"İmralı canisi ile görüşme için ABD devreye girdi"

"İmralı canisi ile görüşme için ABD devreye girdi"
İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, bebek katili Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyl görüşmesine ilişkin ABD'nin de devrede olduğunu dile getirdi. Emekli Binbaşı Doç. Dr. Poyraz Gürson da ABD'nin planlarının bir parçası olduğunu dile getirdi.

Fatih ERBOZ / ANKARA

İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, bebek katili Abdullah Öcalan'a 8 yıl aradan sonra avukatlarıyla görüşme izni verilmesi, özellikle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in dile getirdiği, "AKP iktidarı İmralı canisi ile görüşüyor" açıklaması sonrası Diyarbakır'da Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi tarafından "Toplumsal Barışın İnşasında Sivil Toplum Örgütlerinin Rolü" başlıklı toplantı düzenlenmesine dikkat çekti. Toplantıya katılan Güney Afrika'da yaşanan olaylarda aracılık eden Roelf Meyer ve Mohammed Bhabha'nun bu ülkedeki çözüm sürecini anlattığını. yaşanan gelişmelerin içinden geçtiğimiz sürece denk gelmiş olmasının dikkat çekici olduğunu söyleyen Çelik, şöyle dedi:

"Bu süreçte tekrar teröristbaşı ile görüşmelerin başlaması, Suriye'de yeni yapıya ilişkin çalışmaların olması dikkate değer bir gelişme. Bu noktada açıkça ABD'nin devrede olduğu ortaya çıkıyor. ABD'nin tek derdi var o da Suriye'de Fırat'ın doğusuna Türkiye'nin karışmaması. 'Türkiye'ye destek veririz' diyorlar ama bu şartla. Dolayısıyla orada sözde bir Kürdistan yapısının kurulmasında teröristbaşını da kullanmak istiyorlar. Artık bu açık seçik ortaya çıkmış durumda. ABD'nin niyeti, Fırat'ın doğusunda Türkiye'nin istediği gibi bir yapının oluşmasını engellemek. Bu nedenle zaten Türkiye'de birtakım daha önce hiç görülmek istenmeyen gelişmeler oluyor. Terörist başı avukatlarıyla görüşüyor, oradan kendince birtakım mesajlar yollamaya kalkıyor. Fırat'ın doğusunda bir Kürdistan parçası oluşturmak Suriye, İran ve Türkiye'nin intihar etmesi anlamına gelecektir."

Türkiye'nin kritik süreçten geçtiği anda iktidarın direncinin kırıldığını ifade eden Behiç Çelik, bunun da ekonomi, dış politika ve güvenlik politikalarında zafiyetlere neden olacağını belirtti. Öncelikle AKP iktidarının kabinede bir değişiklik yaparak ekonomiye bir anlamda düzen vermesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti: "Belki ekonomiyi bilen, uluslararası kredibilitesi yüksek bir kişinin ekonomi yönetimine dahil olması gerekiyor. Ardından dış politikanızda da bölgedeki gelişmelere göre dikkatli adımlar atmanız gerekecek. Son dönemde TBMM'ye gönderilen askerlik kanununda tartışmaya çok açık hükümler bulunuyor. Türkiye, bölgesindeki kritik gelişmelerden dolayı ateş çemberi içinde kalabilir. TSK'nın şu anda bir kanun değişikliğiyle yeni askerlik sistemine ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum. Tam tersine bünyesindeki gücünü daha da arttırmalı. Türkiye'yi hedef alanlar öncelikle TSK'yı hedef alıyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri ise Kuva-i Milliye'den bu yana oluşturduğu nüvesini birilerinin tüm bozma çabalarına rağmen tamamen korumayı başardı."

ÖCALAN'A BU SÜREÇTE AYNI ROL OYNATILIYOR

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi, Emekli Binbaşı Doç. Dr. Poyraz Gürson, teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşme başta olmak üzere bölgede yaşananların ABD'nin planlarının bir parçası olduğunu, bunların bir bütünlük içinde geçmişiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Gürson, ABD'nin her zaman yaptığı şeyi yaptığını, Suriye'yi karıştırıp orada PYD'yi ortaya çıkararak PKK'yı güçlendirdiğini belirtti. Gürson, ABD'nin Türkiye'de eylemlerin artmasını istemediği mesajını verdiğini, teröristbaşının herkesin kullandığı bir figür ve bu süreçte de yine aynı rolü tekrar ettiğini ifade etti. ABD'nin bölgeye geldiği Birinci Körfez savaşında 1990'lı yıllardan bu yana aşama aşama PKK terör örgütünün güçlendiğini vurgulayan Gürson, şöyle dedi:

"Ardından 2003 yılında ikinci Körfez savaşında da terör örgütünün güçlendiğini gördük. Son olarak 2012 yılından itibaren ABD, Suriye'de istediği yapıyı oluşturmak için vekâletler savaşına girişip sonuç alma aşamasına geldiği bu süreçte de yine terör örgütü güçlendi. Adı PKK'dan PYD'ye evrildi sadece. Terör örgütü bu tür zamanlarda ABD tarafından etnik temele dayandırılarak sürekli güçlendirildi ve kullanıldı. O dönemde de benzer şeyler zaten görüldü. Şimdi de aynı şeyi görüyoruz. ABD yine bölgede İran'a yönelik saldırılarını planlıyor ve ABD'nin elindeki güç yine terör örgütü. Şimdi de terör başını yine bir figür olarak sahneye çıkarıp, bölgedeki Kürtleri etkileyip kullanmak istiyorlar."

Kandil'deki terörist yapıya yönelik olarak da teröristbaşını bugünlerde öne çıkarmak için ABD'nin açıklama yapmasını istediğini dile getiren Gürson, şöyle devam etti: "ABD bölgedeki Kürtlerin üzerinde terörist başını kullanmak istiyor. Daha önce de benzer şeyler yaşadık zaten. Şu anda açıklamalar yaptırıyor bunu yaparken de Türkiye'ye bir zarar gelsin istemiyor. Şu aşamada PJAK'ı yani özü PKK olan terör örgütünü diğer unsurlarla birlikte kullanma çabası içine giriyor. Suriye'de PYD olarak kullandı önümüzdeki günlerde PKK'yı PJAK adı altında kullanacak. Bunun nedeni ise İran'ın kendisine yönelik saldırıda tüm bölgeye savaşı yayacağını bilmesinden."

Poyraz Gürson, İran ile ABD arasındaki mücadelenin ön cephesinin Irak ve Suriye olduğuna dikkat çekerek şunları anlattı: "İran'ın hamlelerine karşı terör örgütü PKK'yı kullanacak. PJAK'ı da İran'ın içinde Devrim muhafızlarına karşı kullanabilir. ABD tüm bunların hesabını yapıyor şu anda. O nedenle güçlendirmek istiyor PKK'yı. Her zaman yaptığı gibi de PKK'nın kontrol edilebilmesi için Kandil'e karşı terörist başını kullanıyor. Türkiye'de de PKK terör örgütünün istikrarsızlık yaratacak eylemlerde bulunmaması için hassasiyetler söylemini ön plana çıkarıyor. Aynı şekilde terörist başının açlık grevlerine ölüm oruçlarına son verin çağrısı istikrarı sağlamak amaçlı ki zaten aynı gün cevap buldu dikkat edelim."

Poyraz Gürson, İran ile ABD arasındaki çatışmalar devam ederken Çin'in çok net bir biçimde İran'dan yana tavır aldığını ve ABD ile ekonomik mücadelesini sürdürdüğüne işaret etti. Gürson, "Çin en büyük enerji kaynağı olan İran'a sonuna kadar bu gerilimde destek verdiğini zaten açıkladı. Öte yandan ABD, İran ile arasındaki mücadelede Çin'i kontrol edebilmek amacıyla Çin'in ezeli ve ebedi rakibi Japonya'yı silahlandırıyor" dedi.

İlgili Haberler