İktidarın eli halkın cebinden çıkmıyor

İktidarın eli halkın cebinden çıkmıyor

2021 yılının ilk altı ayında elektrik fiyatlarına iki zam yapıldı. İlk zam yüzde 6,19 ve ikinci zam yüzde 15 oldu. 6 aylık kümülatif zam oranı yüzde 22,12 oldu. Oysa ki yılbaşından Haziran sonuna kadar enflasyon (TÜFE) oranı yüzde 6,5''tir. Yani elektriğe yapılan zam enflasyonun 3,4 katıdır.

Robin Hood, zenginden alıp fakire verirdi. Siyasi iktidar fakirden alıp, elektrik dağıtımını yapan şirketlere veriyor.

İktidar bunu hep yapıyor... Söz gelimi 2016 başından 2021 Temmuz ayına kadar geçen 5,5 yılda da konutlara yapılan elektrik zamları enflasyonun üstünde oldu.

 

 

Konutlar için 1 kWh elektrik fiyatı ve TÜFE;

2016 Ocak elektrik fiyatı               : 0,411713 TL

2021 Temmuz elektrik fiyatı  : 0,911723 TL

5,5 yılda artış yüzde 221,4...

2016 Ocak TÜFE endeksi              : 274,44

2021 Temmuz TÜFE endeksi      : 543,00

5,5 yılda TÜFE artışı 197,86...

 

 

2016 Ocak ayı ile 2021 Temmuz ayı arasında enflasyon yüzde 197,86 oranında artarken, konut elektrik fiyatları daha yüksek, yüzde 221,4 oranında arttı.

Elektrik dağıtımının 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında özel sektöre devir işlemleri için dağıtım ve perakende satış hizmeti yürütmek üzere TEDAŞ''a bağlı dağıtım bölgeleri, 20 adet dağıtım şirketi şeklinde yeniden yapılandırıldı. 2009 yılı ile 2013 yılları arasında Türkiye''nin tamamını kapsayan bu 20 bölgenin hepsi özel sektöre devredildi.

O zamanki Bakan Mehmet Şimşek; Elektrik sektörü özelleştirmelerinin kamunun finansman yükünün azalması, kayıp kaçaktan dolayı elektrik tüketicilerinin katlandığı maliyetin düşmesi, bunların yanı sıra verimliliğin ve hizmet kalitesinin yükselmesi bakımından özelleştirmelerin büyük fayda sağlayacağını söylemişti. Söz konusu özelleştirme gerekçeleri yanlıştı. Şimdi bu yanlışları yaşıyoruz.

1) Kayıp-kaçak parası elektrik kullananlara dağıtıldı. Normal olarak bunları devletin yüklenmesi gerekir. Devletin varoluş nedeni budur.

 

2) Kamunun finansman yükü azaltıldı ama bedelini halk ödedi. Halkın yaşamı zorlaştı. Çünkü elektrik fiyatları enflasyonun üstünde arttı. Söz gelimi bu sene enflasyonun üç katına varan elektrik zammı, 8,5 milyon işsiz ve ailesini, pandemi nedeni ile kapalı kalan ve iş yapamayan esnafı zora soktu.

AKP iktidarı, eğer Saray masraflarını düşürseydi, kamuda ithal lüks Mercedes furyasını önleseydi, Cumhurbaşkanı camiye giderken yüzlerce araba konvoyunu kaldırsaydı, bütçeden yapılan popülist harcamaları kaldırılsaydı, devlet partizanları kayırmasaydı, siyasi iktidarın eli halklın cebinden çıkmış olurdu.

3) Verimlilik ve kalite artmadı. Elektrik kesintileri azalmadı. Hizmetin kalitesi düştü. Özel sektörün amacı kârını maksimize etmektir. Dağıtım hizmeti tekel olduğu için, hizmetin kalitesine bakmaz, kâr maksimizasyonuna bakar.

4) Elektrik enerji olarak, üretime girdi oluşturur. Enflasyonun üstünde yapılan zamlar üretim maliyetlerini artırdı. Bu maliyetler TÜFE''nin artmasına ve sonuçta enflasyonun artmasına neden oldu.

5) Siyasi iktidarın özelleştirme gerekçesi zımni olarak devlet bu işi beceremiyor anlamına geliyor. Devleti siyasi iktidar yönetir. Elektrik özelleştirmelerinde, siyasi iktidarın halkın ödeme gücünü düşünmediği sosyal fayda ve sosyal maliyetten habersiz olduğu ve ne kadar yanlış ve basiretsiz davrandığı anlaşıldı.

Kaldı ki enerji sektörü stratejik bir sektördür. Devletin elinde olması gerekir.

Bütün bu gerekçelerle elektrik dağıtımının yeniden devletleştirilmesi gerekir.

Elektrik fiyatları yaşadıklarımızdan yalnızca birisidir. 19 yıldır iktidarın eli halkın cebinden çıkmadı. Geldiğimiz son durum; orta gelir grubunun kaybolması, zenginin daha da zenginleşmesi ve fakirin daha fakirleşmesidir. Şimdi halkın morali bozuk . Aklımızın başımıza gelmesi için belki de bugünleri yaşamamız gerekirdi. Bunlar bize ders olursa, toplum olarak gelecekteki refahımızı kurtarabiliriz.

Yazarın Diğer Yazıları