İBB Daire Başkanı ‘maalesef’ diyerek İstanbul’daki durumu açıkladı: 500 milyar TL gerekiyor

İBB Daire Başkanı ‘maalesef’ diyerek İstanbul’daki durumu açıkladı: 500 milyar TL gerekiyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, İstanbul’da olası bir depremde, 17 ilçenin tsunamiden etkileneceğini binaların yüzde 20'sinin kullanılamaz hale geleceğini söyledi.

İBB Daire Başkanı ‘maalesef’ diyerek İstanbul’daki durumu açıkladı: 500 milyar TL gerekiyor

İstanbul’da beklenen olası bir deprem ile ilgili yetkililerden açıklamalar gelmeye devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, TBMM Depreme Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin depremle mücadele çerçevesinde yürüttüğü çalışmaları, projeleri ve önerilerini anlattı. Kahraman, İstanbul''da 1999 Marmara depreminden önce yapılmış olan 790 bin binadan 194 bininin risk barındırdığını, olası 7,5 büyüklüğündeki depremde bu binaların orta ve üstü hasar almalarının beklendiğini tahmin ettiklerini söyledi.

“ÇOK DAHA BÜYÜK BİR KRİZE GEBE BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Tayfun Kahraman "İstanbul''da şu anda 1,16 milyon bina var. İstanbul’daki binaların neredeyse 5''te 1''i, yüzde 20''sine tekabül ediyor ki bu binalar muhtemel bir İstanbul depreminden sonra kullanılmaz hâle gelecek. Bir kısmı da ne yazık ki göçme riskiyle karşı karşıya. Bunlardan 48 bin tanesinin ağır ve çok ağır hasar alması, esas göçme riskinin bu binalarda olduğunu biliyoruz. İçme suyu noktalarında, atık su noktalarında, doğal gaz noktalarında da hasarlar bekliyoruz. Tahmin çalışmasına göre toplam 120 milyar TL''lik bir ekonomik kayıp depremin etkisiyle birlikte oluşacak. Daha sonra yaratacağı etkiyle birlikte bunun büyüklüğünün elbette çok daha fazla olması bekleniyor. Çünkü Türkiye ekonomisinin büyük oranda etkileneceği bir deprem olacak ki Marmara depremi biliyorsunuz bizi 2001 yılında yaşamış olduğumuz mali krize götürdü. İstanbul’da çok daha büyük bir krize gebe bir durumla karşı karşıyayız" diye konuştu.

''TSUNAMİDEN ETKİLENECEK 17 İLÇE VAR’

Kahraman, olası İstanbul depreminde heyelan ya da tsunaminin de meydana gelebileceğini göz önünde bulundurduklarını kaydederek şöyle konuştu:

"Tsunami bugüne kadar Türkiye''de bir gerçeklik değildi; ama İzmir depremi bize tsunamiyi hatırlattı, İstanbul için de bir gerçeklik, bunların tespitleri yapılıyor, erken uyarı sistemi çalışmalarımız, bizim iştiraklerimiz İGDAŞ ve Kandilli Rasathanesiyle birlikte ortak projelendiriliyor. 5 ilçede mikrobölgelendirme çalışmalarımız devam ediyor. Anadolu yakası bitmiş durumda, Avrupa yakasındaysa Beylikdüzü’nden itibaren eksiklerimiz var, bunları gideriyoruz. 2024 yılında görev süremizin sonuyla birlikte İstanbul’da planlamaya altlık teşkil edecek mikrobölgeleme çalışmamız tamamen bitirilmiş olacak. Şu anda İstanbul’un 961 mahallesine ilişkin hem tahmin çalışmalarını hem tsunamiden etkilenecek 17 ilçemize ilişkin tsunami çalışmalarını hem de heyelan bölgelerinde bulunan ilçelerimiz için heyelan çalışmalarımıza ilişkin mahalle mahalle tüm verilere İstanbullular ulaşabilir durumdalar."

''TAM GÜVENLİ KENT İÇİN 500 MİLYAR TL''YE İHTİYAÇ VAR''

Kahraman, afet sonrası toplanma ve barınma alanlarının hep tespiti hem de bunların afete hazır hâle getirilmesi konusunda çalışmalarının olduğunu kaydetti. Kahraman, maliyetlere bakıldığında İstanbul’da şu anda depreme karşı tam güvenli bir kent elde etmek için yaklaşık 500 milyar TL''ye ihtiyaç olduğunu kaydederek, "Bu parayı bulabilmek için bizim bankacılık sistemine de diğer özel sektöre de ihtiyacımız, onların da desteklerine ihtiyacımız var. Burada kırılgan yapı stokuna karşı güvenli bir çevre yaratılması, İstanbul’un depremi öncelikli bir konu hâline getirebilmesi için bağlayıcı kararlar alabilen, süreci takip edebilen, kurumlar arası eş güdümü ve birlikte çalışmayı, riskleri ve tehditleri önlemek için de kurumlara gerekli bağlayıcı kararlarıyla birlikte işlerine, icralarına yön verebilen, ortak akılla ve çözüm ortaklığı perspektifinde işlem gören, amacının İstanbul’u dayanıklı bir şehir hâline getirmek olduğu ve mevzuat değişiklikleri ve düzenlemelerle birlikte güçlendirilmiş bir yapıya ihtiyacımız var. Bu yapıyla birlikte ancak uygulamayı kolaylaştırır ve fiziksel anlamda yeniden yapılandırma getireceksek finansal çözümleri bulabiliriz düşüncesindeyiz" dedi.