İstiklâl Marşı'nın kabulünün 99.yıldönümü

Yarın (12 Mart 2020) İstiklâl Marşı'nın kabulünün yıldönümü… Mehmet Akif, 7 düvele karşı verdiğimiz istiklâl mücadelemizin ruhunu destanlaştıralıdan bu yana 99 yıl geçmiş. Fakat Akif'in terennüm ettiği o ruha bugün de ihtiyacımız var, yarın da… Nihad Sami Banarlı'nın ifadesiyle "Büyük bir milleti asırlarca ayakta tutacak kadar sağlam, derin ve tarihî mısralarla örülmüş" olan "İstiklâl Marşı"ndaki millî ve dinî ruhu, kısaca hatırlamamız sanırım faydalı olacaktır.

Korkma!

Malum, İstiklâl Marşı "Korkma!" hitabıyla başlar. Ama bu hitap "korkak olma, cesur ol" anlamında değil, "üzülme, endişe etme" mânâsındadır. Bunu şunun için belirtme ihtiyacı duydum: Maalesef yöneticilerimiz -özellikle savaşlarda- akıl, mantık, feraset yerine cahillik alameti olan cesurluğu (cahil cesurdur) öne çıkarıyorlar, bunun ağır faturasını da hep Mehmetçik kanıyla, canıyla ödüyor. Yani üzülmek, endişe etmek başkadır, cahil cesareti başka… Birincisi tedbirli olmayı gerektirir, ikincisi ise acı ve gözyaşı getirir.

Bu tespiti yaptıktan sonra şimdi "İstiklâl Marşı"nın muhtevasına geçebiliriz…

Vatan

Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Sokaklarda, sınır kapılarında mültecilerin perişan hallerini her gün görüyoruz. Dolayısıyla, vatanımızı basit bir toprak parçası olarak değerlendirmemeliyiz. Namık Kemâl'in ifadesiyle "Dünyaya göre vatan, oturduğumuz şehre göre evimiz hükmündedir." Bunun içindir ki Mehmet Akif:

"Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ//Etmesin, tek vatanımdan beni dünyada cüdâ" diyor.

Hürriyet

İnsan için en önemli değer hürriyettir. Özgürlüğü elinden alınmış bir kişinin demir kafes içine hapsedilmiş herhangi bir canlıdan ne farkı vardır? Aynı şey milletler için de geçerlidir. Binaenaleyh, Türk milleti gibi ezelden beri hür yaşamış bir millete kim zincir vurabilir? Onu esir etmeye kalkmak akılsızlıktan başka nedir?

"Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım//Hangi çılgın, bana zincir vuracakmış? Şaşarım."

İstiklâl

Bir milletin, kimseye tabi olmadan, hiçbir milletin boyunduruğu altına girmeden bağımsız olarak yaşaması demek olan istiklâl, en çok da Türk milletinin hakkıdır. Çünkü hakka, hukuka, adalete ve nihayet Allah'a tapan bir millet başkalarına nasıl köle olur?

"Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl."

Ezan

Bir insan dinsiz yaşayabilir. Ama bir toplum dinsiz yaşayamaz. Bu yüzden, her milletin öyle veya böyle dinî bir inancı, bir mabedi, ibadet vaktini belirten bir davet usulü vardır. Müslüman bir toplum olarak camilerimizin açık olması ve ezanın susmaması da bizi ayakta tutan değerlerdendir.

"Ruhumun senden İlâhî şudur ancak emeli//Değmesin mabedimin göğsüne nâ-mahrem eli//Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli//Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli."

Bayrak

Bayrak; bir milletin/devletin bağımsızlığını temsil eder. Şeref ve haysiyet sembolüdür. Bu sebeple el üstünde tutulur, baş tacı edilir. Mehmet Akif de, bayrakla Türk milletini özdeşleştirerek ay yıldızlı bayrağımız gökyüzünde sonsuza dek dalgalanacak, Türk ırkı da ebediyen yaşayacaktır, diyerek "İstiklâl Marşı"nı tamamlar:

"Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl//Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl//Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl//Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet."

Görülüyor ki Mehmet Akif "vatan, hürriyet, istiklâl, bayrak, hakperestlik, din, iman, ezan" gibi bizi ayakta tutan maddî ve manevî değerleri "İstiklâl Marşı"nda tek tek sıralamıştır. Bu değerlere sahip çıkan milletimiz şüphesiz sonsuza dek yaşayacaktır. Bu vesile ile "İstiklâl Marşı" şairimiz Mehmet Akif'e ve bütün şehitlerimize C. Allah'tan rahmet niyaz ediyoruz. Makamları cennet olsun…

***

ACZİMİN GİRYESİ:

SÖZÜMÜZ

Millet dediğin bir değerler bütününün adıdır,

Sözümüz bu değerleri korumanın feryadıdır.

(Li-müellifihî) 

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları