İBB’nin araştırması acı tabloyu ortaya çıkardı, bu rapora göre felaket bizi bekliyor

İBB’nin araştırması acı tabloyu ortaya çıkardı, bu rapora göre felaket bizi bekliyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi, İstanbul’un en önemli sorunlarından biri olan depreme yönelik halkın algısını ve hazırlıklarını ölçmek için bir araştırma yaptı. “İstanbul’da Deprem: Algı Ve Tutum Araştırması” çok çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Katılımcıların sadece yüzde 27,9’u deprem çantasına sahipken, yüzde 72,1’inin deprem çantası bulunmuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi, İstanbul’un en önemli sorunlarından biri olan depreme yönelik halkın algısını ve hazırlıklarını ölçmek için bir araştırma yaptı. “İstanbul’da Deprem: Algı Ve Tutum Araştırması” çok çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Katılımcıların sadece yüzde 27,9’u deprem çantasına sahipken, yüzde 72,1’inin deprem çantası bulunmuyor. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 25,6’sı, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 35,8’i deprem çantasının olduğunu belirtti.

İBB İstatistik Ofisi, 5-7 Kasım tarihleri arasında rastlantısal olarak belirlediği 769 İstanbul sakiniyle telefon üzerinden görüşerek yaptığı deprem araştırmasında çarpıcı sonuçlara ulaştı. 

Araştırmaya katılanların yüzde 72,1’inin deprem çantası bulunmuyor. Yüzde 40,1, ‘Yaşam Üçgeni’ kavramından habersiz. Yüzde 23, deprem anında yapılacakları; yüzde 52,6 acil toplanma alanlarını hiç bilmiyor. Yüzde 22,4, yedi ve üzerindeki bir depremde evinin yıkılacağını düşünüyor. Yaşadığı binada hasar olmayacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 13,5. Binalarına çürük raporu verilmesi durumunda, daha güvenli bir konuta taşınacağını söyleyenlerin oranı yüzde 62,5 olurken aynı evde yaşamaya devam edeceklerini söyleyenlerin yüzde 80’i, gerekçe olarak maddi yetersizliği gösterdi.

Araştırma, bilgisayar destekli telefon anketi yöntemi kullanılarak, 5-7 Kasım 2020 tarihleri arasında, rassal olarak seçilen 769 İstanbul sakini ile telefon üzerinden görüşülerek hazırlandı.

MADDİ YETERSİZLİK, ÇÜRÜK BİNADA OTURMAYA ZORLUYOR

Araştırmaya katılanlara, “Binanıza çürük raporu verilmiş olsaydı ne yapardınız veya nasıl bir süreç yaşanacağını düşünüyorsunuz?” sorusu soruldu. Katılımcıların yüzde 62,5’i daha güvenli bir konuta taşınacağını ifade etti. Binasına çürük raporu verilse dahi evinde kalmaya devam edeceğini söyleyen katılımcıların yüzde 80’i, gerekçe olarak maddi yetersizliği gösterdi. Ev sahiplerinin yüzde 53,2’si, kiracıların ise yüzde 71,2’si daha güvenli bir konuta taşınacağını belirtti.

Maddi yetersizlik sebebiyle yaşadığı yerde kalmaya devam edeceğini belirten katılımCIların yüzde 68,6’sı, 1999 Gölcük depremi öncesi yapılan binalarda oturduğunu ifade etti. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 59,6’sı, daha güvenli bir konuta taşınacağını söylerken, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyedeki grupta bu oran yüzde 72,3 oldu. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların içerisinde aynı binada kalacağını ifade eden katılımcıların yüzde 82,1’i bunu maddi yetersizliğe bağlarken, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyedeki grupta bu oran yüzde 62,6.

YÜZDE 23, DEPREM ANINDA YAPILACAKLARI BİLMİYOR

Katılımcıların yüzde 53,5’i, deprem sırasında ne yapılması gerektiğini bildiğini, yüzde 25,2’si kısıtlı bilgiye sahip olduğunu, yüzde 21,3’ü ise ne yapılması gerektiğini bilmediğini belirtti. 15-39 yaş arası grubun yüzde 55,6’sı, 40 yaş ve üzerinin yüzde 50,9’u ne yapılması gerektiğini bildiğini ifade etti. Bu oran, alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcılarda yüzde 51,4, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcılarda yüzde 60,7 oldu.

YÜZDE 40,1, ‘YAŞAM ÜÇGENİ’ KAVRAMINDAN HABERSİZ

Katılımcıların yüzde 40,1’i yaşam üçgeni kavramını bilmediğini ifade etti. Yaşam Üçgeni kavramını bilenlerin oranı, 15-39 yaş grubu içerisinde yüzde 65,5, 40 yaş ve üzerinde 53,3. Yaşam üçgenini bilen katılımcılara, “Ev içerisinde tüm ev sakinleri için yaşam üçgeni alanları belirlediniz mi?” sorusu yöneltilmiş olup katılımcıların yüzde 59,1’i bir alan belirlediğini ifade etti. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 56,3’ü, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 71,9’u yaşam üçgenini bildiğini söyledi.

Katılımcıların sadece yüzde 27,9’u deprem çantasına sahipken, yüzde 72,1’inin deprem çantası bulunmuyor. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 25,6’sı, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 35,8’i deprem çantasının olduğunu belirtti.

YÜZDE 52,6, ACİL TOPLANMA ALANINI BİLMİYOR

Katılımcıların yüzde 52,6’sı, yaşadıkları bölgedeki acil toplanma alanını bilmiyor. 15-39 yaş grubun yüzde 47,9’u 40 yaş ve üzerinin yüzde 46,9’u deprem toplanma alanını biliyor. Bu soruda sosyo-ekonomik gruplar arasında belirgin bir farklılık görülmedi.

YÜZDE 22,4, YEDİ VEYA ÜZERİ DEPREMDE EVİNİN YIKILACAĞINI DÜŞÜNÜYOR

Yedi veya daha büyük bir deprem meydana geldiği takdirde, katılımcıların yüzde 22,4’ü yaşadığı binanın yıkılacağını, yüzde 16,7’si ağır hasar, yüzde 26,5’i orta hasar, yüzde 20,9’u az hasar alacağını düşündüğünü ifade etti. Yaşadığı binada hasar olmayacağını düşünenler yüzde 13,5’te kaldı. 1999 Gölcük depremi öncesi binalarda oturan katılımcıların yüzde 22,4’ü binasının ağır hasar alacağını, yüzde 32,3’ü yıkılacağını düşündüğünü belirtti. Ev sahiplerinin yüzde 43,4’ü, kiracıların ise yüzde 25,4’ü oturdukları evin hiç hasar almayacağını ya da az hasar alacağını düşündüğünü kaydetti. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 41,2’si, üst-orta ve orta sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 32,2’si evinin ağır hasar alacağını ya da yıkılacağını düşündüğünü belirtti.

Kaynak: ANKA