İtirafçı pazarına döndü kanallar...

Yıllarca örgüte çalışmış, para toplamış, adam devşirmiş kriminal tipler "sayın" sıfatı ile ağırlanıyor, "bilirkişi" gibi bilgilerine başvuruluyor!

Topluma bunlar cemaatin içini en iyi bilen ama "tövbe" etmiş duyarlı kişiler gibi yansıtılıyor!

Hatırlayın; 11 yıl önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreteri Enver Arpalı, FETÖ'cü savcı Ferhat Sarıkaya'nın kumpası sonucu tutuklanmış, tutuksuz yargılanma talebi sürekli reddedilince bunalıma girmiş ve intihar etmişti!

Bu bir cinayetti ve Sarıkaya bu cinayeti tek başına işlememişti. Bu alçakça tuzağı kuran savcıyı televizyonda FETÖ bilirkişisi olarak izliyoruz! Sarıkaya'yı konuk alan "gazeteciler" işlediği cinayet üzerinde durmuyorlar!

Savcı Sarıkaya'nın elindeki hukuk; insanları öldüren bir silaha dönüşmüştü!

Bugünlerde ise bir başka silah kılıfından çıkarıldı.

İtibar silahı...

Tetikçileri eski FETÖ'cü, yeni itirafçılar...

Televizyonlar, canlı yayınlar, sözde tartışma programları cinayet mahalli...

İtibar tetikçisi konuşuyor: "Meral Akşener'in kaseti var dedi bana üst düzey bir cemaatçi..." Bu cümlesi ile tetiğe basıyor... Zaten sadece bunu söylese yeterli! Sonrası ise kendini kurtarma çabası: "Ama ben buna inanmıyorum, adam yurt dışına kaçtı" diyor.

Neye benziyor? Kumpas davalarında bilgisayar virüsünü yerleştirip, uydurma yazışmalarla insanların aile hayatına saldıran, intihara sürükleyen FETÖ'cü vicdansızların taktiğine...

***

Adı Latif Erdoğan... Daha önce bu alçak iddiayı yine canlı yayında dile getirmiş ve hakkında davalar açılmıştı. Akit yazarı...

FETÖ'nün eski şakirtlerinden. Medyada boy gösteren cinayet zanlılarından biri... İtibar cinayeti işliyor... Eski FETÖ'cülük yeni itirafçılık, silahının gücünü artırıyor...

"İçeriyi biliyor olmanın" imajı ile herkesle ilgili konuşabilirler! Herkesi FETÖ'cü olmakla suçlayabilirler!

Avukat Kadir Kartal'ın yaptığı suç duyurusunu hatırlıyorum. Akşener'i bir kere bile görmemiş bir hukukçuydu... İtibar cinayetini yandaş kanalda izlemiş, yapılan lince dayanamayıp ders niteliğinde bir suç duyurusunda bulunmuştu.

***

FETÖ'nün AKP iktidarı döneminde "devlet" haline geldiğini bilmeyen var mı? En yetkili ağızlardan kendileri itiraf ediyor. "Bürokraside onlar (FETÖ'cüler) vardı onları kullandık" diyen Burhan Kuzu'ya bakalım: "2005 ve 2010'da CHP'nin F tipi yapılanmaya karşı önergesini AKP olarak reddettik. Ama 17/25 Aralık'tan sonra bu kez biz üzerlerine gitmek istedik, ancak CHP bizimle hareket etmedi..."

Demek ki FETÖ'nün FETÖ olduğunu o zaman anlamışlar! Yolsuzluk dosyaları ortalığa saçılınca! Detayına girmiyorum daha önce yazdım: Bir sürecin analizi: 17/25'ten darbe girişimine.

Kırılma noktasıydı ve Meral Akşener tam da bu noktaya dikkat çekiyordu. Hemen her konuşmasında, "Önce 17/25 Aralık'ın hesabını vereceksiniz" diyordu. Akşener ile ilgili bir kuruşluk yolsuzluk iddiası duydunuz mu?

Olsaydı tüm manşetlerdeydi...

Olsaydı zaten böyle cesur konuşamazdı.

Bu yüzden "itibar silahı" ile vurmak istediler... Meral Akşener mertçe direndi... Bu kadar alçakça bir saldırıda bile geri adım atmadı. Bir Türk kadınına, itibarlı bir siyasetçiye yakışan duruşu sergiledi.

Akit yazarı Erdoğan devam ediyor:

"Daha önceden Akşener'in cemaate yakın olduğunu hissediyordum, belki de o dönemde cemaatin önünü açacak birşeyler yaptı" diyor!

FETÖ'nün en yakınında olan bu cellatların; AKP'li tek bir bakan, bürokrat, siyasetçi, belediye başkanı hakkında konuştuğunu duydunuz mu? AKP ve FETÖ yıllarca ülkeyi birlikte idare etmişken, bu tetikçilerin tek bir AKP'liye rastlamaması mümkün mü?

İtiraflarında AKP'liler yok ama cemaate yakın "hissettiği" Meral Akşener var!

***

Türkiye, tarihin en tehlikeli örgütlerinden FETÖ'ye karşı birlik arayışındayken, darbe girişiminden AKP'ye her türlü "kazanç" sağlama çabası bütünlüğümüzü zayıflatıyor.

İtibar silahı, kirli savaş üretimidir.

Tarih, bu silahın tetikçilerini unutmaz...