'İdlib konusunda görüş birliği yok'

'İdlib konusunda  görüş birliği yok'
Erdoğan-Putin görüşmesini değerlendiren emekli büyükelçi Loğoğlu, "İki lider de gerekli olmayan ayrıntılarla İdlib meselesini arka plana düşürmeye çalıştı" dedi.

Fatih ERBOZ / ANKARA

Suriye'nin İdlib kentinde son günlerde yaşananlar nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere düzenlediği bir günlük Moskova ziyaret karşılıklı tezlerin tekrarlanması boyutunda kaldı.

Görüşmeyi Yeniçağ'a değerlendiren emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, iki liderin de konuşmasına bambaşka konularla girdiğini ve sonlarına doğru yaptıkları açıklamalarda İdlib konusuna değindiklerini belirterek şunları söyledi: "Bu konuyu da çok uzatmadan geçiştirdiler. İdlib konusu önemliydi. Bu ziyaretin ana gündem maddesi İdlib'de yaşananlardı. Ziyaret başlamadan önce, başladıktan sonra herkesin beklentisi bu merkezdeydi. Bir noktada İdlib konusunu daha büyük bir çerçeve içine yerleştirmeyi tercih ettiler. Turizm, ticaret, savunma sanayi, Libya, Keşmir konusu ki bu konu çok önemli, sonuçta İdlib konusunu küçülterek Türkiye- Rusya ikili ilişkilerinin içinde erittiler adeta. Bir başka önemli nokta, İdlib konusunun kendisi üzerine yapılan açıklamalara baktığımızda taraflar arasında en ufak bir yakınlaşma, uzlaşma yok. Her iki tarafta kendi görüşlerini belirttiler. Rusya, Suriye ordusunun yaptıklarını teröre karşı verilen mücadele içinde, İdlib'in toprağı olduğunu hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bildiğimiz tezleri iktidarın görüşleri doğrultusunda Suriye rejiminin varılan Soçi mutabakatını ihlal ettiğini belirti. Rusya ise tam tersini 'Türkiye Soçi mutabakatının gereklerini yerine getirmiyor' diyor. Dolayısıyla baktığınızda İdlib konusunda en ufak bir görüş birliği yok."

"İDLİB MESELESİ ARKA PLANA DÜŞÜRÜLDÜ"

Faruk Loğoğlu, bu önemli gerçeği izlemek gizlemek için her iki liderin de savunma sanayi, turizm, kültür, ekonomik ilişkiler çok da gerekli olmayan ayrıntılarla meseleyi yani İdlib meselesini arka plana düşürmeye çalıştıklarını dile getirdi. Loğoğlu, "Planlanmış ikili ilişki ticaret ziyareti olsa bu konular tartışılır, ticaret turizm, kültür işbirliği tartışılır. Oysa bu ziyaret acilen yapılmış önemli, belli bir konuyu görüşmek üzere yapılmış. Böyle olduğu halde bu konuyu eritmeye çalıştılar" diye konuştu. Putin'in güvenli bölge konusunda olumlu bir bakış açısı ortaya koymasının hangi anlamda dile getirildiğinin tam kestirilemeyeceğine de değinen Loğoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Nedeni ise güvenli bölge Suriye'nin parçalanmasını daha kalıcı hale getirebilecek bir adım. Diyelim ki 5 kilometre, 10 kilometre ya da 30 kilometre. O zaman her halükarda PYD-YPG çekildiği yerde ABD'nin koruması altında dokunulmaz hale geliyor. Türkiye'nin isteği yerine gelmiş ABD'nin koruması altında kalıcı bir statüye kavuşuyor. O bakımdan bunun hangi ölçüde, nasıl Suriye'nin toprak bütünlüğü ile bağdaştığını anlayamadım. Sanıyorum Putin, bu sadece bir yorum, 'Türkiye'nin güvenlik endişelerini anlıyoruz' şeklinde konuştuğu, Fırat'ın doğusuna askeri operasyonun bu şekilde ötelenmiş olduğunu düşündüğü için Şam yönetimini daha büyük bir dertten başının şimdilik kurtulacağını düşünerek söylemiş olabilir. Ancak tam olarak anlamadım o sözünü." dedi.