İbrahim milleti

İbrahim milleti

Erdoğan Türk milleti adını anmamaya adeta yeminli...

Üç gün önce 'Biz İslam milletiyiz' demişti... Adem-Havva'yı da eklemişti...

Dün ise 'Biz Millet-i İbrahimiz' dedi... Yani İbrahim milleti... Adem-Havva'yı da yine unutmadı...

Erdoğan adeta 'Türk milleti olmasın da ne olursa olsun' havasında...

Bahçeli bu İbrahim milletine ne diyor meçhul...

Valla o Ergenekon'dan çıkıp Türk milletine yol gösteren Bozkurt, Bahçeli'yi yakalarsa çıtır çıtır yiyebilir...

Peki, bu İbrahim milleti söylemini en çok kim kullanırdı?

Tabii ki FETÖ...

FETÖ'nün lanse ettiği İslam anlayışı İbrahim milletine dayanıyordu..

Çünkü üç dinin kardeşliğini vurgulayan (Musevilik, Hıristiyanlık, Müslümanlık) İbrahim peygamberi yüceltme propagandasının arkasında Yahudilik propagandası vardır...

Hz. İbrahim (Abraham/Avram) Yahudi inancının atasıdır...

Bu nedenle İsrail, İbrahim milleti inancını yükseltir, körükler, gaz verir...

MOSSAD, İbrahim milletini yücelten organizasyonlar, paneller, etkinlikler düzenler...

FETÖ bu nedenle Hz. İbrahim'in kenti olarak bilinen Şanlıurfa'da yıllardır 'Halil İbrahim' sofraları düzenliyor her milletten insanları, akademisyenleri ve ajanları burada topluyordu...

Bu nedenle FETÖ-MOSSAD ve CIA'nın arası çok sıkı fıkıydı...

Bu yüzden MOSSAD ve CIA her fırsatta FETÖ'yü uluslararası planda destekliyordu...

Yani bu iş birliğinin kod adı: İbrahim milletiydi...

FETÖ, İbrahim milleti inancı gereği Papa ile görüştürülmüştü...

İslam, İbrahim milleti üzerinden Hıristiyanlık ve Yahudiliğe eklemlenmişti...

FETÖ, Şanlıurfa'da bir de İbrahim Milleti Barış Merkezi kuracaktı... Üç dinin temsilcilerini burada buluşturacaktı...

Orta Doğu'nun ajan ve istihbarat merkezi olacaktı İbrahim Barış Merkezi...

Kerem Çalışkan ODAtv

***

PKK herkesten önce "evet" demiş meğer!

-------------

Başbakan Binali Yıldırım diyor ki: "PKK 'hayır' diyor, onun için biz 'evet' diyoruz."

(...)

 Tarih: 23 Şubat 2013. Yer: İmralı. Abdullah Öcalan(...): Başkanlık sistemi düşünülebilir. Yalnız burada başkanlık ABD'deki gibi olmalı...

(...)

 Tarih: 26 Nisan 2014. Yer: İmralı. (...) Abdullah Öcalan: Yeni Başkanlık Sitemi tartışmalarında ABD ve benzeri gibi bir sistem olursa tartışılabilir. Bunun için sivil toplum yasası, yerel yönetimler özerklik yasası çıkacak...

 Tarih: 31 Mayıs 2014. Yer: İmralı. (...) Abdullah Öcalan: Cumhurbaşkanlığı ve yeni Anayasa meselesini AKP ile yapabiliriz. (...) AKP'yi peşimizden sürüklüyoruz.

Soner Yalçın Sözcü

***

Şaka gibi ama gerçek:

"Türklüğün bekası için Erdoğan"

----

...Bahçeli belli ki özellikle kendi partisinden gelen tepkilere çok öfkeli. "Perinçek ve hayırcı yoldaşlarına karşı biz evet diyeceğiz" sözleri aslında Ulusal Kanal'a çok sık çıkan eski MHP'lileri hedef alıyor. Bahçeli muhtemelen kalabalık halk toplantılarında neden evet dediğini anlatamayacağını biliyor. Zaten bu nedenle MHP'nin miting yapmayacağını bunun yerine kapalı salon toplantıları düzenleyeceğini söylüyor. Bahçeli'nin müthiş bir U dönüş yaparak Erdoğan'ı başkan yapmak istemesini ne partisine ne kamuoyuna anlatması çok zor. Sanıyorum bu nedenle özellikle milliyetçi duyguları ağır basanları klişe sloganlarla ikna etmeye çalışıyor. "Türklüğün bekası için" sözü çok iddialı bir çıkıştır.

(...) Bahçeli'den "Türklüğün bekasının neden tehlike altında olduğunu" ve "Erdoğan'ın tek adam olması halinde bunu nasıl koruyacağını" açıklamasını bekliyoruz.

Can Ataklı Korkusuz

***

O kitap toplatılmasaydı belki öğrenirdik

------

(...) Şu sıralarda herkes aynı soruyu soruyor:

- Devlet Bahçeli, neden böyle yapıyor?

(...)ülkücü camia içinden yetişmiş olan gazeteci Sabahattin Önkibar'ın, Ocak 2017'de "Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey" adlı eserinin Kırmızı Kedi Yayınları tarafından yayımlanacağı duyuruldu.

Haberin duyulması üzerine ve daha kitap yayımlanmadan, dolayısıyla da içeriği öğrenilmeden Bahçeli, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nden kitabın kişilik haklarına saldırı oluşturacağı gerekçesiyle toplatılması kararını almayı başardı.

Eğer bu karar olmayıp kitap piyasaya çıkmış olsaydı, belki de Sayın Bahçeli'nin neden bu şekilde davrandığı konusunda ipuçları edinebilirdik.

Ama şimdi bu imkândan yoksunuz.

Ben yayınevi yetkililerini arayarak, toplatılan kitapta, ileri sürüldüğü gibi, kimi güçlerin elinde Bahçeli'ye şantaj için kullandıkları kaset veya belge bulunduğu yolunda bir iddianın yer alıp almadığını sordum.

- Kitapta böyle bir şey kesinlikle yok, yanıtını aldım.

Diğer soruları da yanıtsız bıraktılar. Durum böyle olunca, Bahçeli için çeşitli vesilelerle ortaya atılan, Türkeş'in 12 Eylül'de cezaevindeyken, MÇP'nin kuruluş hazırlıkları süresinde, MİT'çi olduğu gerekçesiyle Devlet Bahçeli'nin üstünü çizdiği, bu hususun Yaşar Okuyan tarafından Ulusal Kanal'ın bir yayınında, elinde salladığı belgeyi göstererek dillendirildiği, Süleyman Demirel'in de, Önkibar'a bir konuşmaları sırasında "Evet, Bahçeli, Yenimahalle'nin adamıdır" dediği hususlarının yer alıp almadığını öğrenemedim.

(...) Pek hoş olmayan bu söylentilere dayanarak, bir görüş ileri sürmekten kaçınıyor ve yargının bir an önce yasak kararını kaldırarak konunun aydınlanmasını sağlamasını bekliyoruz.

Ali Sirmen Cumhuriyet