İlk hedefleri Türkiye-Suriye konfederasyonu mu?
ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan’da, veliaht prens Salman ve Suriye’de yönetimi ele geçiren Faruk Şara ile görüştü. Tayyip Erdoğan’ın da telefonla katıldığı toplantıdan sonra Trump, çok etkilendiği Şara’nın dinamik ve gerçek bir lider olduğunu söyledi.
Trump, Şara’dan şunları istedi:
1-İsrail ile İbrahim Anlaşmaları’nı imzalayın,
2-Yabancı teröristlere Suriye’yi terk etmelerini söyleyin,
3-Filistinli teröristleri sınır dışı edin,
4-ABD’nin IŞİD’in yeniden canlanmasını önlemesine yardım edin,
5-Suriye’nin kuzeyindeki IŞİD hapishanelerini devralın.
Şara da bu taleplere olumlu cevap vermiş olsa gerek ki Amerikan şirketlerini Suriye petrol ve gazına yatırım yapmaya davet etti.
***
ABD, Suriye’nin kuzeyindeki PYD/YPG yapılanmasına Suriye Demokratik Güçleri adını vermiş ve bu yapıyı, “ABD’nin bölgedeki kara kuvvetleri” olarak kabul ettiğini ilan etmişti. Abdullah Öcalan’ın “oğlum” dediği Mazlum Kobani de yeni Suriye yöneticisi Şara ile görüşmeye Amerikan helikopteri ile götürülmüştü.
Görüşmede, YPG’nin Suriye ordusuna katılması konuşulmuş, Kobani özerklik istemiş, Şara reddetmişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, PYD/YPG ile ilgili şunları söyledi:
“PYD, Suriye ile bir anlaşma yaptı. O anlaşmanın uygulanmasının takipçisiyiz. Hayata geçmesini yakından izleyeceğiz. YPG ile ilgili süreci hassasiyetle takip ediyoruz. Silah bırakıp milli orduya katılacaklar. Suriye’de federal herhangi bir yapılanma asla söz konusu olmayacak ve ordunun dışında başka bir silahlı yapılanmaya da kesinlikle müsamaha gösterilmeyecek. Kürtlerin, Suriye anayasasının kurucu unsurlarından biri olmasını önemsiyoruz.”
Fidan, Suriye hava sahasında Türk ve İsrail jetlerinin karşı karşıya gelme ihtimaline ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin geçmişte ABD ve Rusya ile kurduğu çatışmasızlık mekanizmasına dikkat çeken Fidan, “Bu mekanizmaya İsrail’in de eklenmesi gerekiyor. Bunu temin edici teknik düzeyde temasların olması normal” ifadelerini kullandı.
***
Yani PKK’nın Suriye kolu olan YPG’nin silah bırakması hiçbir şekilde söz konusu değil... Hakan Fidan, Türkiye’nin, Kürtlerin yeni Suriye devletinde “kurucu unsur” olarak yer almasını istediğini de söylüyor. Suriye’de nüfusu daha fazla olan Türkmenlerden ise bahseden bile yok.
Diğer taraftan, PKK’nın, PKK adıyla eylem yapmayacağını açıkladığı bildiride Türkiye’nin temelleri olan Lozan antlaşması ve 1924 Anayasası öncesine dönülmesi sitendi, Öcalan’ın ortak vatan talebi tekrar edildi. Ortak vatan, Kürtlerin, Türkiye’de de kurucu unsur olması anlamına geliyor... Buna Arapların da ilave edilmesiyle, Öcalan’ın demokratik konfederalizm projesine geçilmesi söz konusu...
Öcalan, demokratik konfederalizm ile neyi kastettiğini şöyle açıklamıştı:
“Kürdistan'da üç hukuk geçerli olacaktır: AB hukuku, üniter devlet hukuku, demokratik konfederal hukuk. Üniter devletler olan İran, Irak, Türkiye ve Suriye Kürt halkının konfederal hukukunu tanıdıkça Kürt halkı da onlarınkini tanıyacak ve bu temelde uzlaşıya gidebilecektir.”
Murat Karayılan, 2003'ün Nisan ayında, Kandil'de, Türkiye'den giden gazetecilere “Şematik açıdan Demokratik Konfederalizm ile Yeni Osmanlıcılık arasında benzerlik olabilir. Sınırların hafifletilmesi, Arap, Kürt, Türk'ün birlikte yaşaması falan, bu açılardan benzerlik vardır. Ama biz Orta Doğu'da halkların demokratik bir biçimde bir arada yaşamasından yanayız.” diyerek neyi hedeflediklerini söylemişti.
***
Tayyip Erdoğan da "Nereye gittiğimizi biliyoruz. Bizim muhalefetten en büyük farkımız budur. Davamız büyük. Türk, Kürt, Arap, birlikte var olmuş, birlikte savaşmış, galibiyeti de mağlubiyeti de birlikte yaşamıştır. Coğrafya ve tarih Kürt, Türk ve Arap'ı çözülmez şekilde sıkı sıkıya bağlamıştır. Malazgirt; Kürt, Türk, Arap'ın ortak zaferidir. Çaldıran, Kürt, Türk, Arap'ın ortak zaferidir. Biz bu coğrafyada ittifak yapınca güçlendik, cihana hükmettik. Ancak hep beraber fetreti yaşadık. Birbirimize düştüğümüzde zayıfladık, bunu dış güçler çok iyi biliyor. Bizi birbirimize düşürmek için her yola başvuruyorlar. Türk'ü Kürt'ten ayırırsan, Arap'tan ayırırsan yalnız kalır zayıflar. Başkaları ne yaparsa yapsın biz inadına kardeşliği savunacağız." diyor...
Bütün bunlardan, “Türkiye-Suriye konfederasyonunun alt yapısını, Türkiye’yi yöneten kadro hazırlıyor” sonucu çıkıyor. Tabii ondan sonra ne geleceği belli... Türk tarihinin hakkından gelmeden, Türk devletini Türk-Arap-Kürt konfederasyonuna dönüştüremeyeceklerini biliyorlar.
İnanç temelli kimlik inşa etmek!
Ankara’ya bu heykeli mi dikseydik?
“Bir milyon kişiyi askere alırım...”
Kuşatmayı abartıyor muyum?
Amerikalı generalin 18 yıl önceki itirafı!
Kürecik, İsrail’i gözetleyebilir mi?
İran düşerse...
İran’a saldırının zamanlaması...
Trump da Ümit Özdağ gibi tutuklanacak mı?
Los Angeles ve Manisa ilişkisi!









