İsrail ajanlarını Barzani'ye THY taşıdı!

Referandum saçmalığı karşısında en önemli yaptırımlardan ve mesajlardan biri olabilecek uçuş iptal ve yasağına dair bir şeyler yazdım geçen hafta.. "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyen devletin havayolu THY, referandum yapılıp bitirildikten sonra durdurdu uçuşları.. "Etkili silahlar devreye sokulmuyorsa, o kavgada(!) başka hesaplar vardır" diyordu içimdeki ses..

Bakın sizi bir gerçekle daha tanıştırayım; EL-AL Havayolları.. Nedir bu? İsrail devletinin havayolları.. İsrail'in içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla, uçuş güvenliğinin en yüksek seviyede olduğu havayolu.. En küçük bir risk görseler, bırakın uçuş iptalini, uçağı hurdaya çıkarıp, at arabasına bile çevirirler, o derece yani..

EL-AL'dan söz etmemin bir sebebi var..

Bakın ne dedi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan:

-Geçmişte İsrail'in MOSSAD'ı, Kuzey Irak'ın ileri gelenleriyle iş birliği halindeydi.

Şimdiiii.. Bu MOSSAD'la, Barzani'nin istihbarat teşkilatını bile kurup yetiştiren İsrail'in, devlet havayolları EL-Al'ın, Erbil'e uçuşu yok ve yoktu biliyor musunuz..

Alın bakın, sitesine "Arbil" yazıyorsun, "Paris, Roma ya da Barcelona verelim, ondan yok" diyor..

Oysa, bu iş birliğine isyan eden ve "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyen Tayyip Erdoğan'ın yönettiği Türkiye'nin havayolu THY'nin, İstanbul'dan, Antep'ten geçtim, dikkat buyrun, "Tel Aviv-Erbil" seferi bile yıllardır sürüyordu..

Ee İsrail ajanları Suriye üzerinden ellerini kollarını sallayarak Irak'ın kuzeyine gidemeyeceklerine göre, yıllardır onları Tel Aviv'den Erbil'e taşıyan Türk Hava Yolları'na müteşekkir olmalılar..

Ve dahi, THY'nin bu uçuşuna göz yuman Tayyip Erdoğan'a da.. Dolayısıyla ne desem boş, ne desen boş..

***

Gözünü seveyim Nagehan Abla!

***

Sözcü Gazetesi'nin internet sitesi sorumlu müdürü Mediha Olgun tahliye oldu.. Sözcü Gazetesi'ne karşı yürütülen akıl almaz ve komik operasyonun üç mağdurundan biriydi..

Nagehan Alçı'nın yazısından öğreniyoruz ki, cezaevinden çıktıktan sonra kendisini arayıp, içerideyken yazdıklarından dolayı teşekkür etmiş.. Yıllardır süren ve onları içeri götüren kumpasların şakşakçılarını arayabilmek, çıkan için büyük erdemdir, büyüklüktür aslında..

Bu teşekkürü ve telefonu birkaç gün yazmamış Alçı.. Ancak daha sonra Mediha Olgun ile oturup konuşmuşlar ve malzemeyi bulmuş; Mediha üzerinden Sözcü'ye çakma fırsatı..

Sorumlu Müdür arkadaşın sözleri ile ilgili tek bir harf bile yorum yapmam.. O, çileyi o yaşadı ve duygusal yükü var..

Avukatların hatalarından söz etmiş.. İşin o kısmını bilmem, hukukçu değilim.. Ancak, Sözcü Gazetesi editoryalinin, "Patronlarını ipten alabilecek", "Bu operasyonu püskürtebilecek" güç, imkan ve kabiliyetleri varken, bunu değerlendiremediklerini, yapamadıklarını düşünüyorum.. Hoş, keyfiyet öyle bir noktada ki, Türkiye'nin en büyük örgütlü gücü CHP içeriden Genel Başkan yardımcısını alamıyor ki, Türkiye'nin en büyük muhalif yayın organı patronunu koruyabilsin.. Ama en azından bu yolda, doğru taktik adımları atıp, seyri değiştirebilirlerdi..

Bunlar zaman içinde daha iyi değerlendirilecek konular.. Ancak, vesileyle, benim Nagehan Alçı'dan bir istirhamım var..

Yıllardır F Tipi ile mücadele eden bu meslektaşın, (ki meslektaş olmaktan utanıyorum) bir gün FETÖ-METÖ ya da bir başka gerekçe ayağına içeri alınırsa, gözünü seveyim, iyi bir şeyler yazma.. Yazma ki, onca derdin arasında, oturup bir de kendimi sorgulamayayım.. "Ben nerede yanlış yaptım ki, Nagehan Alçı bana dair iyi bir şeyler yazdı?" diye dertlenmeyeyim..

Çünkü ben, tüm kumpasların, tüm millî güvenlik sorunlarının şakşakçısından, insan eti yer gibi kalem oynatanlardan, gariban, iktidara inanıp Bank Asya'ya para yatırdı diye içerideyken, Bank Asya kredisi ile aldığı yalı dairesinde sefa sürenlerden, kendime dair en küçük bir iyi söz, tarafsız(!) yorum duymak istemem.. 28 yıllık meslek hayatımın 'Namusunu, ahlakını, ilkelerini' sorgulatmayın, kurbanınız olayım.. İlla da bir şeyler yazmanız gerekiyorsa, "Şöyle kötüydü, böyle yanlıştı" diye yazın ki, 'Temiz' kaldığımı bileyim..

***

Köprü ve otoyollar Bank Asya'ya çalıştı...

***

Nagehan Alçı'ya dileğimi yazarken aklıma geldi.. "Gariban Bank Asya'ya para yatırdı diye" dedim ya.. Bakın size bir gerçeği hatırlatayım..

Köprü ve otoyollardaki HGS ya da OGS dolum noktalarını bilirsiniz.. Yıllarca Ziraat Bankası ve PTT şubeleri üzerinden yapıldı dolumlar.. Büyük para dönüyordu.. Devlet kendi bankası üzerinden yaptırıyor, bana göre de doğrusunu yapıyordu..

Evvel zaman içinde, bu noktalarda birer şube daha açıldı.. Bingooo, Bank Asya şubeleri.. Üstelik Bank Asya şubeleri işlem ücretini daha düşük tuttu.. Ve doğal olarak, hepimizin olan Ziraat Bankası dolum noktalarının önü seyrelirken, Bank Asya noktaları önünde kuyruk oluştu.. Şaka değil, Türkiye'nin dört bir yanında milyarlarca lira dönüyor bu gişelerde..

Ve işin daha da ilginç yanı, Ziraat, PTT ve sonra katılan Vakıfbank dolum noktaları mesai saatleri içinde çalışırken, tek, Bank Asya şubeleri 24 saat esasına göre çalıştı.. 8 saate ortak olmakla kalmadı Bank Asya, kalan 16 saatte de "Rakipsiz" bırakıldı..

E doğal olarak merak ediyor insan;

"Bank Asya, terör örgütünün para kaynaklarından biriyse, ona bu imkânı verenler terörün neresinde?"

***

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşamak için ye, yemek için yaşama... / ÇİÇERO

Yazarın Diğer Yazıları