Türkiye''nin ve özelde Türklerin İslam dünyasının lideri olmasına kim sevinmez. Lakin bu mümkün mü? Eğer mümkün ise, kiminle ve hangi şartlarda mümkün?

İşte tartışılması gereken sorun bu.

Peki kim tartışacak?

Elbette ilgilisi ve bilgilisi tartışmalı. Doğru olan budur.

Türkiye''nin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve sosyal gücü, liderlik yapacak enerjiye ve güce hazır mı?

Değil.

Türkiye''yi yönetenler, daha kovit salgınını yönetemiyor. Aşı getirip ülkesini düzlüğe çıkaramıyor. İşte bakın Ruslar bile, Türkiye''ye turist göndermemek için yasak üstüne yasak koyuyor.

Ekonomi dersen yerlerde sürünüyor.

Cumhurbaşkanı "hakkınızı helal edin" diyor, esnaf ülkesinin cumhurbaşkanına "hakkımızı helal etmiyoruz" diye cevap veriyor. İçinde bulunduğumuz manzara bu.

Şimdi söyler misiniz? Bundan daha büyük bir facia olabilir mi? Ve böyle bir ülke, bu ülkenin yöneticileri İslam dünyasının lideri olabilir mi?

Kendi halkını mutsuz eden bir lideri, hangi İslâm ülkesi gerçek anlamda lider sayacak?

Lider olacaksanız, önce kendi halkınıza mutluluk getirecek, sonra model ülke haline gelecek, daha sonra da İslam ülkesi içinde adeta marka ülke gibi olacaksınız ki, geriye kalan bütün İslam dünyası size hayranlıkla bakabilsin.

Şimdi kimi Rus dış politika yorumcuları, Filistin olaylarından hareketle Erdoğan''ın İslam dünyasının liderliğine oynadığından söz ediyor. Erdoğan bunu "Yeni Osmanlıcılık" bağlamında denemeye başlamıştı ama sonrası gelmedi, gelemedi.

Gelemezdi zaten.

Çünkü, Erdoğan ve arkadaşlarının zihin pratiği gençlik yıllarından bu tarafa oluşagelen ideolojik şablonlarla dolu. Böyle bir zihin, bölgesel ve evrensel bir yükseliş gösteremez. Çünkü ister istemez ön yargılarla doludur.

Nitekim liderliği başaramadı.

Bir diğer sebep toplumlar ve kültürleri meselesidir.

Arap kültüründe bir başkasının kendilerine "İslami liderlik" yapması zor. Çünkü Araplar, kültürel bencil toplumlardandır. Onlara göre İslam kendilerinin malıdır. Allah, İslam dinini göndermek için Arapları seçmiştir. Öyle ise Allah nazarında Araplar ötekilerden daha üstündür. Bu sebeple Arap olmayan Müslümanlar her zaman "Mevali"dirler.

İkinci sınıf, alt tabaka Müslümanlardır.

Bu bencil kültürü aşıp da Arap İslam dünyasının lideri kim olacak veya olacağını sanıyor?

Öyle ise, bu şablonu aşacak bir maharete sahip olmanız gerekiyor. Ancak bu takdirde içinde Arap toplumlarının da olduğu tüm İslam dünyasının lideri olabilirsiniz. Diyeceksiniz ki "öyle değil, birçok Arap toplumu Osmanlı''dan iyilikle söz ediyor"

Derim ki; olabilir. Lakin o birkaç tanenin ötesine geçmez. Bütünün küçük bir parçasıdır. Asla bütünü ifade etmez. Öyle ise, geriye ne kalıyor?

Ekonomi, teknoloji ve bilim.

Eğer bu üç alanda parlayan bir yıldız haline gelirseniz, göz kamaştıracak kadar zenginleşirseniz, işte o zaman parıltınız göz kamaştırır ve ilgilisinin dikkatini üzerinize çekebilirsiniz.

Soru şu: Türkiye bu üç alanda parlayan bir yıldız haline geldi ya da getirildi mi?

Hayır!

Hukukun üstünlüğü ve demokrasi bu üç alanın alt yapısıdır.

Demokrasi ve hukukun üstünlüğünde göz kamaştırabiliyor muyuz?

Yok!

Öyle ise adamlar bizim neyimize hayran kalsın da bizi lider yapsın?

İktidar cenahı ve onları pohpohlayanlar, boş laf fabrikası kurmuş, üfürdükçe üfürüyor. Lakin boş laf kimseyi ne ümmetin, ne İslam toplumlarının ve ne de İslam ülkelerinin lideri yapmıyor. Siz bakmayın birkaç Arap ülkesinde birkaç kişinin iç çekerek "Ah, keşke bizim de İsrail''e böyle kafa tutacak liderimiz olsaydı" diyerek, Türkiye''ye övgüler düzmesine. Bunların içini yakan şey, kendilerindeki eksikliktir, bize olan hayranlıkları değil.