizliği ve ithalatta finansman zorluğu nedeni ile ithal girdi tedariki zorlaştı. Üretimde düşme var. Aynı sorun ithal tüketim mallarında da var. Ayrıca tarımda daralma da ürün arzını sınırladı. Arz kısıtı, fiyatları artırdı. Artırmaya da devam edecek.

6- İktidar kendi hazırladığı kur tuzağına düştü.

Siyasi iktidar hep bir ağızdan, faiz sebep ,enflasyon sonuç tezini savundu. Aslında kendileri de TL krizi yaşayan bir ekonomide, bu tezin yürümeyeceğini biliyordu. Ancak dikkatleri dağıtmak ve bu arada kuru artırmak için bu tezi araç olarak kullandılar.

Gizli gündemi gereği kur 18 liraya çıkınca, bu defa yüksek ekonomik ve sosyal maliyetler getiren, kur korumalı TL mevduatı ve diğer uygulamaları getirdiler. Kur 11 liraya geriledi. 18 liraya dolar bozdurup, tekrar 11 liraya alanlar dolar başına 7 lira kazandılar.

Bir gecede 7 milyar dolar bozduranlar, bu yolla 50 milyar TL kazandılar. Dolarları yerinde duruyor. Bir gecede kazançları olan 50 milyar lirayı, kişi başına 5 bin lira dağıtsalar 10 milyon seçmene ulaşırlar.

Kamu-Özel İşbirliği yolu ile ve dolar olarak talep garantisi ile yapılan yol, geçit, köprü müteahhitleri de aynı yolla siyaseti finanse edeceklerdir.

Kur tuzağı siyasetin açık-seçik bir finansman yolu değil mi?

Ama bu spekülatif tuzak halkın sırtında patladı. AKP de kendi kazdığı kuyuya düştü.

Yazarın Diğer Yazıları