Hükûmete ikazlar peş peşe...

Hükûmete ikazlar peş peşe...

10 Batı ülkesinin elçileri, Ankara''ya, Osman Kavala için "AİHM''nin kararını uygulayın." dedi.

Aynı gün TÜSİAD yıllar sonra yine ses yükseltti. Yine diyorum, zenginler kulübümüz ara ara iktidarlara nizamat verir. 1979''da "Gerçekçi Çıkış Yolu" başlığıyla Bülent Ecevit Hükûmeti''ne karşı ilânlar yayınlamışlardı. (Bu ilânlar "Ecevit Hükûmeti''ni yıkan ilânlar." diye anılır.) 1990''da Zekai Baloğlu''na hazırlattırılan imam hatipler raporu, 1997 yılında malûm isim Prof. Dr. Bülent Tanör''e sipariş edilen Abdullah Öcalan''ın ağzının suyunu akıtacağı "etnisite" raporu, Anayasa değişikliği teklifleri... Şimdi ise "laiklik" raporu diyeceğimiz açıklamayla ortaya çıktılar.

Memleket meselesi herkesin meselesi. Anayasa kaygısı herkesin kaygısı. Ancak öyle ayrıntılar var ki, bu açıklamalarla hedef nedir, diye insan düşünmeden edemiyor.

TÜSİAD''ın, 28 Şubat''ta açık rolü görülmedi. Sonra "Beş Çete" diye anılacak sendikalar, örtülü darbenin "sivil" ayağı idiler. Sık ekranlara çıkarlar, 28 Şubat''a methiye düzerlerdi. TUSİAD, imam hatipler raporu hazırlattığına göre, 28 Şubat''a da bir itirazı olamazdı. Ama nedense sendikalarla, belki de küçümsediklerinden olacak, bir arada görünmek istemediler. Kalbimiz sizinle demeye gelen sözler etmeden de geri durmadılar. 28 Şubat''ta fiilî rol alan kuruluşlar ve başkanları: Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK-Refik Baydur), Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK-Derviş Günday), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB-Fuat Miras), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK- İŞ- Bayram Meral) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK-Rıdvan Budak).

Şimdi ses yükseltme fitilini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mu ateşledi dersiniz? Geçen cuma bürokratlar için: "Kanun dışı isteklere uymayacaksınız. Sizin için milat biçtim: 18 Ekim 2021."  dedi. Hükûmet edenler şaşırdı kaldı. Çok konuştular, çok yazdılar ama hiçbiri Kemal Kılıçdaroğlu''nun sözlerinin karşılığı değildi.

Elçilerin ültimatomu... Osman Kavala zengin iş adamı. "Kızıl milyarder" diye anılır. Gezi Olayları''nın finansörü dendi, Soros''un adamı dendi, içeri atıldı. Davaları bir türlü sonuçlanmadı, birinden tutukladılar, mecburen bırakacaklar, bir suç daha isnat ediyorlar yine tutukluyorlar. Dava AİHM''e gidiyor, "Osman Kavala''yı çıkarın." deniyor. Ama bizim "Saray Adaleti" bırakmıyor.

Osman Kavala, düşünce sistemimizin dışında. Hizmetinin kime, nasıl fayda sağladığını aldığı ödüllere bakarak görebilirsiniz. Ama Gezi Olayları''nın faili gibi bir muameleye tâbi tutarsanız, kimseyi inandıramazsınız, el âleme koz verirsiniz.

Avrupa''nın hassasiyet gösterdiği diğer bir isim HDP''nin eş başlarından Selahattin. İçimizden birileri de yok şu hikâyeyi yazdı, yok şu romanı yazdı, diye köpürte köpürte önümüze koyuyorlar. O PKK''lı. Bunu kendisi de inkâr etmez. Ama fiiline bakarız. "Abdullah Öcalan''ın heykelini dikeceğiz." diyen o. İmralı''ya iktidardakiler gönderdi. PKK, İmralı Notları''nı yayınladı. Bu notlarda Selahattin''in A. Öcalan''dan nasıl emir aldığını okursunuz. 7-8 Ekim olaylarındaki rolünü kimse inkâr edemez.

AİHM''nin Selahattin kararına karşı ağır yazılar yazdık. İtiraz geldi. A. Öcalan''ın muhakeme edildiği İmralı duruşmalarının savcısı Talat Şalk ile yaptığım görüşmeyi verdim. Talat Şalk: "Demirtaş için AİHM kararı yerinde." dedi. (Bak. 3 Ocak 2021 tarihli yazımız.)

İkisiyle de hiçbir fikrî bağı olmayan Talat Şalk o konuşmamızda Osman Kavala için de serbest kalması gerektiğini söyledi.

Muhakeme edecekseniz edin. Niye içeride tutuyorsunuz?!

Yazarın Diğer Yazıları