BDP’lilerin topluma açtıkları savaşı tırmandırırken imamları da hedef almalarının sebebi açık...
Cuma hutbelerinin PKK terör örgütünü ne kadar ürküttüğünün işaretidir bu durum..
Eş Başkan (!) Demirtaş, adeta tehdit ederek cemaatin camilere gitmemesini, imamların sözlerini dinlememesini istiyor..
“İmamlar terörle mücadelenin parçası yapılamaz!!” diyor..
Bu nasıl bir mantık.. Terör nedir?.. Bu vahşeti durdurmak için çaba gösteren dini önderin günahı olabilir mi?!!
Maksat açık.. İmamın hutbeden birlik ve beraberlik yolu göstermesi PKK çetesinin işine gelmiyor..
Ya ne olacak?..
İmam dediğin de PKK’nın dümen suyunda olacak!!.. Böylesi olabilir mi?!!
Olmuştur!.. PKK, böyle alçakları imam diye yutturmaya kalkmıştır.. Kalkmıştır da ne olmuştur..
İmam diye sunulan soytarıların aslında CIA ajanı oldukları ortaya çıkmıştır!..
Laf değil gerçek.. İmam diye PKK tarafından piyasaya sürülen eşkıyaların, vatandaşın aklını karıştırmak, iç savaşı körüklemek için neler yaptıkları çok net biliniyor..
Çünkü devlet bunların yakasına
yapışmıştır..
İşte BDP’nin arzuladığı imamlar bunlardır herhalde..
Şimdi bunlardan birinin marifetlerini
aktaralım..
Batman’da 2008 yılında bir olay meydana çıktı.. İnsan Hakları Derneği kurmak için faaliyet içinde olduğunu söyleyen bir kimlik dikkat çekmeye başladı.. İnsan hakkı meselesinin paravan olduğu ve bu kişinin PKK için çalıştığı belirlendi.. Bu kişi o zamanki DTP’nin “İnanç Komisyonu”nda yer alıyordu.. Adı Hüseyin B. idi.
Takibe alınan Hüseyin B. ilginç ilişkilerine ulaşıldı.. Kendisini, “araştırmacı-gazeteci” diye sunan, ABD’li Barbara Anna Lakeberg adlı kişiyle yoğun temasına ulaşıldı.. Gazeteci kimliği ile dolaşan bu ABD’linin CIA ajanı olduğu tespit edildi.. CIA ajanı, takibe alındığını anlayınca K. Irak’a kaçtı..
İstihbarat birimleri soruşturmaya devam ettiler.. Bu çerçevede “PKK İmamı” Hüseyin B. evinde ele geçen bilgisayar hard disklerinde ve CD’lerde ABD’li kadının görüntülerine ve konuşmalarına rastlanılması üzerine soruşturma genişletildi.
Olayın devamı film hikayesi gibi!..
Lakeberg’in Bulut’a hitaben yazdığı bir mektubu da ele geçiren istihbarat birimleri, kadının ABD gizli servisi CIA ajanı olduğunu tespit etti. Lakeberg’in, tarikat lideri Hüseyin B. ile görüşmesinden kısa süre önce K. Irak’tan Türkiye’ye giriş yaptığı belirlendi. Bunun üzerine Diyarbakır Özel Yetkili C. Başsavcılığı, Barbara Anna Lakeberg için yakalama kararı çıkardı.
Durumu öğrenen Lakeberg bir anda ortadan kayboldu. CIA ajanı kadının, Batman’dan Silopi’ye, buradan da Habur sınır kapısı üzerinden sahte pasaportla K. Irak’a geçtiği anlaşıldı. Budist olduğu ve iyi derecede Kürtçe konuştuğu öğrenilen Lakeberg’in, Irak’ın kuzeyinde insan hakları alanında faaliyet yürütmek üzere bir dernek kurduğu, Diyarbakır ve Batman’da da bu derneğin şubelerini açmak istediği tespit edildi. Tarikat lideri Hüseyin B. ile yardımcısı A.T.’nin düzenli olarak Lakeberg ile görüştükleri de saptandı.
Lakeberg’in görüştüğü 15 kişi hakkında, “PKK’ya yardım, Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki kanuna muhalefet, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve askerlikten soğutmak, PKK adına suç işlemek ve propagandasını yapmak” iddialarıyla 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
