İktidara yakın medyada kavga çıktı: Yeni Şafak yazarı AKİT TV'deki program için öyle şeyler söyledi ki!

İktidara yakın medyada kavga çıktı: Yeni Şafak yazarı AKİT TV'deki program için öyle şeyler söyledi ki!
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, Akit TV’deki programda Milli Gazete’nin Mursi için attığı “Saraydan zindana, zindandan şahadete” manşetini eleştiren Fatin Dağıstanlı ve Ali Karahasanoğlu’na çok sert tepki gösterdi.

İktidara yakın medyada İslamcılık kavgası çıktı. Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan, Milli Gazete’nin Mursi için attığı “Saraydan zindana, zindandan şehadete” manşetini eleştiren ve “Güya İslâmcılar, güya ümmetçiler. Size Reis’i yedirmeyeceğiz” diyen Fatin Dağıstanlı ve Ali Karahasanoğlu’na çok sert tepki gösterdi.

Dağıstanlı ve Karahasanoğlu'nun Milli Gazete’nin manşetinden “Saray dedikleri külliye. Demek ki bu Saadet Partililer, Reis’i külliyeden zindana atıp oradan da idam edecekler”  sonucuna varmasını  “gerçeklikle bağını koparmış, akıldan müsellah bir yorum” olarak tanımlayan Kılıçarslan, “Kim ulan bu güya İslâmcılar, güya ümmetçiler? Tek tek, isim isim, grup grup faş etmezseniz nazarımda bir pul kadar değeriniz olmayacaktır bundan sonra Yok eğer böyle bir şey yok da 'sallıyorsanız' onu da bilelim de sosyal mesafemizi ona göre ayarlayalım. Boşuna hastalık bulaşmasın” ifadelerini kullandı.

İsmail Kılıçarslan’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:

“Akit TV’de Fatin Dağıstanlı diye biri var. Ali Karahasanoğlu ile bir program yapıyorlar. Programda Milli Gazete’nin şehit Muhammed Mursi ile ilgili attığı “Saraydan zindana, zindandan şehadete” manşetinin üzerinde tepinerek şöyle diyor Dağıstanlı: “Size Recep Tayyip Erdoğan’ı yedirmeyeceğiz. Saadet Partililer, Temel Karamollaoğlu, güya İslâmcılar, güya ümmetçiler. Size Reis’i yedirmeyeceğiz.”

Şöyle düşünmüş belli ki Dağıstanlı kişisi: “Saray dedikleri külliye. Demek ki bu Saadet Partililer, Reis’i külliyeden zindana atıp oradan da idam edecekler.” Bana daha ziyade “gerçeklikle bağını koparmış, akıldan müsellah bir yorum” gibi gelen bu düşünceyi bir noktaya kadar anlayışla karşılarım. Takıldığım yer orası değil. Takıldığım yer, bütün bir varoluşunu da, bütün bir sosyal-entelektüel sermayesini de İslâmcılığa borçlu olan Akit’in televizyonunda bir adamın gölge boksu yaparak, karanlık köşelere saklanarak “güya İslâmcılar, güya ümmetçiler” diye şarlaması. Üstelik karşısında da eğer redd-i miras yapmadıysa İslâmcılığı ile maruf Ali Karahasanoğlu oturuyor.

Bu noktada derdim de çok net, sorum da çok net: “Kim ulan bu güya İslâmcılar, güya ümmetçiler?” Adam gibi isim verip meydan ortasına çıkamıyorsan niye kıvranıp duruyor, niye “-mış gibi” yapıyorsun?

Sayın Dağıstanlı ve Sayın Karahasanoğlu. “Reis’i saraydan indirip zindana, oradan ipe götürmek isteyen güya İslâmcıları, Reis’i yemek isteyen ümmetçileri” tek tek, isim isim, grup grup faş etmezseniz nazarımda bir pul kadar değeriniz olmayacaktır bundan sonra.

Bunu yapmanız namus borcudur da bir bakıma. Başkan Erdoğan’a böylesi bir hainliği hangi İslâmcılar yapmak niyetindeyse bilelim de ilgili tedbirleri alalım. Yok eğer böyle bir şey yok da “sallıyorsanız” onu da bilelim de sosyal mesafemizi ona göre ayarlayalım. Boşuna hastalık bulaşmasın.”