"İktidarın hatası kendi hatalarını görmemesidir"

"İktidarın hatası kendi hatalarını görmemesidir"
Partisinin İzmit'teki mitinginde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Bugün ki iktidarın en büyük problemi kendisinin yaptığı hataları görmemesidir" şeklinde konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "İktidarın düşünerek attığı adımların arkasında oluruz. Birlik beraberlik sağlansın demokratik kurallara uyulsun. Bu memlekette herkes düşüncesini ve fikrini rahatlıkla ifade edebilsin. Bize gönlünü verip oy vermekte tereddüt eden kardeşlerimiz için özellikle söylüyorum gümbür gümbür şu sandıkları patlatın" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İzmit'te Milli İrade Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. Seçimlere adil bir ortamda gidilmediğini öne süren Karamollaoğlu, şöyle dedi:

"Biz bir seçime gidiyoruz. Savaşa gitmiyoruz. Bunu hepinizin bu ülkeyi seven, bu ülke için çaba sarf eden dua eden herkes için iyi bilinmesi icap ediliyor. Çünkü maalesef bugün seçime giderken adil bir ortamda da seçime gitmiyoruz. Türkiye'de biz son 70 yıldır böyle bir seçime hiç gitmedik. Bugün iktidar partisine AK Parti'ye, genel başkanına da tavsiyem şudur. Biz buralara gelip size hitap edip bazı konuların iyi bilinmesini istiyoruz. Onlardan 2002 yılında seçimlere giderken Sayın Tayip Erdoğan ne diyordu? Bu sözleri sizlere dinletmemiz lazım. Bugün ki icraatları ile o günkü söylemleri arasında dağlar kadar fark var. Adalet istiyorlardı o dönemlerde. Şimdi mumla adaleti arasak bulmak zor. Adalet olmadan devlet olmaz, huzur olmaz, barış olmaz, bir ülke kalkınamaz. Ülkemizde son zamanlarda dışarıya karşı ciddi bir sermaye akımı var. Türkiye ye yatırım yapmak istemiyorlar. Yurt dışında para kazanmak için ülke arayan 5-6 trilyon dolar para var. Ama buraya gelmiyor. Bunun dışında ülkemizde bizi kalkındıracak, güçlendirecek, yeni fikirler üretecek binlerce değil on binlerce süper beyinler var. Hükümet yurt dışına gidenleri geri getirelim diyor ya o yurt dışına giden akım devam ediyor. Para vereceğini söylemişti. Para ile beyin göçü dönmez ortamla geri döner."

"İKTİDARIN HATASI KENDİ HATALARINI GÖRMEMESİDİR"

Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu seçimlere giderken biz diyoruz ki hükümetler değişmeyecek. 4.5 yıl daha bu ülkeyi yönetecek. Ancak eğer bu seçimlerde yerel seçimler olması nedeniyle kullanılan oylar bu hükümete bir ihtar olarak algılanmazsa şu kanaata gelecekler. Biz ülkemizdeki insanların tepesine ne kadar vurursak vuralım bunlar memnun biraz daha vur diyecekler. Teşkilatlarda ve belediyelerde metal yorgunlukları var. Baktılar patır patır dökülüyor ve hepsini görevden aldılar. Bu tespit doğru. Ancak kendilerine ikaz da var. Metal yorgunluğu ne demek. Bir madde metal yorgunluğuna uğradıysa yamulan çelik eski haline dönmez. Artık bu arkadaşlarımız yoruldu. Halkımızın taleplerine cevap veremiyor. Ülkemizi kalkındıramıyor. En azından mahalli seçimlerde. Belediye başkanlarının değişmesi bu dönemde olmazsa olmaz. Biz bunun karşılığını her gittiğimiz yerde görüyoruz. Bu iktidarın ayağını denk alması lazım. Bir takım icraatlarından dolayı hesap vermesi lazım. Belediyelerde adalet yok, merhamet yok, yolsuzluk almış başını gidiyor, israf gırla, şu halimizi bir düzeltelim diye bir çaba da yok. Burada mahalli iradeler için söylediklerimin biraz daha fazlasıyla iktidar için de geçerli olduğunu söylemek istiyorum. Bugün memleketimizde adalet genel manada rafa kalktı. Tuzu kuru olanlar 'Sen neden bahsediyorsun. 15 Temmuz hadisesi olmuş' elbette ki tepelerine vuracağız. Hiçbir ikaza kulak kabartmadı. 'Şu ayrılık bitsin gel' dedin. Ancak 15 Temmuz'da siz bunu kendinize mal edip başka kimse yokmuş tavrına giremezseniz. Allah'tan korkun millet ayağa kalktı. Kolunu bacağını kaybeden üyelerimiz var. Siz bunu nereye koyacaksınız. Gerçekleri göreceksiniz. Bugün ki iktidarın en büyük problemi kendisinin yaptığı hataları görmemesidir. Siz görmüyorsanız biz yaptığımız basın toplantıları mitinglerde sizlere bu hatırlatmalarda bulunuyoruz."

"SANDIKLARDA TEPKİMİZİ KOYACAĞIZ"

Sandıklarda tepkilerini koyacaklarını söyleyen Karamollaoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Adalet nasıl ortadan kalkar? Eğer bir hakim hüküm verirken bir yetkilinin gözünün içine bakıp karar verirse orada adalet olmaz. İlim sahibi olan insanlar iktidarı yanlış yaptıklarında ikaz edeceklerine onların yanlışlarına kılıf bulmaya kalkarlarsa yanlış yaparlar. Ülke olarak korku imparatorluğunun içine düştük. Herkes korkuyor. Söyleyeceğim söz, vereceğim karar, bana bir zarar verir mi, çocuğuma zarar verir mi, yakınlarıma zarar verir mi endişe içinde. Sandıklarda tepkimizi koyacağız. Bunun için sizi tebrik ediyorum. Sadece iş adaletle bitmiyor. Milletimizin çektiği sıkıntıların başında ekonomik sıkıntılar geliyor. Bir tarafta işsizlik. 4.5 milyonu geçti işsizlik. Öyle insanlar geliyor ki hakikaten utançlarından aç olduklarını söyleyemiyorlar. Bir yerde en ufacık bir iş varda şunu yapabilir miyim helalinden diyorlar."

"EKONOMİMİZİN TEMELİNDE HASTALIK VAR"

Ekonomide yolsuzluk ve hastalık olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, "Bizim listelerimizi biz tanzim ettik. Sonra dedik ki öyle bir ülkede yaşıyoruz ki ne olur olmaz. Adaylarımız biraz önce tanıtıldı. Adaylarımıza git devletten bize temiz kağıdı getir dedik. Şimdi karşımıza çıkıyor utanmadan nerden geldi bu adamlar diyor. Gelip de nasıl bizi suçlarsın. Yanlı bir karar verildiyse bu belgelere imza atanlara söyle. Bunlar seçime kadar bu yalanları söylemeye devam edecekler. Dilin kemiği yok ki. Sayın Cumhurbaşkanı için söylediklerini önlerine koyduğumuz zaman nereye gideceklerini şaşırıyorlar. Kimseyi yarın utanacağı dille itham etmeyiz. Küfür etmeyiz, biz haklıyız. Biz insanların ayıpları varsa biz farkına vardıysak onu ikaz eder deşifre etmez sen bundan vazgeç deriz. Ama muhterem arkadaşlarım her şeyin bir ölçüsü var. Ekonomimizin temelinde hastalık var. Biz niye cepsiz ceketle bu yola çıktık. Bir simge o. Biz belediyelerde iş başına geldiğimizde ne yeriz ne de yediririz. Bunlar memleketi öyle bir hale getirdiler ki güler misin ağlar mısın. İnsan dini siyasete alet edebilir mi? Biz dinin hizmetinde bulunuruz. Bir taraftan dindarlık taslayacaksınız öbür taraftan dini istismar etmekten çekinmeyeceksiniz" dedi.

"BÜTÜN DÜNYADAN TEPKİ ALDI"

Yeni Zelanda'da birçok insanın İslam´ı kabul ettiğini belirten Karamollaoğlu, "Yeni Zelanda'da meydana gelen olaya hepimiz üzüldük. Vahşi ama siz bunu günlük politikaya alet etmeye kalkar meydanlarda seyrettirirseniz bu doğru davranış olmaz. Bütün dünyadan tepki aldı. Ülkemizden de tepki aldı. Yeni Zelanda'da başbakan olan hanımefendi başını bile örttü. Bu hadisenin arkasında insanlar binlerle on binlerle değil yüz binlerle İslami seçme yoluna girecekler. Karşılarında bir manzara var. Bunu araştıracaklar. Şimdiden birçok insan İslam´ı kabullendi. Biz bununla sevinç duyarız. Ölen kardeşlerimize rahmet diliyoruz. Seçime yakın bizimkiler bir anda heyheylenmeye başlıyorlar. Ey Merkel, ey Trump, ey İsrail sen ne yapıyorsun? diyor. Biz hangi tedbiri alıyorsun ona bakarız. Golen tepelerine Trump burası İsrail'in dedi. Bizimkiler de ayağa kalktılar. İsrail'in işgaline girmesine ne yapacaksınız? Vaktim daralıyor toparlayalım deniyor ya. Ekonomiyi düzeltmeye Türkiye'yi güçlü bir hale dönüştürdüğünüzde bunu açık ve net ortaya koymanız lazım" diye konuştu.

"SANDIKLARI GÜMBÜR GÜMBÜR PATLATIN"

Bir ülkede üretim olmadan o ülkenin güçlenemeyeceğini ifade eden Karamollaoğlu, "Tarımda sanayide olmazsa olmaz kuraldır. Bunlar iktidara geldiklerinde kendi kendilerine yeterli gıda üreten 7 ülkeden biri olan Türkiye iken bugün domatese patlıcana dışarıya muhtaç hale geldik. Tarım nasıl yapılır hiç araştırmadan yeni kelimeler karıştırdılar. 'Bir soğan lobisi, bir patates lobisi varmış' dediler. Kendi kendinizi komik duruma düşürüyorsunuz. Geçen biri dedi bu soğan Mısır'dan mı geliyormuş dedi. Suyun içine koyunca soğanın acısı gider dediler. Bu Mısır'dan gelenin acısı bile gitmiyormuş. Üretime yönelik yatırımlar yaptığımızda geçim sıkıntısı ortadan kalkar. Bunların peşinden gidilirse ülkemiz yarın çok zor şartlar altında kalır. Onların bir eli yağda bir eli balda. Bu seçimler bir ihtar verme seçimidir. İnşallah diyorum ne olur onu bilmiyorum. Yanlışımız eksiğimiz varsa bize hatırlatın. Biz ders almaya hazırız. Konuştuğumuz kadar dinleme ihtiyacı olduğunu da biliriz. Biz farklıyız inşallah bu farkı bu seçimlerde göreceğiz. Belediyelerde devrim şeklinde değişiklik meydana gelecek. İktidara bakarsanız 'gelirse görevden alırım ha' böyle seçim mi olur. Bir belediye meclis üyesi adayımızı aldılar hemen geri bıraktılar. Almak nedir tehdit. Senin böyle bir laf söyleme hakkın yok burası demokratik bir ülke. Bu arkadaşlarımız başörtüsü problemini çözdüler bazı adımlar attılar. Ters dönmeye başladılar. İktidarın düşünerek attığı adımların arkasında oluruz. Birlik beraberlik sağlansın demokratik kurallara uyulsun. Bu memlekette herkes düşüncesini ve fikrini rahatlıkla ifade edebilsin. Aynı zamanda da bu ülkede yaşayan herkes geçinebileceği kadar ücrete, işe sahip olsun. Kimse endişe içinde yaşamasın. Allah yardımcımız olsun. Bugün Cumartesi akşam bitiyor. Bundan sonra günler bitiyor. Seçime kadar bu günleri sayacağız seçime kadar günler geri gelmeyecek. 7 gün hepimiz eğer söylediklerime itibar edeceksiniz destek vereceksiniz sizden istirhamım bu sefer benim ricamı da dikkate alarak bize gönlünü verip oy vermekte tereddüt eden kardeşlerimiz için özellikle söylüyorum sandıkta gümbür gümbür şu sandıkları patlatın" dedi.