İsyan ve din

Şeyh Said'in isyanının yarın 91. yılı olduğunu yazmıştık. 15 Şubat 1999'da da Abdullah Öcalan Türkiye'ye getirilmiş ve İmralı'daki diğer mahkûmlar boşaltılıp PKK başının şanına yakışır(!) bir ada tahsis edilmişti.

Mustafa Kemal'in Nutuk'una baktım. Şeyh Said'in adı bir yerde geçiyor.

(Nutuk'un tamamını, şimdiye kadar yapılanlardan farklı olarak hiçbir kelimeyi değiştirmeden, rahat okunması için zamanımızın imlâsını uygulayarak yeni harflere aktardığımı yazmıştım. Osmanlı harfli metniyle birlikte yayınlanması yakın.)

M. Kemal'in Millî Mücadele'yi birlikte zafere ulaştırdıkları yakın arkadaşlarının kurduğu Terakkîperver Cumhuriyet Fırkası, Said'in isyanı sebep gösterilerek kapatılmıştır. M. Kemal şöyle der:

"Efendiler; ye­ni fır­ka, un­van ittihâz et­ti­ği 'terakkî' ve 'cumhu­ri­yet' nâmları­nın zıdd-ı tâm­larıy­la inkişâf et­miş­tir. Bu fır­ka­nın rüesâ­sı [başkanları], ha­ki­ka­ten mür­te­ci­le­re ümit ve kuv­vet ver­miş­tir. Bu­na misâl ola­rak arz ede­yim; Er­ga­ni'de, usâtın [âsilerin] va­li­li­ği­ni ka­bul eden maslûb (asılmış] Kad­ri, Şeyh Sa­id'e yaz­dı­ğı bir mek­tup­ta 'Mil­let Mec­li­si'n­de, Kâ­zım Karabekir Pa­şa'nın fır­ka­sı, ah­kâ­m-ı şer'iye­ye ri­ayet­kâr ve dindar­dır. Bi­ze müzâheret [arka çıkma] ede­cekle­ri­ne şüp­he etmem. Hat­ta Şeyh Eyüb nez­din­de bu­lu­nan kâ­tib-i mesûl­le­ri, fır­ka­nın nizamnâme­si­ni ge­tir­miş­tir..' di­yor. Şeyh Eyüb de, muhâkeme­si sı­ra­sın­da 'Di­ni kur­ta­ra­cak yegâ­ne fır­ka­nın, Kâzım Karabekir Pa­şa'nın teş­kil et­ti­ği fır­ka olup, ah­kâm-ı şer'iye­ye ri­ayet edi­le­ce­ği­nin, fır­ka nizamnâme­sin­de ilân edildi­ği­ni' söy­le­miş­tir." (Nutuk, 1927, s. 624).

Nutuk'ta Şeyh Said'in isyanı "Şark İsyanı" diye adlandırılmıştır.

Sanırım, bu ağır ithamlara bir sebep de, Şeyh Said'in M. Kemal'in adını geçirdiği Arapça "fetva"sıdır. Said, kendisince verdiği fetvasında söylemediğini bırakmıyor: "Kurulduğu günden beri den-i mübin-i Ahmedi'nin temellerini yıkmaya çalışan Türk Cumhuriyeti Reisi ... Kur'ân ahkâmına aykırı hareket ederek ... Halife-i İslâm'ı sürdükleri için gayrimeşru olan bir idarenin yıkılmasının bütün İslâmlar üzene farz olduğu..." (Aytekin Ersal, Şeyh Sait'ten Dersim'e-Cumhuriyet'in Şark Meselesi, 2. bs., Tarihçi Kitapevi, 2016, s. 49)

Şimdi şeyhliği kendisinden menkul koyun tüccarı Said, belli kesimlerce dini kurtarmak isterken kellesini veren kahraman! Madem fetva "İslâm" adına, neden belli bölgede, belli aşiretler isyana katılıyorlar? Ve bu isyanı etnikçilik niye kullanıyorlar?

Hâlâ Said'i ciddiye alanlar var. "Din" adına hareket ettiğini yazanları dahi okuyoruz! "Bölücülük" ve "İslâmcılık" insanların gözüne perde indirince, iki kesim aynı noktada birleşiveriyor.

Said "din"i kullanmak istemişti. A. Öcalan Marxistken, baktı olmuyor, "İslâmcı" Ak Parti Hükûmeti'nin önünü açmasıyla İmralı'dan dinî konferans yapılması emrini veriyor.

Ak Parti "İslâmcılık" adına M. Kemal'i silmeye kalktı, Said'le, A. Öcalan'la aynı hizaya geldi, sonra rücû etmek istedi ama sayelerinde PKK'nın ne kadar yol aldığı işte getto savaşlarından belli.

İslâmcılığı Türk düşmanlığına yoranlar, dinin bazılarının zihinlerinde tartışılır hâle gelmesinde paylarının olduğunu hiç hesap ediyorlar mı? 

 

Yazarın Diğer Yazıları