İnfaz kanunundan kaynaklanan sorunlar
Son yazılarda üzerinde özellikle durduğum cezasızlık algısı ve şiddet içeren suçların ard arda gerçekleşmesiyle güvenlik endişesinin iyice artması çözüme yönelik harekete geçilmesini siyasi açıdan da gerekli kılmış olacak ki, infaz yasasında değişiklikten bahsedilmeye başlandı.
Öncelikle şunu tekrar belirtelim; cezalandırmanın temel amacı olan ıslah ve caydırıcılığın, ikisinde de yetersiz kalındığı aşikârken; bunun bir kaç suç tipi hariç, yasalarda yer alan cezaların süresiyle ilişkili olduğunu söyleyemeyiz.
Çünkü bazı istisnalar hariç, cezalarımız hayli yüksek.
Hatta bu husustan ne zaman bahis olsa, fakültedeyken dersimize konuk olan bir Alman ceza hukuku profesörünün “Bir suçlu için az ceza ile serbest kalmanın yolu, cezayı Almanya’da almak, fakat Türkiye’ye infaz etmektir herhalde” sözleri gelir.
Zira, pek çok suçta Türkiye’ye göre ceza süresi daha kısa olan Almanya’da, suçlu kimseler -en net ifadesiyle- aldıkları cezaları tam olarak çekmektedirler.
Bu da Türkiye’de başlıca sorunun infaz düzenlemelerinden kaynaklandığını açık bir şekilde göstermektedir.
Değişikliklerle kötüye gidiş
Şimdi, Ceza İnfaz Kanunu’nda değişiklik yapılacağı konuşuluyor.
Ancak bahsedilen Kanun, son 10 sene içerisinde pek çok değişiklik geçirdi.
Bu değişikliklerle, hukuki açıdan usulen af yapmanın gereklilikleri karşılanmadan, siyasi açıdan “af yaptık” denmeden, gerçekte af yapıldı.
Cezaların caydırıcılığı da bu değişikliklerle birlikte ortadan kalktı.
Özellikle koşullu salıverme hükümlerinde yapılan değişikliğin ne kadar yanlış olduğu hususunda ben de pek çok hukukçu gibi, uyarılar yapmıştım.
Bugün gelinen noktada, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin yeterince dinlenmemesinin rolü oldukça açık.
Bu da aslında sorunun yalnızca yasal düzenlemelerin kendisinden değil, yasa yapılış sürecinden çoğulcu demokrasi eksikliğine kadar temelden kaynaklanan sorunlarla ilişkili olduğunu bizlere gösteriyor.
Temel sorunlar
Bu açıdan aynı mantıkla yapılan değişikliklerle çözümün sağlanabileceğini düşünmek fazla iyimser bir bakış açısı olacaktır.
İnfaz yasasında yapılacak değişiklikler için de sorunlara özüm bulmak için de şu başlıklarda iyileşme gerekmektedir:
Yasa yapım mantığı,
Çoğulcu demokrasi,
Yargı bağımsızlığı.
Elbette ki, infaz yasasında değiştirilerek bozulan ve var olan eksiklikler ile yanlışlıklar ivedilikle düzeltilmelidir. Ancak meslek örgütlerinin, akademisyenlerin uyarılarına kulak verilerek…