İlk üç maddeyi istemiyoruz deyin!

Ak Parti zihniyeti "Yeniden kuruluş anayasası yapacağız.", "1921 Anayasasının ruhuyla taçlandıracağız." diyerek zamirlerindekini ortaya döktüler.

Mevcut Anayasa'ya darbe anayasası diyorlar ama kaç defa Anayasa'ya yama yaptıklarını biliyor musunuz?

Hedeflerinde ilk dört madde var.

Şimdi konuşmalarını "Türk"le başlayıp "Türk"le bitirdiklerine bakmayın. "Türk yok Türkiyeli var." demeye gelen sözleri edenler de onlardı. "Türkiye" adını bile tartışmaya açmışlardı. Bu yüzden bana "Türk'ü Silme Planı"nı yazdırdılar! Ahmet Naîm'in üflemeleri, şuuraltı çeperlerini kazısanız yine çıkmaz; bir yerde uç verecektir.

"Tek adam" rejimine geçildi. Daha ne istiyorlar! İki satır kararname... İş bitiyor! Şu şartlarda değiştiremeyeceklerini bile bile neden Anayasa'yı tartışmaya açtılar?

Üzerinde durulmayan bir hususu söyleyeyim... Bir yönüyle "Yeni rejim"i meşru göstermek için! "Kanunları uyguluyoruz; ancak, Anayasa elimizi kolumuzu bağlıyor." demeye getiriyorlar.

2013'te de Anayasa Komisyonu kurulmuş, mevcut partilerden toplanan ekip nasıl bir anayasa yapacaklarını tartışmıştı. Anayasa'yı değiştirmekteki asıl maksadın ne olduğunu anlamanız için tartışmalardan bir bölüm vereceğim:

 O zamanki CHP Milletvekili anayasacı Prof. Dr. Süheyl Batum "Biz asli kurucu yetkisine sahip değiliz. Yeni anayasa yapamayız. Dolayısıyla ilk 3 maddeye ve onları koruyan 4. maddeye biz dokunamayız." diyor.

Diğer "anayasacı" şimdiki TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop söz alıyor:

"Zaten bu maddeler üzerinde anlaşmamız zor olan maddelerdi. Ama bir şey çok önemli. Anayasanın 4. maddesi, 'ilk üç maddenin noktasına, virgülüne dokunamazsınız' demiyor. İlkeleri ve hükmün özünü muhafaza ederek değiştirme imkanı veriyor. İlk 3 maddeyi dokunulmaz, değiştirilmez hale getiren bu kararı veren Mili Güvenlik Konseyi'dir, 12 Eylül darbesini yapan 5 generaldir. Danışma Meclisi'nde bile sadece 1. madde değiştirilmez maddedir. İkinci ve 3. maddeyi de değiştirilmez yapan 5 generalin verdiği son karardır komisyonda. Bu 5 general bile, 12 Eylül darbecileri bile bu kadar katı olmamışlar ilk 3 maddeyle ilgili. En azından hüküm ve ilke bazında koruma altına almışlar. Ama metinde, üslupta, ifadede değişiklik yapılabileceğini zımnen kabul etmişler, öyle gözüküyor. Ama bugün CHP ve MHP'nin tutumuyla görüyoruz ki onlar bu maddeleri koruma altına alan 12 Eylül'ün 5 generalinden daha katı bir tutum ve daha katı bir dokunulmazlık, değiştirilmezlik anlayışı içindeler."

Bu dolambaçlı açıklama asıl niyeti ortaya koymuyor mu? Maksat ilk üç maddededir. Önce "değiştirilemez" hükmünü kaldıracalar. İlk üç maddeyi şimdi değiştiremeseler bile, kendilerinde güç gördüklerinde hemen esnetme, değiştirme yoluna gideceklerdir. Belki önce başşehri Osmanlı'nın payitahtı İstanbul yapacaklardır. Zaten Reis Bey'in bir ayağı İstanbul'da. Biliyorsunuz Ankara'da evi yoktur; Saray'da kalır. ("Hayır, 'müştemilat'ta kalıyor." diyebilirler. İhtişamın tevazusu böyledir!) İstanbul'da üç saray Reis'imizin emrindedir ve ayrıca kendi evi de vardır.

PKK'nın siyasî ayağı HDP'den önce BDP idi. O dönem anayasa tartışılırken, BDP'liler M. Şentop'a destek veriyorlardı.

İlk üç maddede "Atatürk" var, "milliyetçilik" var, "laiklik" var, "ay yıldızlı bayrak" var, "Türkçe" var, "ülkenin bölünmez bütünlüğü" var ve "İstiklal Marşı" var!

Gevlemeyin. Neyi istemiyorsunuz?!

Yazarın Diğer Yazıları