İmamoğlu kazanır...

Bir tarafta sözlü sataşmalar. Öbür yanda "tek sıkımlık zeytinyağcılar." Tarafsız Bölge'de bugüne kadar böylesine ağır hakaretler izlememiştik. İki profesörün kapışmasını nitelendirecek kelime bulmakta zorlanıyorum.

Zaten bunların birkaç tanesi koruma altında. Nereden mi biliyorum; "bu tiplerin ekrana çıkartılması" yeterli kanıt.

Sinirleri bozulanlar listesine katılanlardan biri de SETA'cı Hasan Basri Yalçın. Ceza Hukukçusu Ersan Şen'e etmedik hakaret bırakmadı. Sonunda da "bırak bu tarafsızlık havalarını. Bal gibi CHP'yi kolluyorsun" dedi.

Aynı şeyler

Az sonra, aynı ithamları bir başka Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu'nun ağzından dinledik. Hedefteki isim yine Ersan Şen'di.

Bu gerginlik için söyleyecek söz bulamıyorum. Çünkü Erdoğan'ın büyükşehir belediye başkanlarıyla toplantısı, beklenenin aksine yumuşak geçmişti. Hatta tüm katılımcılar "mutlu ayrıldık" dediler.

Demek ki kimileri algılama zaafı içinde. Yandaşlar arasında birkaç isim var ki, "iki programlı bulaşık makinesine benziyorlar." Bunların başında İhsan Aktaş gelmekte. O da CHP'ye vuracak ya, altıbağlıların bile ezberlediği "yalancı çoban hikâyesi"ni anlatıyor. Aktaş'a önerim ara sıra da "hık deyici öyküsünü" gündeme getirmesi. Aktaş da Yakın Plan'ın assolistlerindendi.

Yeni parti

Ali Babacan da konuşunca Yeni Yol Partisi'nin cazibesi kayboldu. Gündemin dördüncü ya da beşinci sırasına düştüler. Kişisel merakım ise; "bunlar acaba tek çatı altında toplanabilirler mi şeklinde."

İnce, ince

Diğer ekranlarda gürültü patırtı devam ededursun, Muharrem İnce HaberTÜRK'teydi. Sorgucular arasında 2023'teki başkanlık seçimine aday olacağını açıkladı. Ekrem İmamoğlu'nu ima edenlere ise "o da aday olabilir" diye karşılık verdi.

Bu konuda en iyi yoklamaya CNNTÜRK'te tanık olduk. CHP kökenlilerin tamamı İnce'ye şans tanımadılar. Hepsi İmamoğlu'ndan yana laflar ettiler. En fazla tezahüratı eski bakanlardan Önay Alpago yaptı.

Kamuda israftan yola çıkanlar, sonunda Erdoğan sonrasına daldılar.

Teşhisim

Kişisel olarak görüşüm CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak İmamoğlu gösterilecek. Kaldı ki İstanbul'daki "duble seçim" bu mesajı verdi. Tarzı, tavrı ve sözünü tutmasıyla halkın teveccühünü kazanan meydanda.

Bugüne kadar kimi gördünüz 200 bin gönüllüyü bir araya getiren. Üstelik bunlara hiçbir vaatte bulunulmadı. Masraflarını dahi ceplerinden ödediler.

Özetle yeni Cumhurbaşkanı kesinlikle Ekrem İmamoğlu'dur. Tabii büyük bir yanlış yapmazsa. Dikkat edeceği en önemli konu bu. Ak Parti'nin kuracağı tuzaklara ve tezgah sorularına çok dikkat etmeli...

Açık eksiltme

Bu arada İBB'deki "tasarruf mu şov mu" tartışmalarının geldiği yer garip. Ankara CHP Milletvekili Murat Emir elli kere anlattı; "Yeni ihale 1247 eksik araçla yapılacak."

Muhatapları bunu bal gibi anlıyorlar da işlerine gelmiyor. Ben de tekrarlayayım; demek ki 1247 araca para ödenmeyecek. Yakıt paraları da tasarruf dahilinde.

İzin kargaşası

Celal Sayalı'nın yazdıklarını biraz gecikmeli bile olsa yayımlamayı arzuladım. Cevabını aradığı soruya dikkatinizi çekerim:

"Saygıdeğer ağabeyim;

Bir yazınızda görevden el çektirilen Diyarbakır Büyükşehir Başkanı'nın kabul edilmesi mümkün olmayan icraatlarından bahsettiniz. 'Park, cadde ve sosyal tesislerin tarihî ve millî isimleri değiştirildi. Nerede öldürülen militan varsa onların adları konuldu.' dediniz.

Sizlerin de bildiği üzere buna benzer bir husus Rize'nin Fındıklı İlçesi'nde yaşanmış, ilçe belediye başkanlığında bir park ve bir çay bahçesine konmak istenen isimler kaymakamlıkça 'kamu yararı görülmediği' gerekçesiyle onaylanmamıştı. Bunun üzerine taraflar mahkemelik oldu.

Merakımı mazur görün lütfen; herhangi bir yere isim verilmesi konusunda mahalli idareler yetkili değil mi? O zaman Fındıklı Kaymakamı'ndan neden onay alma gereği duyuldu? Ya da mülki idarelerden onay alınma zorunluluğu varsa Diyarbakır belediye başkanı değişiklikleri Valilikten izin alarak mı yaptı?"

GÜNÜN SÖZÜ

Testi, taştan korkar. Mevlânâ

Yazarın Diğer Yazıları