İŞKUR, il bazında işsiz sayısını gizliyor

İŞKUR, il bazında işsiz sayısını gizliyor
İŞKUR da il bazında kayıtlı işsiz başvurusunu ve işsiz kayıtlarını Nisan 2018'den itibaren kestiği iddia edildi.

İŞKUR'un ekonomik kriz sonucu bazı illerdeki radikal işsizlik artışını gizlemek amacıyla böylesi bir adım attığı iddia ediliyor.

Resmi istatistiklere göre işsiz sayısı 4 milyona dayandı. Genç nüfustaki işsizlik oranı ise yüzde 20’leri geçmiş durumda. Sendikalarla, resmi kurumlar İŞKUR ve TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasında farklılıklar olmakla birlikte, bu iki kurumun verilerindeki eğilimler, piyasada işsizliğin boyutunu gösteren iki temel veri olarak dikkate alınıyor.

İstihdam uzmanı Sinan Ok, Bianet‘te yer alan yazısında, il bazında işsiz istatistiklerinin neden gizlendiğine ilişkin şu analizi yaptı:

TÜİK, 2013 yılından sonra il bazında işsiz sayısı açıklamayı tamamen bırakmıştı. TÜİK, Hanehalkı İşgücü anketi ile örneklem kapsamındaki hanelere giderek sadece “Türkiye geneli” ve NUTS I/II (İstatistiki Bölgeler) düzeyinde işsiz sayısı açıklıyor, il düzeyinde işsiz sayısına dair bilgi vermiyor. . Yani TÜİK il bazında işsiz sayısı açıklamıyor. Bu kapsamda İŞKUR’un il bazında kayıtlı işsiz verisi çok önemli bir veri ihtiyacını karşılıyordu. Ta ki 24 Haziran seçim kararı alınana kadar!

İŞKUR, ekonomik kriz nedeniyle bazı illerdeki radikal işsizlik artışını gizlemek amacıyla il bazında kayıtlı işsiz başvurusunu ve işsiz kayıtlarını 2018 Nisan ayından sonra açıklamayı kesti. Nisan 2018 dönemine kadar aylık istatistik bülteni tabloları arasında “İl Bazında Kayıtlı İşsizler” “İl Bazında Başvurular” şeklinde yayınlanan tablolar, ekonomik krizin başlangıcı sayılan Mayıs 2018 ayından itibaren yayımlanmadı. Aylık istatistik bülteninden çıkarılan bu tablolar, illerde kaç işsiz başvurusu yapıldığını ve kaçının işe yerleştiğini göstermek için bir veri sağlıyordu.

Bu kapsamda tüm iller için yapılabilecek bir analizini aşağıda Van ili için örnek olarak gösteriyoruz. Buna göre Van ilinde İŞKUR’un her 100 başvuruya karşı işe yerleştirme sayısı 5’i geçmiyor. Önceki aylarda ve yıllarda ortalama kayıtlı işsiz sayısı 35 bin civarında olan Van ilinde, sadece Nisan 2018 ayında 14 bin 95 kişi başvurmuş ama İŞKUR sadece 97’sini işe yerleştirebilmiş. İŞKUR’un yüzde 5’in altında kalan ortalama iş bulabilme oranı, Ocak-Nisan dönemi için hesaplanabiliyorken, Nisan ayından sonra verilerin yayımlanmaması nedeniyle, krizin derinleştiği Mayıs-Aralık dönemi için hesaplanamıyor.

İŞKUR’un, İŞKUR’a yapılan başvuruları ve Kayıtlı İşsiz sayılarını il bazında açıklamayı neden kestiği ise kamuoyuna açıklanmayı bekliyor.

2018 yılı sonu itibariyle nüfusu 1 milyon 123 bin kişiye ulaşan Van’da kaç kayıtlı işsizin olduğu açıklanmıyor. Onbinlerce işsize karşı yüzlerle ifade edilen sayılarda işe yerleştirme, İŞKUR’un aslında iş bulmadığı gerçeğini de ortaya çıkarmakta. Van İŞKUR’un, OHAL döneminde keyfi ihraçlarla nasıl tasfiye edildiği ayrı bir yazının konusu olmayı hak ediyor ancak iş bulmama durumu sadece Van İŞKUR’a özgü değil. Genel olarak İŞKUR’dan kalıcı bir iş bulma beklentisi günden güne düşüyor.

 Bu konuda “il bazında kayıtlı işsiz sayısı ve başvuru sayısını” edinmek için bilgi edinme hakkı kapsamında yapılan başvuruya ise olumlu yanıt verilmedi. Önceden aylık istatistik bülteninde yayımlanan bu verinin, neden yayımlanmadığı açıklanmadığı gibi söz konusu verilerin ise yıllık istatistik bülteninde “kümülatif” bir şekilde sunulacağı bilgisini içeren yanıt, işsizliğin dönemsel eğilimlerini ölçmeyi sağlamıyor. Ayrıca aylık istatistik bülteni her ayın 15’inden önce yayımlanırken, 2018 “yıllık istatistik bülteni” için Haziran 2019’u beklememiz gerektiğini biliyoruz.

PEKİ, AKP İŞSİZLİK VERİLERİNİ NEDEN GİZLİYOR?

Bu sorunun yanıtı çok açık aslında. Milli istihdam seferberliği denilen “işsizlik fonu israf projesinin” ortaya çıkardığı “ertelenmiş işsizlik”, 2018 Mayıs itibariyle adeta patladı. İŞKUR önü kuyrukları, SGK sigortalı istatistiklerinde yarım milyonu aşan azalış ve TÜİK verilerinde 4 milyon bandına yaklaşan işsizlik, “ustalık döneminde” ekonomi politikasının çöküşünü gösteriyor. AKP, verileri gizleyerek bu çöküşün ortaya net konulmasını engellemek istiyor. Bugün hangi ilde kaç işsizin olduğunu herhangi bir resmi veriye dayalı olarak ölçemiyoruz.

Elde yeterince veri olmayınca bu defa ikincil verilerden hareketle işsizlik krizinin boyutları ölçülmeye çalışılıyor. Bu konuda kullanışlı olabilecek bir veri de işsizlik sigortası başvurularıdır. İl düzeyinde işsizlik sigortası başvuruları “şimdilik” yayımlanmaya devam ediyor. “Her sayısında bir tablosunu kaybeden İŞKUR aylık istatistik bülteninin” açıklamadığı veriler ise açıkladıklarından daha önemlidir.

İŞKUR ve İşsizlik Fonu bütçesi içerisinde yüzde 40’a yaklaşan payıyla Toplum Yararına Program (TYP) verilerinin “il, kurum ve harcanan bütçe” bazında açıklanmaması bir eksiklik değil, kamuya karşı gizlenmiş açık bir bilgi karartmasıdır. İŞKUR, TYP verilerini kamuoyundan saklıyor. Ne konu hakkında TBMM’den sorulan önergelere yanıt veriliyor ne de bilgi edinme hakkı kapsamında yurttaşların sorularına yanıt veriliyor. TYP gibi, kayıtlı işsiz verileri, özel istihdam bürolarının verileri, işsizlik sigortası fonu harcama verileri de İŞKUR tarafından kamuoyuna eksik veya yanlı-ş sunuluyor.

Örneğin son 1 yılda kaç işçinin geçici iş ilişkisi adı altında özel istihdam bürolarınca kiralandığı bilgisi herhangi bir şekilde kamuoyuna sunulmuyor. Yine işsizlik sigortası fonundan kaç kadının yararlandığı bilgisi gizleniyor. Bu gibi sorular ve sorunlar çoğaltılabilir.

İşsizlik ile ilgili temel kurumların başında gelen İŞKUR, işsiz verisi açıklamayı “ertelemiştir”. Şu an 2018 yılına ait kayıtlı işsizlerin, il bazında Ocak-Nisan arasındaki verileri aylık bültenlerde mevcut iken, sonraki dönemlerde bu verinin muhtemelen ortaya çıkardığı vahim tablo nedeniyle yayımlanmadığı görülüyor. Yıllık bazda ülke genelinde yüzde 54 oranında artan İŞKUR kayıtlı işsiz artışının, il bazında nasıl gerçekleştiği gizleniyor. Geçen yıl Yozgat-Sivas-Kayseri bölgesinde en çok yükselen işsizliğin bu yıl hangi illerde olduğu bu verinin gizlenmesi veya tam açıklanmaması nedeniyle bilinmiyor.

 En son Zonguldak’taki 1.000 kişilik kadroya karşılık 36 bin kişilik başvuru, bu verinin neden güncel olarak açıklanmadığını anlamak için yeterli. Ancak yerel seçimlere giderken “2,5 milyon istihdam sağlayacağız” diye meydanlarda haykıran iktidarın, topluma sadece işsizlik vaat ettiği görülmeli. Kurumlardaki, bu veri saklama eğiliminin başka bir açıklaması olamaz. 16 yıldır işsizliği arttıranlar “insan onuruna yakışır bir istihdam” sağlayamazlar. Tam zamanlı, sendikalı, örgütlü, uzun süreli, “açlık sınırının üzerinde sigortalı ve ücretli” istihdam politikalarının AKP politikaları içinde yeri yok. AKP ne kadar da veri saklarsa saklasın; evler, sokaklar ve sandıklar işsizliğin boyutlarını gösterecektir.