Hemen her gün hukuksuzluklarla ilgili onlarca mektup alıyorum. Bu defa hukukçuya yapılan hukuksuzluğu paylaşacağım:

***

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün düşman kabul ettiği ve yok edilmesine karar verilmiş kişilerdenim. Bu duruma ilişkin onlarca belgem ve tanığım var. Bu delillerimi mahkemelere sunduğum dilekçelerimde arz ettim. Bu hain terör örgütü, hayatımı hukuku silah olarak kullanılarak perişan etti. Mesleğimi, itibarımı, onurumu, işimi ve çevremi kaybetmiş vaziyetteyim. 19 yıldır avukatlık yapmaktayken, başlangıçtan itibaren FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne karşı çıktığım, bu örgütün isteklerini yerine getirmediğim, her platformda kendilerini eleştirdiğim için bu hainlerin kumpası sonucu, çok sevdiğim avukatlık mesleğinden atılmış, hayatım alt üst olmuş ve yargı mensubu iken yargı mağduru olmuş durumdayım.

FETÖ/PDY terör örgütünün şahsıma olan hasımlılığı çok eskiye dayalı olup, birçok kişi bu örgütün gerçek yüzünü görmemişken ben bu örgüte 1997 yılında karşı çıktığım için, hakkımda onlarca karalama olayı gerçekleştirdiler ise de başarılı olamadılar. Ta ki; 2001 yılında başlayan basit bir dava/olay nedeniyle, Antalya Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp, 2004 yılında beraat ettiğim dava, Yargıtay tarafından 2006 yılında usulen bozuldu ve 2010 yılına kadar Antalya'da yargılandım. FETÖ/PDY'nin Antalya adliye imamı olan hâkimin, yargılandığım davada geçici hâkim olarak duruşmaya katılması ile tarafıma öfke ve kin besleyen örgüt, yargılandığım dosyadan haberdar oldu ve bu dosyada ki rutin işleyiş bir anda altüst oldu.

Bu dava nazara verilerek, himmet adı altında 100.000 $ maddi menfaat temin etmeye çalıştılar. Ancak bu hainlerin menfaat talepleri tarafımdan tek tek reddedilmesi üzerine, eli kanlı bu alçak örgütün yargıya sızmış ajanları vasıtasıyla, örgütlü bir suçtan dolayı yargılanmadığım halde, bir anda yukarıda bahsettiğim dosyam adı kumpaslar ile anılan Özel Yetkili İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Şahsıma karşı hukuk silah olarak kullanılmak suretiyle, DÜŞMAN CEZA HUKUKU uygulanarak hukuken ve fiilen katledildim. Hem hürriyetimden hem de iaşemi temin ettiğim avukatlık mesleğimden oldum.

Yargı makamındakilerin, bir kısmı halen bu hain örgütle eski iltisakları nedeniyle, bir kısmı da yeni bir yükün altına girmemek ve davamızı da bir dayımız vasıtasıyla takip ettiremediğimiz için, işin kolaycılığına ve toptancılığına kaçarak şu ana kadar bu mağduriyetimi görmezden geldiler.

Benim dosyam özelinde, beraat etmem gerektiği yönünde oy kullanan üye hâkim Halit Uysal dışında, mahkeme savcısı da dâhil, mahkûmiyetim yönünde oy kullanan heyet üyelerinin tamamı,  FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği ve yöneticiliğinden tutuklanıp, hâkimlik mesleğinden ihraç edildiler.

Uğradığım haksızlık ve hukuksuzlukların giderilmesi adına onlarca itirazda bulundum. Adalet Bakanlığı haricinde hiç kimse sesimi duymadı. Sayın Bakanlık makamı, iş bu kumpas kararının bozulması için "kanun yararına bozma" isteğinde bulunmuş ise de yukarıda arz ettiğim peşin hükümlü yaklaşım ile dosyam incelenmeksizin ve gerekçesiz olarak tüm itirazlarım reddedildi.

Ne yazık ki memlekette "Hukuk ve Adalet"in de öldüğüne bizzat şahidim. Bu süreçte istedim ki; Zamanında adli mekanizmayı intikam ve sindirme aracı olarak kullanan FETÖCÜ terörist hâkim zulmüne, gücünü ve yetkisini Türk Milleti'nden alan bağımsız ve tarafsız yargıçlar DUR desin.

Heyhat gelin görün ki, memleketimde, yargıya ve adalete erişimin, dayısız ve parasız mümkün olmaması nedeniyle, tüm ümidimi AİHM bağlamış vaziyetteyim.

Kendileri terörist olan, kararları makbul ve geçerli sayılan, FETÖ/PDY üyesi hâkim kararları nedeniyle,  iki yıldır çok sıkıntılı günler yaşıyorum. Buna karşın hukukun bir gün bu topraklarda da tekrar egemen  olacağına inancımı ise inatla kaybetmemeye çalışıyorum.

Heyeti terör örgütü üyelerinden oluşan bir mahkemeden, "adil, tarafsız, bağımsız ve hukuki" bir kararın çıkmayacağı, ortadadır.

Mektubuma ekli dilekçemde tarafıma reva görülen tüm haksız ve hukuksuzluklar özet olarak anlatılmıştır. Mesleğinden FETÖ kumpası ile koparılmış bir avukat olarak, uğradığım haksızlık ve hukuksuzluğa, ayrıca terörist hâkim kararını geçerli kabul ederek, infaz eden sisteme, feryadımın ve isyanımın duyulması için, her platformda yardım ve desteklerinizi talep ederim.

Saygılarımla.     

Hürriyeti ve mesleği gasp edilmiş              

Ahmet İbrahim Aydın