"Instagram’la anlaşmaya varıldı" denildi ve Instagram açıldı. Ne konuda anlaşıldı, nasıl açıldı gibi soruların cevaplarını net olarak hâlâ bilmiyoruz. Yapılan açıklamalara göre, katalog suçların arasındaki içeriklerin kaldırılması, Türkiye’nin hukuk sistemine uygunluk sağlanması, yasalara aykırı gönderilerin kaldırılması vb. hususlarda Instagram'dan yani Meta'dan söz alındı. Ancak bunlar resmiyette zaten Meta tarafından uygulanan prosedürlerdi. Bu belirsizlik bir yana, tüm yasaklama süreci hiçbir yargı kararı olmaksızın gerçekleştirildi.
Açılma için mahkeme kararı var mı? Yok.
Kapanırken mahkeme kararı var mıydı? Yoktu.
Hak ve özgürlüklere mahkeme kararı olmaksızın sınırlama getirildi ve kaldırıldı.
Hâl buyken, bu hukuksuzluğun tehlikesi görmezden gelinerek, bugün yasak kalktı diye "ohh her şey düzeldi" diyemeyiz. Yasak kalktı ama hukuksuzluk baki kaldı.
Bizim şikâyetimiz yalnızca yasağın kendisine değildi. Yasaklanma usulündeki hukuksuzluk, yasağın konusundan çok daha mühim.
Bu hukuksuzluklar sürdükçe de Türkiye güven veren, öngörülebilir bir ülke olmaktan uzak olmaya devam ediyor.
Öngörülemez ve güvenilmez yönetimin bulunduğu bir ülke de ne gelişir ne de yatırımcı bulabilir.
Böylece yalnızca hukuk değil, ekonomi de problemli olmaya devam eder başka konular da…
Hukuk ve demokraside dünya sıralamasında, 178 ülke arasında, 148'inciyiz. Bu sıralamada yükselemediğimiz takdirde, hiçbir sıralamada yükseklerde olmamız mümkün değil.
Tıpkı olimpiyatlarda (sporda) olduğu gibi…
Çünkü bir yerdeki çürüme, hukuksuzluk, liyakatsizlik, her yere sirayet eder.
Olimpiyatlar bitti
2024 Paris Olimpiyatı, 1984 Los Angeles Olimpiyatlarından beri, altın madalyasız kapattığımız ilk olimpiyat olarak tarihe geçti.
Güreşte, halterde dahi umduğumuz kadar başarılı olamadık.
Her konuda olduğu gibi, spor konusunda da geriledik.
Öte yandan, sporcularımızın bazılarının yeteneklerini, potansiyelini izlerken fark etmemek mümkün değildi. Önümüzdeki olimpiyatlara kadar onlara gerekli imkânların sağlanmasıyla altın madalyayı ülkemize getireceklerinden şüphemiz yok.
Ancak fiziksel ve mental olarak çok daha iyi bir antrenman sürecine ihtiyaçları olduğu oldukça açık.
Bu ülke topraklarında onlar gibi daha nice yetenekli geçlerimiz olduğunu da biliyoruz. Onlara da fırsat kapıları açmalıyız. Henüz örgün eğitim hayatı içerisinde umut vaat eden gençleri profesyonel sporculuğa yönlendirmeliyiz.
Kaderin cilvesi, sonraki 2028 olimpiyatları da yine Los Angeles’ta yapılacak. 40 sene geriye döndüğümüz olimpiyatlarda yeniden yükseliş kazanmak için şimdiden çalışmalara başlamalıyız.
