İmdatçı muhalefet!

Bir iktidar düşünün, yıllarca "Millî" olan ne varsa uzak durmuş.. Milliyetçiliği ayaklar altına almış..

Millet değil ümmet üzerinden hareket etmiş..

Bölgemizdeki olaylara da hep 'Millî' pencereden değil, dini ve mezhebî pencereden bakmış..

Terör mevzuundan tutun da, Suriye politikalarına kadar hemen her adımda söylemi, uygulamaları, pozisyonları hep millî gerek ve bakıştan uzak olmuş..

Gün gelmiş, devran değişmiş, geçmişte ne yaptıysa filmi tam tersine çevirip, sanki dün hiç yaşanmamış gibi, maşallah hepimizden milliyetçi bir edaya bürünmüş..

Bununla da kalmamış, ikna etmiş olacak ki, icapçı milliyetçiliği, milliyetçi kesimin bir bölümünde de kabul görmüş..

Ama toplumun hafızasında hâlâ dün var.. Hâlâ açılım var, hâlâ ayaklar altındaki milliyetçilik var, hâlâ medeniyetler buluşması var, hâlâ gayrimillî BOP var, var oğlu var..

***

Yine bir muhalefet düşünün.. İktidar, geçmişi unutturup, bugünkü duruşunu kabullendirmek için çırpınıp dururken, altın tepside fırsat sunsun..

Nereye geleceğim.. Her döneminde başka bir siyasi role bürünen iktidar, tam da "Ben aslında bi milliyetçiyim, bi milliyetçiyim anlatamam" modundayken, ana muhalefetin İstanbul Kongresi'nin sonucundan, altın tepside fırsat geçti ele..

***

Yeni il başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medya sayfaları, sanki, yarın bir gün ihtiyaç olursa, AKP iktidarı dibine kadar kullansın diye ilmek ilmek dokunmuş..

Hanımefendi'nin 2015'te "Ermeni soykırımı yapıldı" diye başlayan paylaşımı, al işte, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da diline düştü.. E nasıl düşmesin, hem milliyetçi nutuk atma fırsatı veriyor hem de bu kabulün üzerinden ana muhalefeti vurma imkanı var.. Bir taşla iki kuş.. Kim olsa kaçırmaz..

Canan Kaftancıoğlu, kendi meşrebindekileri 24 Nisan 2015'te saat tam da 19:15'te o tarihi yalanı anmaya çağırıyor.. Cumhurbaşkanı da bugün haklı olarak tepki gösteriyor, o çağrılara.. Haklı diyorum, çünkü bildiğin haklı..

"Hepimiz Hrantız" diyerek soykırım yalanının şovunun İstanbul'un göbeğinde yapıldığı günlerde, iktidar ve medyası cici çocuklar diye bakıyordu, Canan Kaftancıoğlu kafasındakilere..

Ermenistan ile ballı börekliydi AKP iktidarı.. Cumhurbaşkanı Erivan'da maç izleyerek tebessüm ediyordu kameralara..

Bursa'daki maçta AzerbayCAN bayrakları toplanıyordu, Azerbaycan bayrakları..

Bu konuda, bu rezaletlere imza atmış bir anlayış, tam da "Ben artık bi milliyetçiyim, bi milliyetçiyim" derken, hooop, CHP'nin çiçeği burnunda il başkanı yetişti imdada, verdi malzemeyi..

***

"E şimdi buradan çıkara çıkara bunu mu çıkardın" diyeniniz olabilir.. Ne çıkaraydım, midye mi?

El insaf.. Türk siyaseti ve millet, birbirlerini besleyen adımlarla, bildiğin tiyatro çeviren yapıların elinde oyuncak olmuş, ben neyi çıkarayım buradan?

Herkesin attığı her adıma dikkat etmesi gerekiyor.. Bu, tüm muhalif partiler için geçerli.. (Makul ve mantıklı partiler için.)

En dar zamanında iktidarın imdadına yetişen 3 partiden gına geldi artık..

İhtiyaç hasıl olur, açılımıyla bilmem neyiyle, pkk'sı HDP'si yetişir imdada..

İhtiyaç hasıl olur, ne kadar milliyetçi olduğunu ispat için MHP yetişir imdada..

İhtiyaç hasıl olur, onca haksızlığın içinde bir haklılık payı çıkarmasını sağlayan CHP yetişir imdada..

Film de böyle uzayıp gider..

İstanbul gibi bir yere İl Başkanı belirliyorsunuz.. Elbette demokratik bir yarıştır..

Ama sevgili büyüklerim, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ve Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin il başkanı, O Mustafa Kemal'in de askeri olan orduyu soykırım yapmakla, kurulan o Cumhuriyeti, cinayete ortak olmakla itham edebilir mi?

Bunu yapabiliyorsa, o partiye il başkanı olabilir mi?

Mustafa Kemal'in askeriyiz demek kolay da, aynı Mustafa Kemal'in de komutanlık ettiği orduyu katillikle suçlamak neyin nesi..

***

Bu bir tutarsızlık mı, bir dikkatsizlik mi bilmem..

Bildiğim, Adalet ve Kalkınma Partisi ne zaman bir ispat mecburiyetine düşse CHP, ne zaman bir rakam mecburiyetine düşse MHP yetişiyor imdada.. BOP'un gereklerinde HDP zaten hemen alıyor yerini..

İşte bu yüzden Türkiye'de siyasetin yeni soluğundan rahatsız hepsi..

"Yazıhanem kalsın" derdine düşmüş siyasetçileri bir de böyle okuyun, bir de böyle düşünün..

Dedim ve sustum..

Yazarın Diğer Yazıları