İlham Kaynağı: Doğa

Doğa insanlık için her zaman ilham kaynağı olmuş. Mesela Beethoven, Handel, Delius gibi birçok ünlü isim kuş seslerinden etkilenmiş ve eşsiz besteler yapmış. Tabi bu etkileşim yalnızca sanatçılarla sınırlı kalmamış… Örneğin; kuşlardan ilham alınıp uçma fikri ortaya çıkmış ve sonrasında uçağın icadı gerçekleşmiş. Ve insanlığın doğadan örnek alarak yeni ürünler ortaya koyması bir bilim haline gelmiş: Biyomimetik.

Biyomimetik, insanların doğada bulunan sistemleri taklit ederek yeni maddeler ve aletler yapmasına; mekanizma ve sistemler geliştirmesine deniliyor. Doğanın bu şekilde örnek alınmasına, bilimin hemen hemen her alanında rastlanıyor.

Mesela, köpekbalığının devasa görüntüsü, parıltılı pürüzsüz yüzeyi hepimizi etkiler. Peki, o pürüzsüz yüzey insanların kullanımına uygun ürünlerin ortaya çıkmasında nasıl esin kaynağı olabilir?

Köpekbalıkları üzerinde yapılan incelemede derisinin şeritler içerdiği görülmüş ve şu bilgi edinilmiş: Şeritler, suyun balığın vücuduna temasını arttırarak, suyun yüzmeye karşı direncini azaltır. Bu bilgi hangi alanda ilham kaynağı olmuş olabilir?

Saniyenin yüzde birinin bile altın madalyayı belirlemede etkili olduğu olimpiyat yarışmalarında, birçok yüzücü, sürtünme direncini olabildiğince azaltacak mayoları tercih etmektedir. Sonuç: Köpek balığı derisinden ilham alınarak hazırlanan mayolar! Bu mayolar sayesinde yüzücünün suya direnci azaltmakta ve çok daha hızlı yüzebilmektedir.

Bununla birlikte, gemi yüzeylerine yapışan su yosunlarının, midyelerin paslanmayı hızlandırdığı ve suyun geri itme kuvvetini artırdığı fark edilip buna bir çare arandığında, söz konusu maddelerin köpekbalığı derisine yapışmadığı görülmüştür. Köpekbalığının derisindeki sert pulların bunu sağladığını fark eden bilim insanları, aynı etkiyi silikondan derilerle oluşturarak gemi endüstrisi için büyük bir gelişme sağlamıştır.

Hayvanların hemen hemen hepsi, insanları hayret ettiren ve kendine hayran bırakan yaratılış özelliklerine sahiptir. Bunu tasarım modeli seçen araştırmacılar da, benzersiz modeller elde etmekte ve bu gelişme insanlık için büyük faydalar sağlamaktadır. Şimdi bu ilham kaynakları ve ortaya çıkan yeni ürünlerden ilgi çekenlere bir bakalım…

Eşsiz yaratılış örneği: Yusufçuk. Her ne kadar kimilerince helikopter böceği diye anılsa da pek tabi helikopterden önce var olduğundan, helikopter yapımında onun denge sistemi ve uçuşundan esinlenilmiştir. Ayrıca uçak kanatları ve Münih Olimpiyat Stadı'nın çatısı tasarlanırken dahi yusufçuğun kanat yapısı ilham alınmıştır.

Diğer bir örnek, çekirgeler. Çekirgelerin milyonları aşan sürüler halinde dolaştıkları halde birbirleriyle çarpışmamaları akla trafikteki araç yoğunluğunu ve bunların birbirine çarpmalarının nasıl engellenebileceği sorusunu getirmiştir. Yapılan deneylerde, çekirgelerin yaklaşan cisimlere önce elektronik sinyal göndererek yerini tespit edip, ardından kendi yönlerini değiştirdikleri ortaya çıkmıştır. Ve bu yöntemle trafikte kaza sorununa çözüm bulunmaya çalışılmaktadır.

Japonya'nın hızlı trenlerini tasarlayan mühendisler, trenin hızını arttırmak için balıkçıl kuşların sivri gagalarından ilham almıştır. Bununla birlikte bir sorunla da karşılaşmışlardır. Bu kadar hızlı giden trenler nasıl olacakta Japonya'nın gürültü standartlarına uyumlu bir sessizlikte ilerleyecektir? Japonya gürültü konusunda hayli katı kurallara sahiptir ve bu nedenle son derece sessiz bir tren yapmaları gereklidir. Peki, ama nasıl? Kuş türleri içerisinde en sessiz uçanı baykuştur. Bunu büyük oranda kanatlarındaki diğer kuşlarda bulunmayan pürüzlü tüyler sayesinde, sesi oluşturan girdapları küçülterek sağlar. Japon mühendisler, baykuşun mükemmel kanat yapısını örnek alarak, trenin hızlı giderken çıkardığı gürültüyü azaltmayı başarmışlardır!

Diğer bir örnek kelebeklerden… Soğukkanlı canlılardan olan kelebekler, vücut ısılarını her zaman düzenlemelidir. Çünkü uçarken sürtünme ile oluşan ısıyı acilen soğutmadığı takdirde hayatını sürdüremez. Vücutta oluşan ısı ise, kanın kanatlardaki ince dokuların içinden geçirilmesi ile giderilir. Bu soğutma sistemi, bilgisayar çiplerinin mevcut soğutma sisteminden çok daha yüksek bir sistem ve bu tekniğinin, çip üreticilerinin hizmetine girmesi için çalışmalar sürüyor.

Geçtiğimiz yıl haberlerde de yer verilmişti: "Amerika savunmasında engerekleri örnek alıyor." Peki, nasıl? Engerek yılanları üzerinde yapılan araştırmalarda bu yılanların gözlerinin önünde bulunan pit adı verilen küçük çukurların, sıcakkanlı avların yerlerinin tespit edilmesinde kullanıldıkları ortaya çıkmıştır. Bu çukurlar, ısı-algılayıcı sistemleri sayesinde metrelerce uzaktaki bir fareyi, zifiri karanlıkta bile algılayabilir. Bilim insanları, yılanın uyguladığı bu yöntemin ülkeyi düşman füzelerden korunmada uygulanabileceğini ifade etmektedirler.

Tüm bu örnekler doğadan ilham almanın örneklerinden yalnızca birkaç tanesi. Bu örnekleri çoğaltmak elbette ki mümkün. Zira, görüldüğü üzere, doğadaki canlılar çok üstün bir akıl ve teknoloji sergilemektedirler. Şüphesiz ki, Biyomimikri bilimi sayesinde bu olağanüstü canlıların taklit edilmesiyle ortaya çıkan ürünler, ileriki yıllarda yaşantımızda çok daha fazla yer edecektir.

Yazarın Diğer Yazıları