'Hukuk reformu' neyi kastediyor?

R. T. Erdoğan "hukuk reformu" sözünü iki haftadır dilinden düşürmedi.

İktidar için birinci şart parayı bulmaktır. "Adalet", üzerine "sos"tur sadece. "Yandaşlar"a bakarsak Türkiye'ye yabancı ilgisini artıran yeni reform paketi ekonomik kalkınma, fiyat istikrarı ve yatırımcıya yönelikmiş.

Yine "yandaşlar"a göre, yabancı sermayedar, "adalet"ten emin olmak istiyor. Onun için ticarî hayata dair davalarda yatırımcıyı koruyan adımlar atılacak, arabuluculuk merkezleri kurulacak, davalar artık daha hızlı sonuçlandırılacakmış...

Batı sermayesinin asıl hukuktan anlayacağı, "Osman Kavala" ve gibilerin serbest bırakılmasıdır. Batı basın yayın organlarında işlenen konu "Kavala" tipi reformdur. Ve HDP/PKK'nın eş başı Selahattin'i de bu kategoriye girer. Çünkü Batılı sermayedarların beyinlerine bölücüler, R. T. Erdoğan'ın "Sorosçu" dediği tipler çakılmıştır.

(Şerhimi koymalıyım: Osman Kavala, Sorosçu, şucu, bucu... Ama "suç" dedikleri, onu tutuklamaya yetecek deliller değil. Farklı bir dünya görüşü... O kadar.

Bir not daha ekleyeceğim... R. T. Erdoğan'ın üzerine gittiği, çok ağır sözler ettiği, bizim de metnin doğrudan doğruya Kandil'de hazırlandığını ısrarla yazdığımız 1128 imzalı "barış bildirisi" dedikleri PKK bildirisini, Anayasa Mahkemesi "fikir hürriyeti" saymış, muhakeme edilen imzacı akademisyenlerin davası düşmüştü. Üstelik, AYM'nin bu "özel af"ına R.T. Erdoğan hiçbir söz etmemişti. "PKK Bildirisi"ne imza atanların hedefleriyle "tutuklu" HDP/PKK'nın eski eş başı Selahattin'in dün hatırlattığımız "Seher" kitabında yazdıkları arasında hiçbir fark yoktur. İmzacılar da "çukurcular"ı övüyor, Selahattin de...)

Reis, Osman Kavala'ya ve Selahattin'e kesin tavrı koyduğuna göre "hukuk" derken sadece "para" bağlantılı "adalet" mi kastediyor?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aşağıdaki sözlerine cevap verebilirlerse, "hukuk reformu"na herkesi inandırabilirler.

K. Kılıçdaroğlu, geçen hafta partisinin grup toplantısında bu reforma dair öyle sözler etti ki, yer yerinden oynaması lâzım. Daha sonra Ak Parti kanadından verilen cevaplara baktım, hiçbiri K. Kılıçdaroğlu'nun iddialarını boşluğa düşürmüyor. Ne demişti K. Kılıçdaroğlu:

"Hukuk reformu; hep dedik devletin temeli adalettir diye. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. KHK'larla binlerce kişi bir gecede işinden oldu. Sivil ölüme mahkûm edildiler. Pazarcılık yapmak istediler, ona bile müsaade etmediler. Ve çıktılar ağaç kökü yesinler dediler. Burada adalet var mı! Paşalar topluca yargılandılar. O zaman idam yoktu yoksa tamamı idam edilirdi. Sonra hepsi bir yanlışlık yapıldı denerek çıkarıldı. Şu devlet anlayışına bakar mısınız. Rüşvet alandan büyükelçi yaptılar. Yetmedi, bütün bunlara rağmen Erdoğan çıktı 'ekonomi ve hukukta yeni reform dönemi başlatıyoruz. (...)' Hukukta reform yapma konusunda Erdoğan ne kadar samimi? Adaletin dibe vurduğunu, adalet kurumuna güven kalmadığını o da görüyor. Hâkimlerin, savcıların belli odaklardan talimat almadan karar vermediklerini o da, biz de biliyoruz. (...) İşin ilginci şu; 18 yıldır bu ülkeyi yönetenler adaletsizlik var ve biz çözeceğiz diyor."

İfadeler çok ağır.

İktidar kanadı neden lafı oraya buraya çeviriyor, K. Kılıçdarıoğlu'na cevap veremiyor?

"Hukuk reformu" derken hakikatte neyi kastettiklerini çok merak ediyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları