Sümeyra Kırca / İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal edilmesinin ardından 23 Haziran seçimlerine hazırlanan CHP'li Ekrem İmamoğlu, YENİÇAĞ gazetesine konuştu.
İBB'deki israf ve bütçe disiplinsizliği hakkında konuşan İmamoğlu, "Ben buradan AK Parti'li seçmenlere şunu söylemek istiyorum, İBB partizanlığın ötesine geçerek sadece bir avuç insanın faydalandığı bir yere dönüşmüş. Peki biz neyi vadediyoruz? 16 milyon insana dağıtmaya geliyoruz, onun içinde AK Parti'li de var, CHP'li de var, tüm partiler var" dedi.
Başkanlık görevindeki 17 gün boyunca üst düzey bürokratların İBB ile ilgili bilgi verme konusunda direnç gösterdiklerini vurgulayan İmamoğlu, "İBB'de bazı isimlerin çok taraflı olduğunu tespit ettik. Bu kişiler bazı söylemlerini kamuoyuna açık yaptılar. Belediyelerde usulsüzlüğün önüne geçmenin tek yolu şeffaflıktır. Belediyedeki ihaleleri, kimin neyi aldığını topluma gösterdiğiniz takdirde göreceksiniz ki kimse bu yolun yolcusu olamayacak. Bu bakımdan büyük bir tedavi sürecini İBB'nin tüm kanallarına getireceğiz, tedavi bu gerçekten hastalıklı bir yapısı var" diye konuştu.
Uzun yıllardır İstanbul'da yaşayan vatandaşlara seslenen İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: "İstanbulluların zihninde şöyle bir soru olmasını istiyorum. 25 yıldır İstanbul Belediyesinin her hangi bir aşamasıyla ilgili bir bilgileri var mı? Bence yoktur. Yani 25 yıldır İstanbul'da yaşayan insanlar İBB'nin bütçesinden haberdarlar mı? Yani o bütçe kaynakları ne şekilde kullandıkları konusunda bir bilgileri var mı? Bizim sadece şeffaf bir belediyecilik anlayışı sunmamız bile ayarlarını bozdu. Ben inanıyorum ki, milletin gözü önünde yönetilen İBB bütçesinden sadece israf etmeyerek 6-7 milyar lira kazanç sağlayacağız."
AKP Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'nun, Trabzonlu Ekrem İmamoğlu hakkında, "Ne diyor Yunan medyası İstanbul'u Yunan kazandı. Bir dakika ya! Bu arkadaş nereli? CHP'nin adayı nereli? Hesap büyük" diyerek Trabzonlulara atıfta bulunmasına ise cevap verdi: "Akıl tutulması, ne diyeyim bir oy uğruna ne diyeceğini şaşırmış zavallı, daha önceki tavırları bunu gösteriyor zaten dün başka bugün başka. Yaptığı görevden dolayı saygı duyuyordum ama bu söylemi çok saygısızca, aynaya baksın çok üzülüyorum. Trabzonlu hemşerilerim gerekli cevapları veriyor, verecektir de..."
Geçtiğimiz gece Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçmen listelerini partilere verdiğini açıklayan İmamoğlu, YSK listeleriyle CHP'nin elinde bulunan 31 Mart seçmen listeleri arasında hiçbir fark olmadığını vurguladı. Vatandaşın bu konuda kaygı duymaması gerektiğine işaret eden İmamoğlu, şimdiye kadar seçimde görev almak isteyen 150 bin gönüllünün başvurduğunu belirtti. İmamoğlu, 23 Haziran seçimlerine, 31 Mart'tan daha güçlü hazırlandıklarının altını çizdi.
Seçim gecesi bir ajans gibi çalışarak ellerindeki verileri anında vatandaşla paylaşacaklarını anlatan İmamoğlu, "23 Haziran gecesi, bilgilerimizi sağlıklı güvenli bir ajansla Türkiye'nin tüm basınına duyurmayı hedefliyoruz. İlk defa bu kadar hızlı bir seçim sonucunu veren bir seçim sistemi kuracağız. Ben tahmin ediyorum, 3,5 saatte seçim sonuçlarını vatandaşımızla paylaşıyor olacağız" dedi.
Seçimlerde her sandıkta bir avukattan destek alacaklarını dile getiren İmamoğlu, "O kadar sistemli çalışacağız ki bu sefer süreci, YSK'nın önüne gittiğinde sonuç tescilliymiş gibi götürecek bir şekilde yürüteceğiz. Hem halkın gücü hem de demokrasinin gücüyle YSK doğru karar vermek zorunda kalacak" ifadelerini kullandı.
YSK'nın seçimleri iptal etmesiyle ilgili aldığı kararın demokrasiye vurulan bir darbe olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, YSK'ya en güzel cevabı vatandaşın mizah diliyle verdiğini söyledi. YSK'nın 10 gün geçmesine rağmen hala soruşturma başlatmamasını eleştiren İmamoğlu, iktidarın YSK adına açıklamalar yapmasını eleştirdi.
“KOPYA ÇEKMEYİ ÇOK MU SEVİYORDU?”
Binali Yıldırım, 31 Mart seçimleri öncesi İmamoğlu'nun 'Öğrenci aylık kartları 50 TL olacak, su faturalarına yüzde 40 indirim gelecek' vaatlerine, "Kaldıramayacağınız bir maliyet. Yüzde 40 bir indirim. İETT destekleniyor. Suyu destekle, gazı destekle, ulaşımı destekle… Ne yapacaksın İstanbul'un temel yatırımlarını ne ile yapacaksın?" diye tepki vermişti. Ancak Yıldırım şimdi bu söylemin aksine, İmamoğlu'nun vaatlerini kendi vaatleri gibi tanıtması üzerine, İmamoğlu'ndan esprili bir yanıt geldi: "Vatandaş görüyor zaten, bunlar kimin vaadi, öğrenci iken kopya çekmeyi çok mu seviyor Sayın Yıldırım bilmiyorum ama şimdi de kopya çekiyor. Vatandaş iyi bir öğretmen bizi izliyor, hangi yazılı kağıdın kime ait olduğunu biliyor. Bizim slogan kelimelerimizi kullanıyor. Bence güzel bir şey kullansınlar, sıkıntı duymuyorum."
İmamoğlu'na ait afişleri asanları takip ettiklerine ya da bazı pankartların taşınmaması konusunda talimatlar verildiğine dair duyumlar aldıklarını anlatan İmamoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunu kimse engelleyemez. Ben avazım çıktığı kadar her yerde 'Her şey güzel olacak' diye tüm Türkiye'ye bağırmak isterim. Bundan daha güzel ne olabilir? Kaldı ki 15 yaşındaki bir çocuğun, o güzel kalbiyle bunu söylemesinin örnek alınması, alkışlanması lazım. O yüzden, her şey güzel olacak"
“TAM BİR KUMPAS”
Ekrem İmamoğlu, FETÖ sanığı bir tutuklunun, kendisi ve Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu terör örgütüyle irtibatlandırması yönünde ifade vermeye zorlanması yönündeki soruya, "Olağanüstü bir olay aslında bu. Acı bir olay. Takip ediyoruz bilgi sahibi olduğumuz an itibariyle. Hukukçularımız vasıtasıyla takip ediyoruz. Tam bir kumpas" diye cevap verdi.
İmamoğlu şanları söyledi: ''Belediye başkanı olacak bir kişinin ya da aday olacak bir kişinin yol haritasına taş koymak için nelerle uğraştığını gösteren çok üzücü bir olay. Tabii ki duyumlarımız var. Bir yerel gazeteci, FETÖ terör örgütü suçlamasıyla tutuklu olan bir kişinin ziyaretine üçüncü şahıs olarak yerel gazeteci nasıl gidebilmiştir. Herhangi birimiz böyle bir ziyareti yapabilir mi? Nasıl gidebilmiştir, kim izin vermiştir? Bahsi geçen bakanlar, yani ailesini, eşini, kendisini zorlayan, teşvik eden, 'İmamoğlu aleyhine ifade ver' diyen bakanlar kimdir? Bunları cevaplamaları gerekiyor. Gerçekten Türkiye siyaset tarihine çok önemli bir lekedir yapılan bu iş. Tabii ki suç duyurusunda bulunacağız. Gerçekten Türkiye siyaset tarihine çok önemli bir lekedir yapılan bu iş. Tabii ki suç duyurusunda bulunacağız. Arkadaşlarımız çalışıyor. Hem Adalet Bakanı'nı hem de Türkiye'yi yöneten tüm iradenin bu hususa cevap verme zorunluluğu vardır. Yazıklar olsun diyeceğim başka bir şey diyemiyorum ama hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı belirtmek isterim."
