İmamoğlu ve Özkan

Gece Görüşü'nde ekip sabitlendi. Hande Fırat yönetici konumunda. Abdülkadir Selvi ile Mehmet Şahin "hükûmet sözcüsü" pozisyonundalar. Bu ikiliden akademisyen Şahin'in objektiflik yanının her hafta biraz daha eridiğini görüyoruz. Polis Akademisi Öğretim Üyesi'nin CHP'de tazminat parası toplanmasına "hakaret fonu" deyişi, çirkindi. Selvi'nin bir diğer görevi Gürkan Hacır'ı konuşturmamak.

Hacır, bu takımdaki CHP temsilcisi. Ancak, iyi iş çıkarıyor. Yeni gelişmeleri hep onun ağzından duyuyoruz.

Hakkını yemeyelim Abdülkadir Selvi de Ak Parti cenahından iyi haber sızdırıyor. CNNTURK'teki programın en tarafsız ismi kesinlikle Murat Çelik. "Doğrucu Davut". Fazla sallayana hemen müdahale edebiliyor.

Diğer tespitler

Gürkan Hacır sözlerine CHP'nin İstanbul Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'na bindirerek başladı. Ana Muhalefet içindeki şahinlerin sözcüsü gibiydi. Özetle "Beştepe'ye gitmemeliydi" dedi.

Bu konuda Hacır'a katılmıyorum. Çünkü İmamoğlu'nun ondan çok önce tanıdım. Tarzı, tavrı naif. Tam tabiriyle "yedi kralla barışık." Amacı kendini seçmene tanıtmaksa partisinin yakıştırmasıyla "Saray'a gitmek" iyi stratejiydi. Kim bu randevuyu akıl ettiyse, kutlanmalı. Bu yüzden İmamoğlu'nun adını hiç anmayan, fotoğrafını bile ekrana taşımayan kanallar dahi uzun uzun yer verdiler.

Çevreme bakıyorum, karşıt siyasi oluşumdakiler bile "fena adam değil galiba" gibisinden konuşmalara başladılar. Kaçı oy verir, bilmiyorum. Fakat kararsızlar üstünde epey olumlu etki yaptığı kesin.

Özhaseki'nin hatası

Ankara'daki mücadelede Mansur Yavaş'ın "yavaş yavaş" öne geçtiği ortada. Mehmet Özhaseki'nin Hakan Çelik'in programındaki sözleri Melih Gökçek'i kızdırdı. En azından kırdığı meydana çıktı.

Özhaseki sonradan düzeltmeye kalksa da, "Bunları asla yapmayacağım"  diyerek tarif ettikleri Gökçek icraatları. Politikacı: "Gırtlak dokuz boğum. Sekizini yutacak, birini konuşacak". Kaldı ki, Melih Gökçek'in özellikle Ankara'da çok fazla seveni var.

Ve İzmir

Konsensüs Araştırma'nın çalışmasının detayları sona bırakılmıştı. Oysa, CHP'de adaylık için Tuncay Özkan'ın öne çıktığı ağızdan kaçırıldı. Bu yüzden, merak unsuru baştan yok oldu.

Diğer üç adayı tanımıyorum. Tuncay Özkan'la çalıştım. İleri görüşlüdür. Grup Koordinatörümüzken canımı çıkarmıştı. Türk Medya'daki tüm yayınlarda bana köşe açtı. Bir günde beş yazı yazdığım oldu.

Spordaki yazılarıma Ara Sıra başlığını koymuştum. Odama gelerek "Bunu değiştir. Sık Sık ismini ver" dediği günü unutamam. İzmir'den aday gösterilirse, mutlaka kazanacaktır. Zaten son anketten Nihat Zeybekçi'ye en az yüzde 12 fark atacağı çıktı.

***

Yaşar Doğu

Türk güreşinin önemlileri sıralamasında birkaç isim öne çıkar. Ahmet Ayık ve Hamza Yerlikaya yakın dönemden. Eskiler içinde yer alan ve adını şeref kürsüsüne altın harflerle kazıyanlar içinden birini asla unutamam; Yaşar Doğu. Mithatpaşa Stadı'ndaki Avrupa şampiyonasında izlemiş biriyim. O pençe gibi elleriyle rakibini kavradığında, mutlaka tuş yapardı. Bunlardan siyah-beyaz film dışında kayıt olmaması acı gerçek.

Doğu'nun gözlerimin önünden gitmeyen diğer görüntüsü müsabaka sonrası yaptığı "zafer temennası" idi. Futbolumuzun Taçsız Kralı Metin Oktay da Doğu'nun yolundan gitmişti. Seyirciyi aynı tarzda selamlardı.

Odun bile taşıdı

Orhan Ayhan'ın anlattığına göre güreş kamplarına sırtında çuvalla odun taşıyan bir efsaneydi. Sorulduğunda "Çocuklar üşümesin" diyordu. Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonlukları kazanmış efsanenin büyüklüğünü şimdilerde daha iyi anlıyoruz.

Programın konuğu oğlu Gazanfer Doğu'ydu. Kendisi İzzet Baysal Üniversitesi'nde profesör. Tüm canlı yayın boyunca tek istediği şey Ankara'da belediyenin yıktığı baba evinin yeniden inşası. Yanına da bir güreş salonu yapılması.

Her şeyini Türk güreşine adayan, varını yoğunu bu uğurda harcayan Yaşar Doğu'dan geriye sadece borç kalmıştı. Onu da kızı çalışarak ödedi...

Burada Şeyhülmuharrir Burhan Felek'in "Bunlar profesyonel" diyerek Doğu ve beş arkadaşının olimpiyatlarda mücadelesine engel olmasına girmek istemiyorum. Bu kadarla yetineceğim.

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanlar, hayal güçlerine hitap etmekle yönetilir. Napolyon.

 

Yazarın Diğer Yazıları